İlginç Kareler; Suriye ile ilgili iki toplantı!

8 Aralık’ta Suriye’deki rejim ve yönetim değişikliğinden sonra başta çevre ülkeler olmak üzere Batılı devletlerin ilgisi artarak sürüyor.

Bu ilginin ilk etkisi Şam’a üst üste yapılan diplomatik ziyaretler oldu.

Ardından ‘Yeni Suriye’nin inşası için iki önemli toplantı yapılıyor.

Tabii bunları gelecekteki toplantıların startı olarak ele almak lazım.

Bu şartlarda asıl mühim olan bazı ülkelerin Suriye’yi yıllar sonra siyasi olarak ele almasıdır.

Başlangıç olarak yapılan iki toplantı birbirinden ilginç içerikleriyle göz kamaştırıyor(!)

Toplantıların ilki 5 gün önce Roma’da, ikincisi ise 3 gün önce Riyad’da yapıldı.

İtalya’nın başkenti Roma’da yapılan toplantının baş aktörü ABD ve ‘bir siyonist olarak geldim!” diyen Blinken.

Roma toplantısı, Quint(Beşli) ve AB toplantısı olarak gösteriliyor. Bununla toplantının ne denli önemli olduğu anlatılmaya çalışılıyor.

8 Aralık’tan sonra Batılı devletlerin kuyruğa girerek Şam’ı ziyaret etmelerinin ardından apar topar ‘Suriye’ konulu bu toplantıyı düzenleyip Suriye’nin geleceği hakkında sözümona iyi niyetli tasarılar hazırlıyorlar.

Toplantı daha yeni bitmişken İtalyan bir yetkiliden ilginç bir çağrı geliyor hemen.

İtalya Temsilciler Meclisi’ndeki Avrupa Birliği Siyasi Komisyonu Başkanı Alessandro Cillo Vignia, Suriye Kürtleri için federal bir yapı, özerk yönetim ve yasama yetkilerine sahip bir bölgenin çok önemli olduğunu söylüyor.

Batılılardan herhangi bir yetkilinin böyle bir talepte bulunması tamamıyla PKK/YPG ile alakalı bir konudur.

Yani dolaylı olarak Siyonist işgal rejimi ile ilgilidir.

Çünkü ortaya konan birçok haritaya göre Siyonizmin nihai hedefi ‘Pkk’nın kontrolündeki bir bölge ile birleştirilmiş Arz-ı Mev’ud projesi/safsatasıdır.

Onların tek derdi; daha kaotik bir Ortadoğu ve ‘herkesin herkesle savaştığı’ bu ortamda minimum masrafla elde edecekleri maksimum kazançtır.

İkinci toplantı Suriye’ye komşu ülkeler ve paralı Arap ülkeleri tarafından yapıldı.

Arap İrtibat Komitesi tarafından Suudi Arabistan’da yapılan toplantıya Suudi A. Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan başkanlık etti.

Riyad'da yapılan Suriye toplantısında, Suriye'deki son gelişmeler ve Suriye halkını desteklemenin yolları görüşüldü.

Suudi Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, toplantıya Suudi, Mısır, Birleşik BAE, Bahreyn, Ürdün, Suriye, Irak, Umman, Katar, Kuveyt ve Lübnan katıldı.

Toplantıya gözlemci olarak Batılı ülkeler de temsilci düzeyinde katılıyor.

İsmi geçen Arap ve çevre ülkelerin Suriye ile ilgili ciddi menfaatleri olduğu için ciddi endişeleri de bulunmakta.

Bir anda Doğu Bloğundan Batı Bloğu’na geçtiği gözlemlenen Suriye’de şu anda işbaşında bulunan zihniyetin mezhebi yakınlığından endişe duyan çevre ülkeler benzer  bir hareketliliğin kendi topraklarında da vücuda gelmesinden endişe edip yeni yönetimi kontrol altına almaya çalışıyorlar.

Ahmed el Şara idaresindeki yeni yönetim, ‘Yıkılmış ülkemizi imar ve inşa etme dışında bir hedefimiz yok’ diyerek sermaye sahibi Suudi A. ile Körfez ülkelerine bunun garantisini vermeye ve destek sözü almaya çalışıyor.

Tabii her iki toplantıda da Türkiye’nin pozisyonu merak edildi.

Roma toplantısına çağrılmayan Türkiye, toplantıyı ve kararlarını sadece tebessümle geçiştirdi.

Riyad’daki toplantıya da toplantı başlayıp bazı görüşmeler yapıldıktan sonra çağrılan Türkiye, sermaye sahibi ülkelerin inisiyatif almaları ve meydanda rahat at koşturmalarına realitenin öngördüğü orantısal uygunlukla göz yumarak toplantıdan istediklerini alarak kalktı.

Anlaşılan o ki Suriye konusunda daha çok toplantı yapılacak ve Siyonizmin vahşet çarkına yeni bölgeler teslim etmenin yolları aranacak.

Ancak unutmamak lazım ki ne Batı Dünyası eskisi gibi güçlü ne de bölge ülkeleri eskisi gibi şuursuz ve teslimiyeti tek çare olarak gören köle ruhlu insanlardan oluşmakta.