AA, geçen günlerde Al-Arabiya televizyonuna dayandırdığı haberinde, terör devleti israil ile HAMAS arasında esir takası ve Gazze Şeridi'nde geçici ateşkese varılması için, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından sunulan taslağı yayınladı. ABD’den yapılan açıklamada terör devleti israilin de taslağa destek ve onay verdiği, taslağın HAMAS’a da sunulduğu teyit edilmiş oldu. HAMAS’ın bu konudaki açıklaması ise taslağın sorumluluk bilinciyle incelendiği ve verilecek cevabın, "Gazze’deki Filistin halkının çıkarlarını koruyacak, insani yardımların ulaşmasına katkı sağlayacak ve kalıcı ateşkesin sağlanmasına hizmet edecek şekilde olacağı" şeklindeydi. Son duruma göre HAMAS, taslağı, terör devleti israil lehine maddeler içermesinden dolayı kabul etmediğini duyurdu.

Özelde Gazze, genelde ise bütün Filistin, Ortadoğu’nun kanayan ve işgal bitmeden kapanmayacak yarasıdır. Terör devleti israil, 20 aya varan bir zamandan beridir yakıyor, yıkıyor, katliam yapıyor, soykırım uyguluyor; bebek, kadın, çocuk, yaşlı, hasta, sakat, hastane çalışanı vs. demeden canlı canlı yakıyor. Ses çıkarması gerekenler, soykırımcı israilin tetiğe basan parmaklarını kırması gerekenler, her Müslüman çocuğun gözyaşlarına karşılık toprak hırsızı israili temelinden sarsması gerekenler sustukça, korktukça ve daha kötüsü onun yanında yer alma bahtsızlığına düşünce, Gazze yalnız ve yardımsız kaldı.

Bununla beraber HAMAS, bütün yalnız bırakılmışlığına rağmen terör devletine, kuruluşundan bu yana en büyük hezimetleri yaşattı, çok büyük kayıplar verdirdi, dünya üzerindeki prestijini yerle bir etti, yenilmezlik algısını ayaklar altına aldı. Dolayısıyla terör devleti, birilerinin araya girmesiyle, kendisine zaman kazandıracak, kayıplarını telafi edecek bir anlaşmaya şiddetle ihtiyaç duymaktadır.

20 aydır kısıtlı imkânlarla ve sadece askeri hedeflere karşı savaşan HAMAS, mücahitler dışında tüm sivil halkı kendine hedef olarak seçip katleden ve bunu yaparken de başta ABD olmak üzere batı dünyasının sınırsız desteğini alan terör devleti israilin burnunu sürte sürte burunsuz bıraktı. Bununla beraber ambargo nedeniyle halkın gıda, su, ilaç, yakıt gibi hayatı doğrudan etkileyen malzemelere erişememesi, ciddi sıkıntıların yaşanmasına neden olmaya başlamıştı. Bu nedenle terör devleti israilin olduğu kadar HAMAS’ın da bir ateşkese ihtiyaç duyduğu inkâr edilemez. Her ne kadar HAMAS bu taslağı kabul etmemiş olsa da önümüzdeki günlerde, taslak üzerinde HAMAS’ı memnun edecek birtakım değişiklikler yapılarak ateşkes yapılması uzak bir ihtimal değildir.

Taslak, şu anki haliyle taraflara 60 günlük bir çatışmasızlık süresi öngörüyor. Ancak anlaşmanın taraflarından biri olan terör devleti israil, sözünde durmayan, anlaşmalara riayet etmeyen ve ateşkesleri taktiksel olarak zaman kazanmak için kullanan kaypak ve güvenilmez bir yapıdadır. Bu sebeple Ocak ayındaki ateşkeste olduğu gibi anlaşmayı bozma ve Gazze’yi yeniden bombalayıp soykırım yapmaya devam etme potansiyeli taşımaktadır.

HAMAS, 60 günlük ateşkesle zaman kazanacak, askeri ve örgütsel yapısını toparlama şansı bulacak ve uluslararası alanda bir tür muhataplık konumu elde etmiş olacaktır. Üstelik terörist israil hapishanelerinden 1111 Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını sağlayacak olması, hem HAMAS için hem de Gazze halkı için bir zafer ve psikolojik üstünlük vesilesi olacaktır.

Faraza hiçbir kazanım elde edemeden de HAMAS bu taslağı onaylayacak olsaydı, onun yanında durmak, onu desteklemek, onun kararına saygı duymak gerekecekti. 20 aydan bu yana tek başlarına savaşan ve savaşı hakkıyla yürüterek ümmetin yüzünü ağartan HAMAS’ın alacağı her karar kabulümüzdür. Gazze’nin biraz nefes almaya ihtiyacı var. HAMAS, halkının ihtiyacı olan bu nefesi verdiğinde kaybetmiş olmayacaktır.