Trump’ın sözüyle Gazze’de ateşkes sağlanmış(!) Trump’ın sözü, Siyonist’in imzası suya yazılmış yazı olsa da iyi!

“Ateşkes; Filistin’in, dolayısıyla Küresel Vicdan’ın zaferine, İşbirlikçilerin özüne dönmesine ve soykırımcı işgal rejimin Dört Kitabı’n Lanetine uğramasına, hamilerinin de zilletine vesile olsun!” İlahî âmin!..

Sonucu görmeden peşinen diyelim. Bu anlaşma Gazze’nin istediği bir anlaşma olmayacak ancak Siyonist’in de istemediği şeyler olacak.

HAMAS’ın şahsındaki Direniş Cephesi, mecbur olduğu bir sürece uymak zorundaydı. Ateş hattında -yok denecek imkanlarla- destan, cephe gerisinde bir Kerbela, bir felaket vardı!.. İkisini de önleyecek imkânı ve şansı da yoktu. Katliam planlı ve koordineliydi, direniş de sürmeliydi! Öyle de oldu.

Hakikat nazarında bu bir “Cilve-i İlahî ve Adl-i İlahî” idi!

SÖZ’ün ardına sığınan devlet, hükümet ile liderlerin, nebi katillerinin ve hamilerinin teşhis, tespit ve teşhiri şarttı. Dünyada medeniyet ve hakikat yolunun, Ahirette ise Cennet Yolu’nun ateş deryasından geçtiği tezi güncellenmeliydi. “İslam’ın kor olduğu; tutan ellerin -dünyada- yanacağı, atanların ise kurtulacağı(!)” ihbarı da güncellenmeliydi! “Adem’i cennetten mahrum eden Şeytan varisinin (Siyonist) küresel “medyayı, sermayeyi, siyaseti, teknolojiyi..” gasp ettiği veya en azında hükmettiği bir vakıası anlaşılmalıydı!..

Asgarî bir asırdır yorup bulandırdığımız “Allah’ın dini; bakir, daha itaatkar yüreklerle de buluşmalıydı..” Yani Güneş Batı’dan da doğmalıydı!..

Bütün bunlar için mazlum bir azınlık(Gazze); “yüreği dağlayan ağıtlar yakmalı, yaşadığı kıyamet sahnelerinde Masumiyet Destanı” yazmalıydı!..

İşte Gazze’m o ağıtların mumunu yaktı! Kandilin yağı yoktu, sönmesin diye kendini yaktı. Bir ümmetin ciğeri yandı ama devlet, hükümetler ve liderler trene bakar gibi baktı! O yakıcı mumun ışığı Garbın afaklarında milyonların yüreğine aktı, akıyor!..

İşte Gazze’m o masumiyet Destanı’nı da yazdı!.. İkisinin de bedeli ağırdı.

Ödediği bedeller onu bugünlere getirdi. Bugünün anlamı idrak ettiğimizden çok daha büyük ve anlamlı.

Batı dünyası; gördüğü halde demediği, İslam dünyasının da adeta razı olduğu hatta uzlaştığı, 1916 (S:Picot)’dan beri süren bir işgal ve katliamın esrarı, faili anlaşıldı!.. Anlaşılmakla kalmadı küresel vicdan, ortak akıl, iz’an oluştu.

Daha da önemlisi emperyalizmin ileri karakolu israil denen terör çetesi küresel lanetin, eleştirilerin hedefi oldu.

Halkı Müslüman ülkelerdeki Yahudilerde beklenen o korku olmasa da Frengistanlarda o kadim korku nüksetti. Dünyanın birçok yerinde, vasat Yahudiler bile eleştirilere uğradı/uğruyor. O muazzam sermaye için gerçekten geri sayım başladı…

Siyonist terör sermayesi; asgari bir asırdır suç, günah ve cinayetlerle..” gasp ettiği zenginlikleri kaybetme sürecine girdi. Bunun farkında!

Tam da bu yüzden pes etmeyecek! Başta Amerika olmak üzere hamileriyse bu lanet ve kaybın daha da ilerlememesi için katliama bir ara verme hesabında. Kandan beslenen Siyonist Lanet haram ve kan istiyor(!)

Dünyayı özellikle de Vahyin Anakarasını karıştırmak zorunda.

*Son ve en büyük celladını çağırıyor! O da yakın! Ayak sesleri bizde değil; zenginlikleri -bizden beter- çalınmış Haçlı diyarından geliyor!..

Sonuç olarak; barış değil bir ateşkes sağlandı(!) israil durmayacak, Direniş Cephesi büyük baskı altında. Bu baskıyı, Trump’ın ricasıyla(!) Müslüman ülkeler yapmakta!

Bunlar; artık SÖZÜN ötesine geçmek zorunda!!

“Lanetin Gazze’den tam çekilmesi, yardımlar, yeniden inşa için..” somut tedbirler almak zorundalar! Aksine sadece “Siyonist rehineleri kurtarma gibi bir ihanetin mimarı olacaklar ki; heyhât!..

Gayretullah’a dokunur! Saddam, Esed, Kaddafilerden beterini bulurlar, zinhar biline! Vesselam.