Klavyenin başına, bizi ilgilendiren sosyal bir konuyu yazmak için oturdum. Ancak Gazze’ye dair gelen haberler karşısında dayanamadım. Gazze’nin yok edilmesi artık kanıksanmış durumda. Soykırımcı Netanyahu ve en büyük destekçisi Trump, Gazze’deki mazlumların toprağına, suyuna göz dikmiş vaziyetteler. İşgal politikalarını tamamen devreye sokmuş durumdalar.

Mazlumların kanlarıyla ıslanmış toprakların üzerine tatil yerleri inşa etmenin heyulası içindeler. Gazze’ye yönelik işgal saldırıları sürerken, ABD de dünya üzerindeki emperyalizmini devam ettirmenin çabalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Bütün Asya ve Ortadoğu diye tabir edilen bölgeleri ilgilendiren Zengezur Koridoru’nu tek kurşun atmadan işgal etmeye hazırlanırken, İran’la ticari faaliyeti olan ülkeleri değil, doğrudan şirketleri bile ambargo listesine alıyor. Soykırım uygulayan işgal rejimi ise uçaklar ve gemiler dolusu silah gönderiyor.

Gönderilen silahların parası ise çok önceden Körfez ülkelerinden alınmış. Bize sıktıkları kurşunun parasını bile veresiye kabul etmiyorlar; çok önceden, peşin alıyorlar. İslam İşbirliği Teşkilatı toplanıyor, dağılıyor. Yiyip içip poz vermekten başka hiçbir hayırlı çalışmanın içinde olmuyorlar.

Açlıktan ölen Müslüman ve Arap kardeşleri için, “sevap kazanacaklar” diye höykürenler, aslında sadece vicdanlarının sesini bastırmaya çalışıyorlar.

22 ayı aşkındır süren bu soykırıma karşı “İsrail’le ticareti kesin” diyenler ya yalanlandı, ya da susturuldu. Hatta bu konuda sesini yükseltenler tartaklandı, gözaltına alındı. Ama daha yeni Türkiye, işgal rejimi ile bağlantılı gemi trafiğini kısıtladı. Acentelere ve liman başkanlıklarına talimat verildi. Türkiye’deki limanlar artık işgal rejimine giden veya gidebilecek yabancı gemilerden, askeri yük taşımadıklarını ve işgal rejimi bağlantılı olmadıklarını gösteren resmi belge isteyecek.

Demek ki bugüne kadar o zalim vampirlere silah taşıyan gemilere dair herhangi bir kısıtlama bile yokmuş. Yeni uygulama da sadece askeri yüklerle ilgiliymiş. Buradan anlaşılıyor ki, gıda, inşaat ve diğer tüm kalemlerde serbestlik hâlâ devam ediyor.

Beni yanlış anlamayın ama bu şaşırtıcı kararların ardından insanın aklına şu geliyor: Acaba bu adım, yeni bir Gazze filosu ile mi ilgili? Malum, başlıklar böyle atılıyor: “Türkiye, israil bağlantılı gemi trafiğini kısıtladı.”

Öyle görünüyor ki, Gazze konusunda üzerine düşeni yapmayan, yeterince ses çıkarmayan birçok insan ve ülke var. Ama unutulmasın: Bu suskunluk kurtarmayacak; daha da batıracak. Bu sessizlik, saldırganları daha da cüretkâr hale getirecek. Zaten açık açık “Tam işgal aşamasına geçiyoruz” demeleri, bütün bu olup bitenlerin açık göstergesi.

“Sizden korkmuyoruz, sizi takmıyoruz. Sıra size de gelecek!” diyorlar adeta.

Maalesef, İslam ülkelerinin de kurbanlık koyun gibi sıranın kendilerine gelmesini beklediğini görmek çok hazin…

Ama şu bir gerçek:

Gazze, çağın Dabbetü’l-Arz’ıdır!

Herkesi birbirinden tefrik edecek!

İyilik mührünü taşıyanlardan olmak dileğiyle…