Allah Azze ve Celle, bütün insanları ahsen-i takvîm üzere yaratmıştır. Üstünlüğü de yalnızca takvaya hasretmiştir.

İnsanda iki tür engel olabilir: bedensel ve ruhî engeller. Bu engellerin bir ya da birkaç çeşidinin herkeste olma ihtimali vardır. Tahakkuk eden engellere göre de yükümlülük ve sorumluluk vardır. Allah Teâlâ, her kişiye gücüne, kuvvetine göre yük yüklemiştir.

Ahsen-i takvîmde yaratılan insanlar arasında, durumlarına göre farklı sorumluluklar bulunmaktadır. Yani burada bireyler arasında haksızlık doğuracak bir “eşitlik” değil, “adalet” söz konusudur.

Engelli olmak, özel gereksinimli olmak; kulun ihsanını artıracak bir husus da olabilir. Sıkıntılarına sabreden bir engelli kardeşimizin, Rabbi katında elde edeceği sevap farklıdır. Fizikî engellere rağmen iyilik ve takvada gayret eden bir kardeşimizin elde edeceği ihsan çok daha özeldir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan tahminlere göre, dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyar kişi, yani dünya nüfusunun %16’sı önemli bir engellilik durumuyla yaşamaktadır. Bu oran; yaşlanma, kronik hastalıkların artışı ve engellilik ölçüm yöntemlerindeki iyileştirmeler gibi nedenlerle giderek artmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise, Türkiye’de engelli bireylerin oranı %12,29 olup bu da yaklaşık 9,8 milyon kişiye denk gelmektedir.

Engellilerin %57’si kadın, %43’ü erkektir.

Gerek dünyada gerekse ülkemizde engelleri aşma konusunda atılan bütün adımlar, engellilere özgüven kazandırmanın yanında; ekonomiye ve sosyal hayata sağladığı pozitif katkılar sayesinde hep faydalı olmuştur.

Hiç kimse dört dörtlük değildir. Herkesin mutlaka bir eksiği veya engeli vardır. Olmasa da herkes, bir şekilde –Allah korusun– engelli olmaya adaydır. Buna göre, engelli kardeşlerimize karşı tutumumuz şekillenmelidir.

Geçenlerde İstanbul Bağcılar Belediyesi’ne bağlı Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı’nı ziyaret ettim. Gerçekten, engelli vatandaşlarımız için bir saray inşa edilmiş. Açılan atölye ve eğitim kurslarından, engellilerin aileleri bile istifade edebilmektedir. Rehabilitasyon ve eğitim kursları gerçekten hayranlık uyandırıcıydı.

2011 yılında inşa edilen bina; 180 araçlık kapalı otopark, geniş fuaye alanları, atölye odaları, sinema/tiyatro salonları gibi birçok birimi bünyesinde barındırmaktadır.

Ayrıca, 25 atölye odası bulunan yapıda; 2 konferans salonu, bir kapalı sinema ve çok amaçlı salonların yanı sıra yemek ve pasta atölyesi de yer almaktadır. Teknik özellikleri bakımından engellilere göre tasarlanan binanın atölye kapıları otomatiktir. Lavabo ve tuvaletler de engelliler için özel olarak düzenlenmiştir.

İlgililere teşekkür eder, böylesi güzel ve faydalı çalışmaların devamını dilerim. Diğer belediyelerin de burayı örnek alması çok isabetli olacaktır.

Engellilerimize sahip çıkalım. Bizim medeniyetimiz, düşenin elinden tutarak onu kaldıranların medeniyetidir. Biçarelerin derdine derman olmak, hepimizin önemli görevlerindendir. Bunu ıskalamayalım.

Unutmayalım; engelleri birlikte aşabiliriz. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarına eğilerek, hep birlikte mutlu ve müreffeh bir toplum haline gelebiliriz.