Siyonist yularlı ABD ve Hristiyan Batı, ülkelere Siyonizm'den yana ve Siyonizm karşıtlığı üzerinden kimlikler biçiyor. Eğer Siyonizm’den yana iseniz iyi bir ülkesinizdir, yok ondan yana değilseniz kötü ve teröristsinizdir. Ve bu değerlendirmeyi ülkelerin söylemlerinden ziyade pratikleri üzerinden yapıyor ve kategorize ediyorlar. Yani lafa değil icraata bakıyorlar. Daha da ötesi eğer Siyonizm karşıtı bir iş ve eyleminiz olursa bunu ticari, siyasi ve askeri yöntemlerle derhal cezalandırıyorlar. HAMAS’la diyalog ve kontrolü sağlamak için kimi ülkelerin çok sınırlı ve sembolik desteğini planlamaları ve göz yummaları hariç elbet.

Dolayısıyla bir ülkenin Siyonizm karşıtlığı ve Filistin hamiliği kendisine ödettirilen bedellerle ölçülür ancak. Elimizdeki tek ve geçerli mihenk taşı budur. Eğer bir ülke Batı ile ilişkileri daha muhkem hale geliyorsa, ticareti tıkır tıkır işliyorsa, Yahudilere gidecek mallar limanlarına demirliyorsa, yakın ve uzak coğrafyalarda önünüz açılıyorsa bu, Filistin davasında durduğunuz yerin apaçık bir ispatı olur.

Eğer bir tek merminiz patlamıyorsa bir tek askerinizin burnu kanamıyorsa, sizin yeriniz Filistin'in yanı değildir. Zira Hristiyan ve Yahudi ittifakı mutlaka bir bedel ödetiyor. Çünkü onların işleri ve stratejileri planlı programı bir şekilde işler.

Eğer Gazze'deki insanların her gün yüzlercesi katlediliyor kalanlar da açlıktan ölüyorsa ve bu iki yıla yakındır kesintisiz devam ediyorsa ve siz bir lokma ekmek bir tas su gönderemiyorsanız, siz Ebu Ubeyde'nin "kıyamet günü hasmımızsınız" dediklerinden başkası değilsinizdir.

Eğer Gazze'ye verdiğiniz destekten ötürü gemi Hristiyan-Yahudi ittifakının elinde olan “iç ve dış mihraklar” azmak yerine gemleniyorsa siz Filistin'in yanında falan değilsinizdir ve belki de Filistin’i mübadele etmişsinizdir.

Eğer siz gidip binlerce Filistinli’yi katleden binlerce çifte vatandaşlı katil Yahudi'yi halkınızın öfkesine rağmen koruyor, buna mukabil israil ordusunun üst düzey subayını BAE'de cehenneme yollayan Alimbay Tahiroviç, Mahmutcan Abdurrahim ve Azizbek Kamiloviç'i (ki üçü de idam cezası aldı) 24 saat içerisinde ve apar topar yakalayıp BAE'ye teslim ediyorsanız, hakeza kimi HAMAS yöneticilerini deport ediyorsanız siz asla Filistin dostu değilsinizdir.

Eğer siz İhvan müntesibi Muhammed Abdülhafiz'i katil Sisi'ye, Zebo Kadirova'yı zalim Özbek lidere teslim ediyorsanız ve hakeza Uygur Türklerinin iadesi için mahkemeden temyiz yolu kapalı karar çıkartıp zalim Çin yönetimine teslim ediyorsanız, siz ne Filistin’in ne Müslümanların ne de Türklerin dostu falan değilsinizdir.

Eğer siz soykırımcı katil israili protesto eden gençlere 4 yıl hapis cezası veriyorsanız sizin kimin dostu olduğunuzu ispata bir hacet mi kalır?

Halk, içeceğini, deterjanını, çikletini bile boykot için seferber olmuşken, siz Siyonistlere en büyük silah tedarikçisi Lockheed Martın gibi dev şirketleri fuarlarınızda ağırlıyorsanız; protesto eden gençleri de derdest ediyorsanız kusura bakmayın, siz halkınızın bağrına hançer saplıyorsunuzdur.

Ve eğer siz Filistin davası için kanını, canını, malını, iktidarlarını, hatta devletlerini feda edenleri, dizayn ettiğiniz “kelam ve kalem” sahipleri vasıtasıyla karalayıp kendinizi de en büyük hami olarak lanse ediyorsanız siz Filistin'i aldatıyorsunuzdur.

Kısacası siz Gazze soykırımında küçücük bir bedel dahi ödemiyorsanız, hatta “savaş zamanlarının fırsatçı tüccarları” gibi kazanıyorsanız siz asla Filistin dostu değilsinizdir.

Siyonizm bu savaşta tarafsızlığı da kabul etmediğine göre varın bu pozisyonun adını siz koyun dostlar.