Savaştık, savaşı kazandık, arkasından asıldık. Birlikte savaştıklarımız astı. Kur'an için, ahkam için, bacımızın iffeti için gavuru cepheden kovduk. Ancak kanunu, inancı, felsefesi bacadan girdi içeri gavurun. Kur'an yasak, tesettür yasak, ahkam yasak; tarikat, cemaat, şeriat yasak.
Sonra sustuk, susturulduk. Anladık ki masada kaybetmişiz. Sustukça sustuk. Evirilip değiştirildikçe dönüştürüldük. Sabrettik. Kimi ceddimiz bunlara baş kaldırdı, esir düştü, asıldı. Kalanları sürüldü. Sürülen çocukları devşirildi. Dönüp celladına hizmet etti. Atasına sövdü. Ehli Kerbela Pirleri de direndi. Katledildi. Sürüldü. Çocukları katillerinin kalesinin yılmaz bekçisi oldu. Ceddini de Allah'ını da terk etti. Bir Bedii zaman çıkıverdi “be namaz haindir” dedi. Sürüldü, sövüldü. Zapt edildi, darp edildi.
Cellatlarımızın içinden biri çıktı, halimize acıdı. Bari ezan Arapça olsun dedi. Yığıldık arkasına, getirdik başa. Dar ağaçlarında salladılar. Arkasında ağlayanı olmadı. Yine kaybettik. Sabrettik, şükrettik, benzedik, değiştik, dönüştük. Yine de memnun edemedik celladı. Dil yasak, din, yasak, Mushaf yasak.
Bir kez daha bir cesur adam bütün cesaretini toplayıp ancak "milli görüş" diyebildi bu yasaklar yığınında. El verdik, omuz verdik, yürek verdik. Büyüttük, oğullar verdik. Onu da indirdiler, tahkir ettiler, tahkim ettiler. Yine kaybettik.
Milli gömleğini çıkardı bir oğlu. Zan dedik, niyet halis dedik, takiye dedik, kaş ettik, göz ettik ve "baş" ettik. Can verdik, kan verdik, el verdik, baş verdik. Ama hiç bize "baş" edemedik. Sabrettik, zikrettik, fikrettik, iltimas geçtik ve hep kaybettik. Akıl gitti, nesil gitti, mal gitti, can gitti; tevil ettik, tefsir ettik, teksir ettik ama tedbir etmedik. Beldelerimize gafil atadı, gasip atadı, fasık atadı "kerametine tahvil" nisyan ettik ama hiç isyan etmedik. Ve kaybettik ve kaybettik.
Başa döndük yani. İlkin sermayeyi FETÖ merkebine yükledik. Okyanus ötesine kaçtı. Kaçırdığı oğullar ile tahrip ettiği bağ bahçenin haddini hesabını bilen var mı? Sonra demokrasiye kurban ettik kızı ve kızanı. Arkasından Kemalizm'e kaptırdık ilmi ve izanı. Ve en son biraz dindar, çokça milliyetçi, bayağı faşist, Everest kadar Kemalist, Ağrı kadar Garbi, Marquis kadar sadist, Narkissos kadar narsist, nahır kadar ateist ve deist olduk. Ve kaybettik, kaybediyoruz.
Daha vahimi, zamanının ilk 10 devleti arasına giren; teçhizatı, azmi, imkân, iman ve insan kapasitesi ile yedi düvel ile savaşma kabiliyetine sahip Osmanlı bakiyesini alıp, bırakın topu tüfeği, toplu iğneyi bile üretme acziyeti gösteren ceddimin celladı sistem, tüm eksik, kusur ve zaaflarını İslam ve Müslümanlara yazmayı da becermiştir.
Hakeza Menderes, Erbakan, Özal ve Erdoğan dönemlerini çıkarsanız geriye ellerinde raks, şarap, kadın ve şarkı dışında bir şey kalmayacak olan bu cellad, bu dönemlerin kısmi başarılarını da "Cumhuriyet kazanımları" diye dindarların başına boca etmeyi de becermiştir. Yani denge tutturamayan dindar halkımızın sırtından boza pişirmeye devam ediyorlar. Sizce bu “terslikte” bir iş-lik yok mu?