Düşman daha ne yapsın? Daha hangi “en hassas sinir uçlarımızı” tahrip etsin? Daha hangi mukaddesatımızı ayaklar altına alsın? Birbiriyle iş tutmuş Kâbe’nin gasıbı ile Aksa'nın işgalcisi daha hangi mukaddesatımızı çiğnesin? Onurumuzu, şerefimizi ayaklar altına alıp alıp çiğnemiyor mu düşman? Çocuklarımızı, kadınlarımızı, yaşlılarımızı mütemadiyen ve aklın, hayalin tasavvur edemeyeceği yöntemlerle katletmiyor mu? Kaçırdığı binlerce kız ve kadınımızı alıkoyup her türlü aşağılık muameleye tabii tutmuyor mu? Kaçırdığı erkeklerimize bile kameralar karşısında tecavüz etmedi mi?

Katil siyonistlerle işbirlikçi diktatörlerimiz her türlü aşağılayıcı anlaşmalara "İbrahim" ismini giydirerek yapmadılar mı? Düşman her gün ama her gün hiçbir uluslararası hukuk tanımadan bir bir ülkelerimizi bombalamıyor mu? Çobansız kalmış sürüye düşmüş kurt gibi canının istediğini yiyip istediğini boğazlamıyor mu? Her gün ama her gün "bu ev benim bu mahalle Allah'ın bana vaat ettiğidir" deyip içindeki kardeşlerimizi siyonist yasalar çerçevesinde dışarı atıp yerleşerek sınırlarını büyütmüyor mu? "Arzı Mevud", yani hepimizi içine alan “vadedilmiş topraklar” iddiası bu çetenin en yetkin ağızlarından her gün terennüm edilmiyor mu?

Hepimizin gözü önünde çoluk çocuğumuzu açlıktan öldürmüyorlar mı? Çadırlara mahkum ettikleri, dul bıraktıkları kadınlarımızı, yetim bıraktıkları kızlarımızı, çaresiz bıraktıkları babalarımızı canlı yayınlarla cayır cayır yakmıyorlar mı?

Onlara direnen ve yalnız başına bıraktığımız Lübnan’ı, Suriye'yi, İran'ı, Yemen'i harabeye çevirmediler mi? Suriye'nin bir kısmını yeniden işgal etmediler mi? En sadık dostları Katar'a da saldırmadılar mı?

Bütün bu vahşeti ve soykırımı Hristiyan Dünya ile hain yöneticilerimiz desteği ile yapmıyorlar mı? Bu vahşetin bedeli ve devamı için dört trilyon doları hain diktatörlerimiz Trump'a, dolayısıyla siyonist çeteye aktarmadılar mı? Hristiyanlar ile birlikte "örülmüş duvar" gibi siyonist vahşetin yanında saf tutmuyorlar mı?

İnsanlığın biriktirdiği binlerce yıllık insanlık hukukunu sekiz milyar insan sekiz milyon Yahudi’ye yedirmiyor mu?

Peki yönetimleri bu vahşetin ortağı olmalarına karşın halklar bir gün bile oturdular mı? Dünya halklarının neredeyse tamamı bu vahşete karşı akla hayale gelen gelmeyen her türlü sivil eylemi yapmadı mı? Eldeki tek yöntem olan gemilerle ablukayı ve soykırımı yarmak istemediler mi? Boykota devam edilmiyor mu? Hristiyan ve Müslüman kentlerde her gün kitlesel eylemler yapılmıyor mu? Sözün en gür ve en şiddetlisini en yetkinimiz olan Cumhurbaşkanı binlerce kez sarf etmedi mi? Bütün insanlık teyakkuz halinde değil mi?

Peki bütün bu direnç ve direniş, siyonist çete ve arkasındaki yönetimlere bir tek geri adım attırdı mı? Hayır!

Dolayısıyla enerjimizi siyonist çete ve arkasındaki katil devletlere yöneltmemizin hiçbir faydası kalmamıştır. Bu vahşi siyonist çeteyi ve arkasındaki Hristiyan Batı'yı ancak devletlerimizin güçlü iradesi durdurabilir. Dolayısıyla bizim, enerjimizi yollarda ve meydanlarda israili sövdürmekle söndüren kendi yöneticilerimize yöneltmekten başka doğru yol yoktur/kalmamıştır. Onlara karar aldıracak kararlı eylemlerle sahaya çıkmalı. Çünkü siyonist çete ve katil Batı bütün gücünü İslam aleminin suskun, işbirlikçi, hain yönetimlerinden almaktadır.

Siyonizm’i ancak güç durdurur. O güç de bizde değil devlet erkindedir.