Ne ateşkesi ne anlaşması!.. Siyonist teröristler hangi sözlerini tutmuşlar ki bu son ateşkese ya da BM’nin aldığı ve alacağı kararlara uysunlar!.. Ayrıca bu saatten sonra BM’nin ne hükmü var ki?
Şu ana kadar ateşkese rağmen Gazze’ye yönelik saldırılar tamamen durdu mu? Onlarca Gazzeli şehid edilmedi mi? İşgal askerleri Gazze’den tamamen çekildi mi? Yardım tırları istenildiği gibi şehre girebiliyor mu? Teröristin yıktığı şehri ayağa kaldırmak için inşa çalışmaları başlayabildi mi? Havalar soğudu, önümüz kış, daha birkaç gün önce yağan yağmur suyu içinde yüzen çadırları boş gözlerle seyretmedik mi!..
Sadece Gazze’de değil, israil kudurmuş köpekler gibi Suriye’ye, Lübnan’a saldırıyor.. Salı günü Lübnan'ın güneyinde bulunan Filistinlilerin yaşadığı Ayn el-Hilve mülteci kampını vurarak 13 Filistinliyi şehid etti. 1,5 km alana sıkıştırılmış 80 bin Filistinli mültecinin hayat mücadelesi verdiği alan siyonist israile göre HAMAS’ın "askeri” yerleşkesiymiş!..
Artık kimse inanmıyor böyle palavralara!..
Ve bu saldırıları Lübnan’la geçtiğimiz yıl varılan ateşkese rağmen yapıyor işgalci israil!..
Bir yıldır ihlal ettiği ateşkes süresince 500 hava saldırısı düzenleyip 108 Lübnanlıyı katletti terörist..
Gelelim BM’deki Gazze oylamasına..
Terörist israilin iki yıldır yaptığı soykırımı durdurmak için devreye girmeyen BM, Trump’ın 20 maddelik planı çerçevesinde geçtiğimiz Pazartesi günü Gazze’nin aleyhine alelacele bir karar aldı.
Çin ve Rusya’nın çekimser kaldığı oylama 13 evetle kabul edildi. Peki mesele ne? Mesele; belirlenecek çok uluslu güç yönetiminin, Gazze’yi yönetecek Filistinli teknokrat hükümeti ve yerel polis gücünü denetleyecek olması. Tabi bu çok uluslu gücün hangi ülkelerden oluşacağına ve yol haritasına siyonist rejime danışarak ABD karar verecek!..
Kararı, HAMAS ve diğer bazı Filistinli gruplar reddederken Abbas Yönetimi destekliyor. BM’nin açıkladığı kararda, ucu açık bırakılan bazı koşulların karşılanması halinde "Filistin'in kendi kaderini tayin hakkı ve devleti"ni kurması öngörülüyor.
Böyle bir çözüm için samimi olunduğu, istikrar amaçlı olacağı ve sonuca ulaştıracağına inanıyor musunuz?
Gazze halkının iradesine ne olacak? Kendi seçtikleri bir hükümetleri yok muydu? Diyelim ki yıkıldı, tekrar kendini yönetecek yönetimi kendi özgür iradeleriyle seçemiyorlar mı ki uluslararası bir gücün denetiminde olacak bir yönetimi üstelik de ABD belirleyecek?
Nerede kaldı medeniyet yüklü modern dünya salvoları!. Demokrasi söylemleri yalan değilse Gazze’de neden işletilemiyor!..
Biz söyleyelim.. Gazze; yüzyıllık sömürü düzenlerine kılıf yaptıkları uluslararası hukukun işlevsiz olduğunu, demokrasi dayatmasının tutmadığı ülkelerde ya darbe yollu ya da işgalle hizaya getirilerek işletilen sömürgeci düzeni ve zihniyetin foyasını ortaya çıkarmıştır. Bu sömürgeci emperyal düzeni ifşa ettiği için Gazze’yi cezalandırıyorlar..
İşte bu sihirli değnek demokrasi, Gazze’de istedikleri sonucu vermeyince yüzyıl önceki yönetim modelleri olan sömürgeciliği resmen işletmeyi kafalarına koymuşlar!..
Düşünebiliyor musunuz; Gazze’yi yönetmesi için bir manda yönetimi belirlenecek. Bu manda yönetimini güdümüne alacak sömürgeci bir güç olacak!..
Ortaya konan çözüm; tıpkı yüzyıl önce sömürgeci İngilizlerin Filistin topraklarındaki manda yönetimine benzer sözde bir “geçiş dönemi”!..
Sömürgeci bir gücün girdiği yerden kendi isteğiyle çıktığı dünyanın neresinde görülmüş ki!.
Ancak görünen o ki olacağı şu; bu oyalamacanın ardından soykırımcı rejime Gazze’yi parça parça peşkeş çekme niyetindeler.. Zaten Filistin’in geri kalan bölgeleri Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Yahudileştirme faaliyetleri son hız sürüyor. Tek engel gördükleri HAMAS’ı silahsızlandırma istekleri de bu yüzden..
Çünkü 7 Ekim’de Aksa Tufanı operasyonunu başlatarak siyonist rejime şok yaşatan HAMAS’la iki yıl boyunca sahada baş edemeyen israilin işgal stratejisini masada nihayete kavuşturma manevrasıdır ABD’nin yaptığı!..
Peki HAMAS bu savaşta yenildi mi ki bu muameleye tabi tutuluyor? Elbette hayır.. HAMAS, soykırıma uğrayan halkı için ateşkesi kabul etti ve ateşkese riayet ediyor. Küresel şer güçlerin dokunulmazlık hissi verdiği işgalci teröristler ise uluslararası hukuk ve insani değerleri hiçe sayan, savaş ve soykırım suçu işlemesine rağmen HAMAS’a karşı başarı elde edemedi. En büyük yenilgisi ise, neredeyse tüm dünya halklarının nefretini kazanmış durumda..
Uluslararası konjonktürde durum buyken, siyonist rejimin hamiliğini yapan ABD ise işgalciye bu kez arabuluculuk tiyatrosuyla zaman kazandırma peşinde.. Gazze’nin, Filistin’in özgürlüğü için küresel şer güçlerden bağımsız hareket etmesi gereken Müslüman ülkeler ise ortak bir güce sahip olamadıkları için Gazze’ye manda yönetimli çözüm sunan ve ucu açık bırakılan Filistin devleti hayali için ABD’nin emlak baronu Trump’ın planına alkış tutuyor.
Dolayısıyla BM’nin Gazze için onayladığı ABD planı, siyonist emellere hizmet ediyor. Bunu değiştirmenin yolları aranmalıdır. Aksi halde “Zengezur koridoru”yken “Trump Rotası”na dönüşüp “Suriye Devrimi”ne çöken stratejinin yarın “Gazze’nin Rivierası”ndan gözünü Türkiye’ye dikeceğinden kimsenin şüphesi olmasın!..