CHP’li belediyelere yönelik, yolsuzluk yapmaları ve teröre destek olmaları sebebiyle başlatılan soruşturmalara neredeyse her gün yenileri ekleniyor.
İhaleye fesat karıştırmaktan tutun, DHKP/C gibi silahlı terörist yapılanmalara ekonomik destek sağlamaya kadar, CHP örgütüne yöneltilen bir sürü suçlama var.
Son bir iki gün içerisinde CHP’li Sarıyer, Şişli, Maltepe ve Ataşehir Belediyeleri’ne yönelik ciddi bir operasyon söz konusu. İhale yoluyla DHKP/C silahlı terör örgütüne finans sağlandığı anlaşıldığından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kapsamlı bir operasyon düzenlendi ve 34 kişi gözaltına alındı.
Soruşturmaya göre, söz konusu belediyelerin DHKP/C terör örgütüne ihale adı altında yaklaşık 22 milyon 780 bin TL civarında para transfer ettikleri iddia ediliyor.
Soruşturmaya göre, güya çocuklara dağıtılmak üzere tişört ve kazak alımı yapıldığı, ancak bu alımın yanlış yöntemlerle DHKP/C’ye müzahir bir tekstil firması üzerinden pahalı fiyatlarla sağlandığı belirtiliyor. Yüksek fiyatlara alınan tişört ve kazakların da nereye verildiği bilinmiyor diye ifade ediliyor.
İddialar doğruysa şayet, sadece bu ihalede bile kaç cürmün birlikte işlendiği hususu fazla söze gerek bırakmıyor.
Gerçekten böyle bir ihtiyaç var idiyse; söz konusu alımın ihaleye girerek bu hakkı elde edebilecek firmaya değil de kollanan firmaya verilmesi, alınan ürünlerin fiyatlarının üzerinde bir fiyatla alınması, kazakların akıbetlerinin bilinmemesi ve en kötüsü bütün bu fesat işlemiyle DHKP/C gibi bir örgüte ekonomik desteğin sağlanması hususu birlikte değerlendirilmelidir.
Evi camdan olanın başkasının camına taş atması meselesinde olduğu gibi, yalan yanlış bilgiler üzerinden gece gündüz HÜDA PAR’a kara çalanların dört dörtlük çirkeflikleri ortadayken hiç mi yüzleri kızarmaz diye düşünmeden edemiyor insan.
Taciz ve ahlaksızlıkların ayyuka çıktığı bir teşkilatın/örgütün, başkalarına ahlak üzerinden saldırması gerçekten kabul edilebilir değil.
DHKP/C gibi dehşet saçan bir örgüte finansal destek sağlayacak girişimlere imza atanların, olanak tanıyanların; başkalarını “terörist” olmakla suçlamaları, içinde bulundukları ağları örtbas etmeye çalışmaktan başka bir şey değildir diye değerlendirilebilir.
Kent uzlaşısı diye tabir ettikleri yöntemle PKK ile anlaşan bir zihniyetin HÜDA PAR’a dil uzatmaya kalkışması, PKK ile olan flörtlerini gizlemeye çalışmalarındandır.
En iyi yöntem saldırıdır anlayışından hareketle, Özgür Özel her gün HÜDA PAR’a saldırıyor ve iftiralarla karalamaya çalışıyor. Ama başaramayacaklar gibi görünüyor; çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor. CHP’nin karşı karşıya kaldığı soruşturmalar, onların ne mal olduklarını bir bir ortaya koyuyor. Evet, CHP şimdi de terör örgütüne finansal destek sağlamakla gündemde.