Son bir haftadır Türkiye’de suni gündemler dikkatinizi çekmiştir. Tüm dünya Gazze’ye kilitlenmişken Türkiye’deki belirli bir kesim ve onları temsil eden medya kuruluşlarının farklı gündemleri ekranlarda tutması vicdan sahibi herkesi rahatsız etmiştir. Farklı gündemlerle birlikte son bir haftadır CHP Kurultayı ve Fenerbahçe Kongresine odaklanılması “Gazze adına” bir perdeleme olarak değerlendirildi.

Vicdan sahibi herkes “Ah Gazze” diye haykırıyor. Soykırımcı israilin nasıl durdurulacağını konuşuyor… 10 ülke Filistin’i tanımaya başlıyor… Baş döndürücü bir hızla Gazze dünya gündemine oturuyor… Sumud Filosu’nun neyle karşılaşacağını, ablukada bir gedik açması için dua ediyor. Karadan kapatılan yollara inat denizden sadece yardım değil, insanlığın onurunu taşıyan Sumud Filosu tüm dünyada konuşulurken…

Bunu gündeme taşımayanlar ve konuşmayanlara, Gazze umurlarında değil dense herhalde yeridir.

Bu tavırları ya bir perdelemedir ya da umursamamadır. Hangisi olursa olsun bu durum onların yüz karasıdır. Lakin Gazze, insani ve vicdani yönden tarihi ve siyasi olarak tüm izahların çok daha ötesindedir. Bunu görmeyen veya algılamak istemeyenler insanlık açısından tam bir ihanet içerisindedirler.

Gazze’de yaşananlar, tüm insanlara bir sorumluluk vermektedir. Bu sorumluluk, Gazze’yi gündemde tutmaktır. Hiçbir konu ve gündem Gazze’nin önüne geçirilmemelidir. Hele son bir haftada CHP ve Fenerbahçe gibi tali meseleleri Gazze’nin önüne alıp asli bir gündem gibi tutanlar hiç de masum değiller.

Bugün Gazze’de yaşananları dert olarak gören insanlar dünyada yükselen feryada lakayt kalmayanlardır. Toplum olmamızın gereği olarak sadece ses vermemizi değil, çığlık atmamızı gerektirmektedir. Toplumun müşterek dikkatini Gazze’ye çevirmek hepimizin görevidir.

Bugün Gazze’yi suni gündemlerle, isteyerek veya bilmeyerek perdeleyenler sadece kendi ülkesine değil, tüm insanlığa kötülük etmektedir. İnsani değerlerin nasıl çiğnendiğini örtbas etmektedir. Yaşanan vahşeti tedrici olarak gündemden düşürmek ve suskunluğu sağlayarak zalimin zulmüne ortak olmaktadır.

Şimdi şöyle bir düşünün. Hangi gündem Gazze’de yaşanan soykırımdan daha önemli olabilir. Tam iki yıl oldu ve hala çocukların üzerine bombalar yağıyor. Çocuklar açlıktan ölüyor. Anneler yavrularını koruyamadan can veriyor. Babalar yalın ayak ve çıplak elleriyle çocuklarının cansız bedenini enkaz altından çıkarmaya çalışıyor.

Gazze’de her gün katliam yaşanıyor. Tüm dünyanın gözü önünde sadece bombalarla değil açlıkla bir halk yok edilmeye çalışılıyor. Bu soykırımdan daha büyük gündem olabilir mi? Hangi şampiyonluk, hangi kurultay bu gündemin önüne geçebilir.

Elbette her haber usulüne göre servis edilip verilecektir. Fakat CHP Kurultayı, Fenerbahçe Kongresi ve Gazze katliamını vatandaşa sorun, bakalım vatandaş hangisiyle ilgileniyor? Böyle bir istatistikte Gazze lehine çıkacak sonuç kıyas bile edilemez.

Malum kesim, halktaki bu hassasiyeti bilmesine rağmen tali bir meseleyi günlerce asli bir mesele olarak gündemde tutarak, Gazze’yi birkaç satırla geçmek iyi bir niyet olarak görülemez. Hatta bunu kasıtlı yapanlar zalimin zulmünün perdelenmesine ortak olmaktadırlar.