Aslında Siyonizme karşı açılan Filistin cephesinde İslam Ümmeti adına savaşan bir babayiğit var ama bu babayiğite destek olacak ve aynı zamanda tüm insanlığa ilham kaynağı olacak bir babayiğit aranıyor. Tabii ki peşinden başka babayiğitler bekleniyor. Şu anda Ümmete önderlik edecek ve Filistin meselesinde İslam Ümmeti'ni peşinden sürükleyecek bir aktöre ihtiyaç vardır.

Aslında bir Yemen gerçeği var ama Yemeni de takip edebilecek irade görünmüyor.

Herkesin gözlemlediği üzere, İslam Ümmetinin etkin aktörleri başta olmak üzere, herkes kendisi dışında başkalarını sorumluluk almaya davet ediyor ama kendisi ayağa kalkacak iradeyi göstermiyor. Kendisi ayağa kalkmıyor ama ayağa kalkmayanları şiddetle eleştiriyor.

Sanki ayağa kalkmaya niyetli olanlar da başkalarının kendisini yalnız bırakacağından ve Amerika başta olmak üzere küresel şer güçlerin hışmına uğramaktan korkuyor.

O halde bu konuya bir çözüm bulma sadedinde şöyle bir öneride bulunalım:

Herkes, diğerini sorumluluk almaya davet etmek yerine; hep beraber aynı anda ayağa kalkalım ve bu kutsal sorumluluğu eşzamanlı olarak omuzlayalım. Filistin'deki soykırıma karşı herkesin imkânlarını amade kıldığı bir savunma platformu oluşturalım. Külfeti beraberce paylaşalım. Mutlak iyiliğin karşısındaki, mutlak kötülük dünyasına karşı caydırıcı bir duruş ortaya koyalım. Eğer çağrınızda samimi iseniz, işte buyrun size meydan.

Askerî ve ekonomik imkânlar ile desteklenen bir ittifak, sadece Gazze meselesini çözmek ile kalmaz, aynı zamanda terör çetesi İsrail'in bölgedeki yayılmacı emellerine karşı güçlü bir kalkan olur.

Arzı mevud safsatası ile İslam ülkelerinin topraklarına göz dikmekle yetinmeyip, "ayak bastığımız her yer bizim toprağımızdır" cüretkarlığını gösteren bu küstah saldırganlar, ancak ittifak ile def edilebilir. Sorumluluk almaktan kaçınmak yerine, gerçekler ile yüzleşmek zorundayız.

Tarihi, cesur olanlar yazar. İslam devletinin idarecileri, tarihi bir sorumluluk alıp tarihi bir karar verilmelidir. Her geçen gün, İslam Ümmeti'nin aleyhine işlemektedir. Bu saatten sonra ayağa kalkmamanın herhangi bir bahanesi olamaz. İslam Ümmeti'nin kurtuluşu için ya bir yol bulunmalı ya da bir yol yapılmalıdır. Her halûkarda hepimizin olan bu savaşı omuzlamaktan ve kazanmaktan başka herhangi bir çaremiz yoktur. Halkı Müslüman olan ülkelerin yöneticileri, halklarının taleplerine kulak vermeye davet ediyoruz. İslam Ümmetinin evlatları ve insanlık ailesinin tüm onurlu üyeleri, yöneticiler ayağa kalkıncaya kadar baskı oluşturmalı ve sokakları terk etmemelidir. Geri dönüşü olmayan bir yoldayız, mücadele ve kazanmaktan başka bir seçeneğimiz de yoktur.