Avrupa'nın Rusya ile olası bir savaşa hazırlanması için beş yıla ihtiyacı var. Dolayısıyla, Avrupa Birliği, Rusya'yı askeri alanda geride bırakmak için kendine 5 yıllık süre belirledi. ABD’nin son çıkışlarından sonra AB liderleri, bazı Avrupa ülkelerinin başlangıçtaki dirençlerine rağmen, birliğin 2030 yılına kadar olası bir Rus saldırganlığına karşı kendini tam olarak savunabilecek kapasiteye sahip olması gerektiği konusunda anlaştı. Konuyla ilgili açıklama Polonya Başbakanı Donald Tusk'tan geldi. Avrupa ülkeleri, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'nın güvenliğini sağlayan ABD'nin, Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesiyle birlikte odak noktasını Hint-Pasifik bölgesine kaydırdığı endişesiyle savunma harcamalarını hızla artırıyor.
Ancak AB ülkelerinin tamamı, özellikle coğrafi olarak Rusya'ya uzak olanlar, savunma harcamalarını artırmaya aynı derecede istekli değil. Savunma hazırlığını artırma stratejisinin görüşüldüğü zirvenin ardından konuşan Tusk, en düşük savunma harcamasına sahip ülkelerin, Avrupa Komisyonu'nun önerdiği beş yıllık programı kabul etmekte zorlandığını kaydetti. “Hâlâ çok az harcama yapan birçok büyük ülke var. Ve daha fazla harcamak istemiyorlar. “Şimdilik” dedi Polonya Başbakanı. Avrupa'ya göre Rusya 2030 yılına kadar hücum potansiyelini yeniden kazanabilir. Tusk, Avrupa ülkeleri tarafından onaylanan yukarıda belirtilen beş yıllık sürenin, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşta kaybettiği saldırı yeteneklerini Avrupa'ya saldırabilecek düzeyde yeniden kazanması için beş yıla ihtiyacı olacağı yönündeki NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin analizine dayandığını açıkladı. Bunun, Avrupa'nın 2030 yılında bir Rus saldırısı beklediği anlamına gelmediğini, ancak Avrupa ülkelerinin olası bir Rus saldırganlığını püskürtmeye hazır olması gerektiğini vurguladı. Savaşı önlemenin tek yolu budur. Hatırlayalım ki daha önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya'yı Avrupa için bir tehdit olarak nitelendirmiş ve AB'yi korumak için Fransız nükleer silahlarının kullanılması çağrısında bulunmuştu. Ayrıca, 2030 yılı tesadüf değil, 2022’de ölen meşhur Rus siyasetçi Jirinovsky daha önce AB’nin 2030’da dağılacağını ve Avrupa ülkelerinin kontrolünün Rusya ve Almanya’ya geçeceğini anlatmış idi. Galiba AB, Rus siyasetçiyi ciddiye almış gözüküyor. Çünkü, Jirinovsky’nin Ukrayna konusunda yaptığı tahminler ve yorumlar bugün tam tamına gerçekleşiyor. Rusya bugün saldıracak pozisyonda olmayabilir ama; güç kazanırsa Jirinovsky’nin anlattıklarını gerçekleştirmeye kalkışabilir. Uzmanlar, Moskova'nın Batı demokrasilerini zayıflatmayı ve dünyadaki nüfuzunu artırmayı hedeflediğinden emin. Bu yöntemler arasında siber saldırılar, sabotajlar, dezenformasyon kampanyaları ve Avrupa ve ABD'deki popülist hareketlere destek verme yer alıyor. Rusya, ayrıca Avrupa genelindeki aşırı sağcı milliyetçi örgütleri ve popülist hareketleri destekliyor. Örneğin Fransa'da Marine Le Pen'in Ulusal Cephesi Rus bankalarından kredi aldı. Ayrıca, Rusya'nın devlet kanalı Russia Today, İngiltere Bağımsızlık Partisi'nden siyasetçilerin görüşlerine destek vermek amacıyla yayın süresi ayırdı. Batı cephesinde bunlar yaşanırken terör devleti itrail Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. 3 gün içinde 200 çocuğu katlettiler. İtraile haddini bildirecek Rusya gibi güçlü bir ülkeye ihtiyaç var. İnşallah ümmet birleşir de bu marazadan kurtuluruz. Gazze’ye selam, direnişe devam!