- Alo, aloo! Sen misin?
- Evet, benim. Hayırdır, sesin çok iyi çıkıyor. Sanki çok keyiflisin!
- Evet, niye keyifli olmayayım ki…
- Ne olmuş ne olmuş?
- Duymadın mı? Siyonist elçiliği yakmışlar.
- Oh elhamdülillah! Demek ki, bizimkiler kınamaktan eyleme geçtiler.
- Hayır, hevesin orada kursağında kalır. Meksika’da meşum elçiliği ateşe vermişler.
- Ben de bir an sandım ki…
- Gazzeli 12. 211 şehit çocuk için tören yapılmış, dua edilmiş ve isimleri tek tek okunmuş. Ve bu 7 saat sürmüş. Hiç kimse, çok uzattınız, işimiz gücümüz var dememiş ve hüzünle, sabırla dinlemişler.
- Maşallah bizimkilere! Artık güçlü bir farkındalık ve empati oluşmuş.
- Yok yok, bizimkiler yapmamış. İtalya’da Kardinal Matteo Zuppi, kendi bayram ayinlerinde 469 sayfalık isim listesini şehit çocukların isimlerini tek tek okuyarak bitirmiş.
- Vallahi şaşırıyorum. O kâfirlerde mümin özellikler, biz müminlerde… Dilim varmıyor söylemeye… Anlaşılan sende sevindirici haberler çok…
- Hem de ne haberler! Ne vicdanlı ve insanlığı ölmemiş kişi, topluluk ve liderler varmış!
- Rabbim, onlara bu endişe ve hassasiyetleri karşılığında hidayet versin inşallah…
- … Cumhurbaşkanı ‘BM Genel Sekreteri Guterres, Gazze’ye askeri güç gönderme yetkisine sahiptir. Bu güç, insani erişimi garanti altına almak için oluşturulmalıdır.’ demiş.
- Vay maaşallah… Demek Mısır Cumhurbaşkanı bu kadar yürekliymiş de biz bilmiyorduk.
- Ne Mısır’ı, Ürdün’ü? Geç bunları onlar ve diğer İslam ülkelerinin liderleri ‘kınamak’la meşguller… Zaten yakında ‘Güçleri ve imkânları olduğu halde kılını kıpırdatmayan kınayıcılar’ olarak Guinnes Rekorlar kitabına girerler. İrlanda Cumhurbaşkanı Higgins, bu çağrıyı yapmış.
- Vallahi, elin gâvuruna helal olsun!
- Geçen bir kafede “Bütün İsrail askerleri savaş suçlusudur. İşgalciler, tecavüzcüler, katiller sizi burada istemiyoruz.” Yazısı asılmış. Antisemitizm korkusuyla insanların Siyonistler övgü, gülücük, yalakalık ve tebrik dağıttığı günlerden onların vahşi hayvanlardan daha aşağılık olduğunun bilindiği günler...
- Ne güzel ne güzel! Bu kafe İstanbul’un hangi semtinde gidip tebrik edeyim!
- Allah aşkına, sen bugün rüyanda ne gördün? Ne İstanbul’u ne İzmir’i… Bizimkiler hala Cocacola ve starbucks satmakla meşguller… Yunanistan’daki bir kafe Yunanistaaan…
- Bu sabah haberlere düştü. Jerussalem Gazetesi yazmış: “Yeni bir İsrail büyükelçisinin atanması reddedilmiş ve yeni büyükelçi atama talebi geri çekilmiş.”
- Tunus de, hadi Tunus olsun!
- Arkadaş vallahi sen çok iyi niyetlisin! Brezilya, taaa uzaklardan bu gür sesi çıkarmış. Bizimkiler ise yakında kınamayı bile kınayacaklar. Onlar bu ara sarf dersi alıyorlar:
Kınadım, kınadın, kınadı, kınadı, kınadık, kınadınız, kınadılar…
Henüz ‘harekete geçeceğiz, güç sevk edeceğiz’ fiilinin çekimine geçmemişler…
- Dışişleri Bakanı diğer dokuz bakanla beraber ‘Filistin’deki gelişmelerle ilgili olarak İsrail’e karşı alınmak istenen yaptırımlar hükümet tarafından engellendiği için’ görevlerinden istifa ettiler. O kadar mutlu oldum ve Gazze konusunda umutlandım ki anlatamam!
- İşte haber diye buna derim. Tezi yok, ilgili STK’ları toplayıp bu bakanları Ankara’da ziyaret edelim ve her türlü desteği açıklayalım.
- Vah arkadaş vah! Ankara’daki yürüyüşe ara sokakları güzergâh olarak verip maşeri kalabalığın görünürlüğünü düşüren ve bir haber değerinde bile görmeyenlerde istifa edecek cesaret var mı? Bu bakanlar, Hollanda’dan Hollanda…
- Neyse, ben bunaldım. Sevindirici haberler bizimkilerden olunca ara; yoksa…
- Haklısın, bu sefer güneş Batı’dan doğacak gibi…