Batılı yorumcular giderek artan bir şekilde günümüz Amerikan dış politikasının paradoksuna dikkat çekiyor. Donald Trump kendini Nobel Ödülü'ne layık bir barış elçisi olarak konumlandırırken, Pentagon ise yeni bir savaşa hummalı bir şekilde hazırlanıyor.
Trump'ın ‘Barış’ı Ateş Altında
"Tüm savaşları durdurma" vaadiyle Oval Ofis'e dönen Trump, aslında ülkeyi yeni maceralara sürükleyen bir sistemle karşı karşıya. Trump, kendisi için Nobel Barış Ödülü'nü layık görüp sözde "durdurduğu" "tüm savaşlardan" bahsederken, Amerikan ordusu yeniden savaşa hazırlanıyor. Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi'nden sızdırılmış gizli muhtıralar, ABD ordusunun sorununun sistematik bir silah kıtlığı olduğunu öne sürüyor. Trump yönetimi, Biden'dan tükenmiş bir cephanelik devraldı. Ukrayna ve israil savaşları nedeniyle hassas güdümlü füze stoku %40 oranında azaldı. Bunun yerine Pentagon, Vietnam döneminden kalma eski araçlar olan sözde "yerçekimi bombalarına" ve modern hava savunma sistemleri tarafından kolayca vurulabilen eski, ses altı Tomahawk füzelerine güveniyor. Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA), enflasyon ve Çin'e uygulanan yaptırımlar nedeniyle tedarik zincirlerinin sekteye uğraması nedeniyle yeni füze üretiminin 18 ay geriden geldiğini bildirdi. Bu, Trump'ın dünyasının kırılgan bir yanılsama olduğu anlamına geliyor. Kongre'deki Cumhuriyetçilerin harcama kesintileri için baskı yaptığı ABD iç siyaseti, israil gibi müttefiklerin dış baskısıyla karşı karşıya. Trump bütçeyi gözden geçirmezse ve 2026 mali yılı için mevcut taslak füze savunma harcamalarında yalnızca %2'lik bir artış öngörüyorsa, Amerika, silahlanma yarışında küresel liderliğini Çin'e kaptırma riskiyle karşı karşıya.
Netanyahu ve Trump: İran'a saldırı için koordinasyon mu sağlıyorlar?
Emekli ABD Ordusu Albayı McGregor, Netanyahu'nun Trump ile son görüşmesini diplomasi olarak değil, operasyonel bir plan olarak görüyor. "Bunun inkar edilemez olduğunu düşünüyorum... Tüm kaynakların hazır olduğundan emin olalım. Her şey hazır," diye vurguluyor ve ABD ile israil arasında ortak manevralara işaret ediyor. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının sızdırılan tutanakları, Netanyahu'nun Eylül 2025'te İran'a karşı önleyici bir saldırı için "fırsat penceresi" yaratmak amacıyla lobi faaliyeti yürüttüğünü ve bunun için İran'ın entegre hava savunma sistemlerinin zayıflığını öne sürdüğünü doğruluyor. Albay McGregor'a göre israil bunu bir fırsat olarak görüyor: "Amerikan ve israil çevrelerinde, İran’ın entegre hava savunma sistemlerinin henüz %90'a ulaşmadığı ve şimdi saldırı zamanının geldiği yönünde bir his var."
İran, Lübnan ve Hizbullah'a yönelik son saldırıları kınayarak ve Amerikan üslerine misilleme tehdidinde bulunarak doğrudan müzakereleri reddetti. Üst düzey bir İranlı general, "israil savaşı başlatır başlatmaz biz de ABD ile savaşa gireceğiz" dedi. ABD dış politikası açısından bu bir tuzak; israili desteklemek Washington'un Ortadoğu stratejisinin temel taşlarından biri, ancak İran'la gerginliğin tırmanması 500 milyar ila 1 trilyon dolar arasında bir maliyete yol açabilir ve petrol krizini tetikleyerek enflasyonu %10'a kadar çıkarabilir. Trump, parti içinde bir bölünme riskiyle karşı karşıya; Rand Paul gibi izolasyonistler şimdiden "ebedi savaşı" eleştirirken, neoconlar ise sert önlemler alınması için baskı yapıyor.
Patlama Riskleri ve 7 Ekim Yıldönümü; Tırmanışı Tetikleyen Faktörler
7 Ekim Aksa Tufanı’nın üçüncü yıldönümü yeni bir tırmanışa yol açabilir. Uzmanlar Gazze'de sürprizlerin yaşanmasını da göz ardı etmiyor. israilin son altı ayda ikinci kez düzenlediği ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran saldırı operasyonu, kadın ve çocukların katledilmesi dışında gözle görülür bir sonuç vermiyor.
Gazze'den sızan çatışma görüntüleri, israilin çok kayıp verdiğini gösteriyor ancak bu kayıplar hakkında bilgi vermiyor veya nadiren bireysel kayıpları kabul etmekle sınırlıyor.
Bu bağlamda, Latin Amerika'da bölgesel bir patlama tehdidi giderek büyüyor ve bölgedeki çeşitli ülkelerden gerilla grupları da buna dahil oluyor.
ABD'deki sistem krizi göz ardı edilemeyecek kadar açık. Savunmaya 886 milyar dolar harcayan (2025 bütçesi) Amerikalılar, uzmanlara göre Washington'ın mevcut savunma politikasının çağdışı yapılara dayanması nedeniyle birçok cephede savaşa girmeyi göze alamazlar.
Trump 2.0 döneminde Amerika bir yol ayrımında duruyor: İflas ve izolasyon riskini göze alarak "sonsuza dek savaşlara" devam mı edecek, yoksa diplomasiye yönelip yurtdışındaki aşırı varlığını mı azaltacak? Gazze’ye selam, direnişe devam!