Neyi bekliyorsunuz ve daha ne olmasını bekliyorsunuz?

Kitlesel ölümlerin olduğu ve her gün en az bir sınıf mevcudu kadar öğrencinin katledildiği bir dünyada yaşamanın sizin için hayırlı olduğunu mu zannediyorsunuz?

Bazen, yerin altı, yerin üstünden hayırlıdır. İşte böyle günler yaşamaktayız.

İnsanlık katlediliyor. Medeniyet ve insanlık değerleri adına ne varsa bombalarla beraber molozların altına, Gazze'nin kumlarına görülmektedir.

Çağdaş Moğollar ve Naziler, dünya tarihinin gördüğü, göreceği en büyük katliamlardan birisini icra etmektedir. Yapay kıtlık, silah olarak kullanılmaktadır.

Bu vahim şartlar söz konusu iken ve bu vahşeti durdurma hususunda bir çare üretemeyen uygar dünya ve bilhassa bazı Müslüman devletler, kendilerince bir çare(!) bulduklarını iddia ediyor. Büyük bir utancın altına imza attılar.

Siyonizmi durduran tek unsur olan Filistin Direnişi'nin silahlarını bırakması çağrısının altına imza attılar. "HAMAS" denilerek aslında tüm Gazze halkı mahkûm edildi. Zira; insanlık düşmanlarına karşı sadece HAMAS değil, tüm Gazze'yi temsil eden güçler savaşıyor.

Zalimlerin yerine, mazlumlar mahkûm edildi. Yani kudurmuş köpekler serbest bırakılmışken, taşlar bağlanmak isteniyor.

Oysa yaşadıklarımız şunu göstermiştir:

Filistin halkının istiklal ve istikbalinin tek teminatı Direniş'in silahlarıdır.

Bu güne kadar siyonizme karşı hiçbir yaptırım gerçekleştiremeyen ve soykırım karşısında aciz kalan idareciler ve devletlular, çözümü(!) bu şekilde buldular.

Oysa onların çözümünün yol olmadığını herkes bilmektedir. Filistin halkının elindeki silahlar alınıp, İsrail'in ve Amerika'nın olmayan vicdanına terk edilmek istenmektedir. Gazzelilerin adeta elleri ve gözleri bağlanıp terör örgütü İsrail'e teslim edilmek istenmektedir. İsrail'in o olmayan vicdanı, Gazze'yi yerle bir etti, yüz binlerce kişiyi katledip Gazze'yi yerle bir etti. O olmayan vicdan, Hiroşima atılan atom bombasının bilmem kaç katına eşdeğer patlayıcıyı Gazze'ye reva gördü.

İşte böyle bir vicdana(!) sorun havale edilmek istenmektedir.

Dünya liderleri, Filistin sorununu herhalde şu iki yoldan çözmeye çalışıyor:

Ya Gazze'de insan kalmayacak ya da Gazzelilerin tamamı sürülecek ve yönetim siyonistlere devredilecek.

Gazze'de Gazzeli kalmayınca sorun da çözülmüş olacak(!).

İnsanlık ve medeniyet, büyük bir çöküş yaşamaktadır.

Kendileri dışında herkesi köle olarak gören Siyonist zihniyet, sadece Gazze için değil, tüm insanlık için potansiyel tehdit; bölge ülkeleri için ise yakın ve güncel bir tehdittir.

Bölge ülkeleri, bu hayatî tehdidi görüp ittifak yapmak durumundadır. Kendi siyasi maslahatları gereği; HAMAS'ın elindeki silahı almak yerine, HAMAS'a silah yardımında bulunmalıdır. HAMAS cephesi, insanlık cephesidir.

Artık kırılma noktasındayız.

Edebiyat, slogan ve şikayeti bırakıp icraata geçmek için artık neyi bekliyorsunuz?

Olmak ya da olmamak...

Tam da bu noktadayız.

Ya insanlığın tarafında ya da insanlık düşmanlarının yanında yer alacaksınız.

Zulmün arşa yükseldiği bir dönemde tarafsızlık ve sessizlik, zillettir.

Tüm insanlık ikiye ayrılmış…

Tarihin onurlu ya da onursuz tarafında yer almak için artık tercih yapın.

Ey liderler, tarihi bir sorumluluk alıp tarihin doğru tarafında konumlanın.