Askeri, siyaseti, iktidarı, gücü ve etkileşimi ile devlet vasfını kazanan 50 küsur Müslüman ülke, birkaçı hariç ne yazık ki ‘yetkisiz, etkisiz, korkak, ulusal çıkarlara oynayan, yalaka veya düşmana teslim olmuş’ idareci ve yöneticilerin elinde aciz, çaresiz ve mağdur durumda…
İki milyarı aşan Müslüman halklar ise birkaç milyonu hariç ümmetin başına gelenlere ve Gazze’de yaşanan drama ‘bihaber, nemelazımcı, mezhepçi, ırkçı, günübirlik hesaplar peşinde, kendi keyfine paşa veya acısına hassas’ bir tutum içerisinde…
Ve koskoca bir ümmet; yöneticileri ve halkları ile siyonist çeteye sadece birer kova su dökse her tarafı sel alacak.
Aşağılık, vahşi, bozgun, azgın, hain ve katil sürüsü boğulup gidecek.
Bu bile zor olmuş, zül olmuş, hayal edilir olmuş.
Ve vehn konforu içinde başkalarına havale edilir olmuş.
Dinleyin liderleri beyler, ağalar, paşalar, kelli felliler ve el pençe divan halklar!
Her şey sizden istenmiyor,
Çok şey sizden istenmiyor,
Hep sizden istenmiyor.
Herkesten gücünce isteniyor.
Devletlüysen korkma, çekinme, farklı dünyevi hesaplar içinde kardeşini kafire ve zalime teslim etme!
İmkanınca, kadarınca, yetkin ve etkin kadar gücünü ortaya koy!
Bu güç; silahlı olabilir, politik olabilir, ticari olabilir, anlaşmalar boyutuyla olabilir…
Sen, samimi ve haktan yana davran!
Gerisi ALLAH’a ait!
Alim, akademisyen, hatip, sanatçı, yazar ve çizersen endişe etme, yeise kapılma, imkan, konfor ve makamımı kaybederim deme!
Filistin, Kudüs, Aksa ve Gazze’ye dair bilgilendir, anlat, üret, yaz ve çiz!
Kalemin, sözün, eserin ve resmin muhakkak gönüllere ulaşır, zihinleri etkiler ve bedenleri harekete geçirir!
Sen yola, yolculuğa ve çabaya bak!
İşin asıl sahibi ALLAH’tır.
Şehirli, köylü, esnaf, bilen, bilmeyen, halk, avam veya vatandaşsan üzülme, kendini çaresiz görme, ben nereye ve kime yetebilirim ikilemine girme, “Benimle ne olur veya olabilir mi?” deme!
Nice sessiz yığınların bir çığlığa dönüştüğünü unutma!
Nice uyuyanları bir uyanığın uyandırabileceğini aklından çıkarma!
Krala çıplak, zalime zalim, katile katil ve vahşiye vahşi diyecek birileri muhakkak olacak.
Bu niye ben olmayayım, hesabın olsun!
En büyük silah senin ve senin gibiler için ‘dua, boykot, infak ve eylemlilik hali’dir.
Sen yola koyul!
Yolu yürüten ve kolaylaştıran ALLAH’tır.
Ey devletlü, entelektüeller ve halk!
Elimizde bir S-UMUD’un kaldığı,
Adımıza izzeti kuşanan ve zilleti reddeden bir GAZZE’nin bulunduğu
Ve insanlığın onurunu kurtarma hesabına cihadı kuşanan bir HAMAS’ın olduğu bilinciyle hareket et, edelim ve etsinler…
Bir ümmeti, binler umudu, on binler şehidi ve milyonlar mazlumu bir Trump tağutunun birkaç övgüsüne, bir Lanetyahu’nun insafsızlığı ve alayına, birkaç korkak ve sünepe liderin işgüzarlığına bırakma, terk etme!
Bil ki “Sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner!”
Bu hakikat ışığında gün gelir;
Kimimizin hesabı “Leha ma kesebet” ilahi fermanınca lehimize ve kurtuluşumuza,
Kimimizin hesabı “We aleyha mektesebet” ilahi fermanınca aleyhimize ve ebedi hüsranımıza dönebilir.
Hesab, muhasebe, hasib, muhasib ve muhaseb…
Çalma kapıyı çalarlar kapını..
Men deqqe duqqe…
Meker mevin!