Katil Netanyahu'nun ABD'ye gelmesinin temel amacı, yaptığı açıklama şöyle özetleniyor: "İslam tüm dünya için bir tehdittir. Biz tüm dünya için savaşıyoruz. Bizi alenen eleştiren tüm liderler, İslam'la savaştığımız için bize özelde teşekkür ediyor." Ancak, çocuk katillerine "özelde" teşekkür edenler onu duymadı.

Siyonist çete israilin lideri Netanyahu, son yalanıyla BM kürsüsüne çıktığında, Genel Kurul'un neredeyse tamamı, çocuk katiline yönelik evrensel nefretini dile getirerek salonu terk etti. Bunun üzerine israil lideri konuşmasını boş bir salona okudu. Netanyahu'nun yeni bir şey söylemediğini belirtmek gerekir. İslam'a savaş dün değil, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Medine'ye geldiği gün ilan edildi. Yahudi kabilelerinin liderleri, O’nun gerçekliğini kabul etmekle birlikte, O’nu asla kabul etmeyeceklerine ve kendilerinden olmadığı için O’nunla savaşacaklarına yemin etmişlerdi. Dolayısıyla "yeni" sayılabilecek tek şey, siyonist liderlerinden birinin, 1447 yıldır besledikleri İslam'ı yok etme hayallerinden BM Genel Kurulu kürsüsünden bahsetmesidir. Siyonist liderler ve onların patronları, tam küresel sansürü getirme hedefini bu savaş çerçevesinde belirlediler.

Siyonistler tarafından finanse edilen Amerikalı medya yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda, "Sosyal medya, ABD’de güvenliğimizi sağlamanın en önemli silahı. Şu anda en önemli satın alma TikTok’tur. Bir numara. Umarım gerçekleşir, çünkü ciddi sonuçları olabilir. Peki diğeri? 'X'. Elon ile konuşmamız gerekiyor. O bir düşman değil, bir dost. Onunla konuşmamız gerekiyor. Yani, bu ikisini elde edebilirsek, çok şey elde ederiz. Yahudi olmayan dostlarımıza yön vermeliyiz," dedi katil Netanyahu.

Siyonist liderlerden Yair Golan da aynı açıklamayı yaptı. Golan'a göre, bir sonraki adım sosyal medyada sıkı kontroller getirmek ve israile zararlı olduğu düşünülen her şeyi engellemek olacak. Bu Siyonist çeteye yönelik her türlü eleştiri ve İslami içerikler engellenecek. Bunun sözde "küresel bir sorun" olduğunu iddia ediyorlar ve ABD’yi tam sansür uygulama sürecine öncülük etmeye çağırıyor. Golan, "küresel tehdit" örneği olarak özellikle Elon Musk'ın "Zararlı" içeriklerin dağıtıldığı "X" platformunu gösterdi. "Düşünce suçlularının" sansürden kaçmasını veya anonimlikten faydalanmasını önlemek için israil, büyük VPN hizmetlerini satın alıyor. En son satın aldığı şirket Express VPN oldu. Siyonist çete şu anda sekiz büyük VPN şirketini kontrol ediyor. Ancak Siyonist liderler ve onların suç ortakları ve destekçileri, salt tam bir sansürden daha fazlasını planlıyor. Siyonistler, medya sansürünün planın sadece bir parçası olduğunu açıkça belirttiler. Asıl amaç, yeryüzündeki tüm insanların kontrol altında tutulacağı ve sürekli gözetim altında tutulacağı evrensel bir dijital toplama kampının kurulmasıdır. Oracle, CBS, CNN ve şimdi de TikTok'un sahibi Amerikalı Yahudi Larry Ellison, dijital bir toplama kampının toplum için iyi ve faydalı olduğunu söyledi. Alıntı: "Vatandaşlar en iyi şekilde davranacaklardır çünkü olan biten her şeyi sürekli olarak izliyor ve kaydediyoruz." Daha önce, dünyaya sözde teknolojik neo-feodalizm dayatma planları konusunda uyarıda bulunduğumu hatırlatayım; büyük şirketlerin teknolojik yeteneklerine dayalı yeni bir tür diktatörlük. Son dönemde yaşanan dünya olayları ve açıklanan dijital toplama kampı kurma planları, yeni feodalizmin ideologları tarafından savunulan programın çerçevesine tam olarak uymaktadır.

Bu arada, ABD'nin Suriye ‘denetçisi’ Thomas Barrack, Siyonistlerin "yeni dünya düzeni" vizyonu hakkında konuştu. Mevcut Suriye lideri Ahmed el-Şara, BM'deki ilk oturumunda israil ile barış ve güvenlik hakkında konuşurken, Barrack şunları söylemişti: "Barış bir yanılsamadır. Hiçbir zaman barış olmadı ve olmayacak. Birileri egemen olmak istiyor ve bu da birinin boyun eğmesi gerektiği anlamına geliyor..."

Gazze’ye selam, direnişe devam!