Milyonlarca evladımız geçen hafta karnelerini aldılar. Böylece bir Eğitim Öğretim yılının daha sonuna geldik. Önce LGS sonra YKS sınavı derken, İlkokul öğrencileri ile beraber Ortaokul ve Lise öğrencilerinin de tatili başlamış oldu.
Uzun ve yorucu bir eğitim döneminden sonra genellikle ebeveynler ve öğrenciler tatil psikolojisiyle kendilerini tamamen boşluğa bırakıyorlar. Bir sonraki Eğitim Öğretim dönemine kadar kitaplar kapatılıyor, programlar askıya alınıyor ve gezmek, oynamak, seyahat ile zaman geçiriliyor.
Eğitim sisteminin, evlatlarımızın manevi duygularını eğitme noktasında eksik olduğu hepimizin malumudur. Duruma göre bazı konularda çocuklarımızın daha da inanç değerlerinden uzaklaştığı, ahlaki sapkınlık ve ideolojik sapmalar yaşadığını bilmeyenimiz yoktur.
Bunun için ebeveynler olarak, 3 aylık yaz tatillerini fırsata çevirip okullarda eksik bırakılan manevi eğitime de zaman ayırmalıyız. Belki evde çocuklarımıza bu eğitimi verme imkânımız yoktur. Ancak Camiler, Kur'an Kursları ve İslami STK'ların yaz programları bu boşluğu doldurabilecek seviyededir.
Elbette tatil de yapacağız, dinleneceğiz, seyahat da edeceğiz. Ancak bunlarla birlikte eğitim sistemindeki manevi boşluğu doldurma konusunu da ihmal etmemeliyiz.
30 Haziran'da Diyanet'in “YAZ’IMDA KUR’AN VAR” temasıyla hazırladığı program yaklaşık 90 bin cami ve Kur’an Kurslarında başlayacak. Bununla birlikte birçok İslami STK da benzer programlar hazırlamış ve bu alanda hizmet verecektir.
Geleceğimiz olan çocuklarımız için hazırlanan bu organizasyonlardan ziyadesiyle istifade etmeliyiz. Eğer neslimiz günden güne inancından, kültüründen uzaklaşıyorsa bunun temel sebebi manevi eğitimsizliktir. Toplumumuzda; alkol, uyuşturucu ve ahlaki sapkınlık yaşı 12'lere kadar inmişse, üzerimize düşeni yapmıyoruz demektir.
Elbette bu eğitim sorununu devlet çözmelidir. Ancak duyarlı ebeveynler olarak bizler de üzerimize düşeni yapmıyoruz.
Eğer çocuklarımızın dünyalık gelecekleri adına olan endişemizin onda biri kadar manevi eğitimlerine verirsek neslimiz bu durumda olmayacak. Evet, itiraf etmeliyiz ki; geleceğimiz olan çocuklarımızın manevi eğitimlerine gerekli önemi vermiyoruz.
Oysa biz Allah (c.c)'ın kelamını ve aziz İslam dininin vasat çizgisini çocuklarımıza hikmetle belletirsek gerisini onlar zaten öğrenmiş olurlar. Hani meşhur bir söz vardır; “Evladına Kur'an'ı öğret zira Kur'an ona her şeyi öğretir.”
Bizler neslimize Allah’ın (c.c) kelamını gereği gibi anlatıp, öğretmediğimiz için onlarla imtihan oluyoruz.
Unutmamalıyız ki; evlatlarımız sadece çocuğumuz olarak kalmayacak. Yarın birilerinin eşi, işçisi, patronu ya da yöneticisi olarak toplumu etkileyen bir aktör olacak. Bunun için onları, vahyin çerçevesinde vicdanlı, imanlı ve kişilikli olarak yetiştirmeye çalışmalıyız.
Yine unutmamalıyız ki; çocuklara en büyük zararı veren, kendisine vahiy kültürünü ve vasat İslam çizgisini tanıtmayan, sürekli Dünya’da yaşayacakmış gibi yetiştiren anne ve babalardır.
Evet, iki gün sonra bütün camiler, Kur’an Kursları ve İslami STK'ların hazırladığı kurslar başlayacak.
Ey Ebeveynler! Çocuklarımızı bu manevi ortamlara gönderme konusunda gevşeklik göstermeyelim. Bilakis gönderelim ve takibini de yapalım.
Haydi Çocuklar! Arkadaşlarımızı da toplayıp Camilere ve Kur’an dersleri veren dernek ve vakıflara gidelim. Hem manevi iklimi teneffüs edelim hem de yeni kardeş ve arkadaşlar edinelim.