• DOLAR 34.426
  • EURO 36.362
  • ALTIN 2831.14
  • ...

Zalim işgal rejimi Gazze’de haddi aşarak dünyanın gözü önünde sivilleri katlediyor. Kadın-çocuk, genç-yaşlı ayırımı gözetmeden mazlumları kıyımdan geçiriyor. 70 yıldan uzun bir süredir zulüm, işgal ve katliamlarını sürdüren bu gasıp rejime şimdiye dek dur diyen, katliamlarını engelleyen çıkmadı maalesef.

Dünya Müslümanları, yıllardır siyonistlerin yaptığı katliamlardan sonra kitlesel anlamda meydanlara inerek işgalcileri lanetledi, beddua etti, mallarını boykot etti. Ancak bu girişimler ne işgali ne de katliamları durdurdu. Elbette bu etkinlikler çok anlamlı ve çok gerekli. Ve mutlaka devam etmeli. Bu halk protestolarıyla birlikte artık siyonist katillere karşı somut adımlar da atılmalı.

Her zaman söylemişiz ve buradan bir kez dile getiriyoruz; siyonist çete laftan anlamaz, güçten anlar, kuvvetten anlar! İşgalciler karşılarında ciddi bir güç görmedikleri takdirde, katliam ve zulümlerine devam edecekler. Bunun için muhakkak bir güç karşılarında olmalıdır.

Bugün en büyük mesuliyet, İslam ülkelerine düşüyor. İslam ülkelerinin yöneticileri, tüm girişimlerini yaparak evvela katliamların durmasını ve insani yardımın Gazze’ye girmesini sağlamalıdırlar. Dünyanın gözü önünde öldürülen binlerce masum çocuğun hesabını işgalci katillerin yanına bırakmamalıdırlar.

İşgalci katiller hiçbir kutsiyeti, hiçbir değeri önemsemeden katliamlarını sürdürüyorlar. Tüm güçleriyle saldırarak Hamas’ı bitirmek istiyorlar. İslam ülkelerinin yöneticileri, Gazze’deki bir avuç Müslüman kardeşlerini azgın siyonistlerin insafına terk etmemelidirler.

Bakınız; emperyalistler, siyonist dostlarını hiçbir anlamda yalnız bırakmıyorlar. İşgalcilerin sivil katliamlarına, hastane bombalamalarına rağmen yine de katillerin yanında bulunmaktan çekinmiyorlar.

Ne demişti sevgili peygamberimiz; “Küfür tek millettir.” Evet, bugün bir kez daha küffarın tek millet olduğuna yakinen şahitlik ediyoruz. Onlar küfür ve zulümlerinde birlik olabiliyorken, İslam âlemi neden ortak değerlerini savunmada birlik olamıyor?

Siyonistler ve emperyalistler, dünyanın gözüne baka baka yalan söyleyerek Filistinli Müslümanları suçlamaya ve algılar oluşturmaya çalışırken, Müslüman yöneticiler neden zillet içerisinde tepkisizliklerini sürdürüyor?

Bu zillet halinden kurtulmanın zamanı gelmedi mi Allah aşkına? Saldırıların ancak 12. gününde toplanabilen İslam ülkeleri neden hala ciddi bir adım atmadı siyonist katillere karşı, neden yaptırımlarda bulunmadılar hala?

Ey İslam ülkelerinin yöneticileri! Neyi bekliyorsunuz; daha çok çocuk ölmesini mi, daha fazla masumun katledilmesini mi, ayakta kalan binaların da yıkılmasını mı? Allah aşkına kimden çekiniyorsunuz, neden siyonist çeteye anladığı dilden karşılık vermiyorsunuz? Neden kardeşlerinizi yalnız ve yardımsız bırakıyorsunuz, bu Allah indinde büyük bir vebal değil midir?

Sizlerden kınama, lanetleme, itidal çağrısı ya da bir anlam ifade etmeyen bildiri yayınlamanızı beklemiyoruz. Sizlerden, ülkelerinizdeki siyonist elçileri hemen kapı dışarı etmenizi, işgal rejimiyle ilişkilerinizi kesmenizi, devlet olarak tanımaktan vazgeçmenizi ve onlara karşı siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik alanlarda somut yaptırımlar için çok acil kararlar almanızı bekliyoruz.

Evet evet, yarın değil hemen şimdi bu adımları atmanızı, bu kararları almanızı ve harekete geçmenizi istiyoruz. Çünkü geçen her dakika kardeşlerimizin aleyhine oluyor. Ey İslam ülkelerinin yöneticileri! Bugün artık sizler için söz söylemenin, olağanüstü toplantılarınızdan sonra siyonist saldırganlığın durması için çağrı yapmanızın bir anlamı kalmamıştır.

Bizler, sizlerden bunları yapmanızı istemiyoruz. Sizler eğer Filistin’e, Gazze’ye, Hamas’a yardım edecekseniz; kınamalarınızla ve basın bildirilerinizle değil kurşunlarınızla, füzelerinizle, uçaklarınızla, ordularınızla, iha ve sihalarınızla yardım edin.

Günlerdir yürekleri kardeşleri için yanan dünya Müslümanları, sizlerden yarın değil hemen şimdi bu adımları atmanızı bekliyor. Çekinmeyin, korkmayın, küçük hesaplar peşinde olmayın. Eğer sizler bu onurlu davranışı ortaya koyarsanız vallahi tarih boyunca hayırla ve kahramanlıkla anılacaksınız.