Bismihi Teala.
Bakanlığın belirli gün ve haftalar listesinde,
'Dünya Kudüs Haftası' var mı?
Kudüs;inananlar için evrensel, ortak değer mesabesinde
değil midir?
Duyarlı İslami STK'lar,
İslami camialar,
Diyanet Kurumu gündemine alıyor.
Peki, yeterli midir?
Hiç sanmam!
Öyle bir bilinç olmalı ki,
siyonizmin her türlü barbarlığını, yobazlığını,
soykırımını, mit ve efsanelerini
hiçe çıkartacak kadar güçlü bir anlayışa dayansın!
Öyle bir ufka sahip olunsun ki,
siyonizmin tarihten günümüze dek süren ihanetlerini,
karektersizliklerini seçebilecek görüş ve kavrayışa dayansın!
Öyle bir tavır, eylem içerisinde olunsun ki,
Gazzeli mücahit ve mücahidelerin,
Kudüs davasına olan bağlılıkları ve
dünyadan çekinmeyen sağlam iradelerinden ilham alınsın!
Velhasılı, öyle okumalar yapılmalı ki,
Kudüs davası derinlemesine içselleştirilsin!
Cihad;
Canla, malla, söz ve kalemle değil midir?
Canıyla binler, 45km'lik coğrafyada,
Şeytani planları deşifre etme adına destanlar yazıyor.
Yüreği, kalbi Kudüs'le atan şairler, edipler, hünermendler neredesiniz?
Yoksa Nuri Pakdil, Karakoç, Akif İnan ve Zarifoğlu'yla toprağa mı aktı?
Nizar Kabani ne hoş ve dokunaklı söyler;
'Ey Kudüs ey kentlerin acılısı
Ey gözkapakları arasında kabaran
büyük gözyaşı damlası
Kim durdurur düşmanları
Sana karşı ey dinlerin gerdanlığı
Kim siler kanları duvar taşlarından
İncil'i kim kurtarır
Kur'an'ı kim kurtarır
Kim kurtarır İsa'yı öldürenlerden?
İnsanı kim kurtarır?...''
Tarih tekerür eder,
Yıllar önce Sırplara karşı direnen Bosna halkı adına
Merhum Aliya İzzetbegoviç,
'Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey
düşmanlarımızın sözleri değil dostlarımızın sessizliği olacaktır.'
Kısacası Müslümanım diyen hatta insanım diyenin
değişmeyen gündemi Gazze olmalıdır.
MEB, yarınlara iyilik yapmak istiyorsa,
Kudüs'ü en azından vatan sevgisi kadar yoğun işlemeli.
Hatta müfredatın odağında tutmalıdır.
Kalın sağlıcakla…