• DOLAR 32.457
  • EURO 34.864
  • ALTIN 2448.182
  • ...
Allah`ın adıyla…

Bütün insanlığa müjdeci ve uyarıcı olarak gönderilen hidayet ve doğru yola yönlendiren, nur saçan âlemlere rahmet, şefkat ve merhamet peygamberi, zalimlerin korkusu mazlumların yegâne ümidi olan şanlı İslam peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)`e, âline ve ashabına, takipçilerine milyonlarca salât ve selam olsun.

Bir kaç sene önce karikatür kriziyle ve Kur`an yakma hadiseleriyle Müslümanların en yüce değerlerine hakaretlerde bulunan küstah Avrupa, İsrail ve Amerika, bir Kıpti tarafından çekilen bir filmle İslam`a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını ve kinlerini bir kez daha kusmuşlardır. Bu yeni senaryo, hiç şüphesiz öncekilerin bir devamı olup, karanlık hesapları için yaptıkları sistematik saldırılardan bir saldırıdır.

Biz Müslümanlar için en kutsalımız Hz. Muhammed (s.a.v.)`dir. Hiç kimse özgürlükler safsatasının arkasına gizlenerek değil Müslümanların, hiç bir semavi dinin mukaddesatına dil uzatamaz, hakaret edemez.

Dünyada yaşanan olumsuzlukların sebebi İsrail, Amerika ve yardımcılarıdır. Müslümanların kutsallarına yapılan hakaretler karşısında Libya`da Müslüman halkın ayaklanarak Amerikan büyükelçiliğini basması neticesinde ölümlerin yaşanmasının müsebbibi Müslümanlar değil küstah Amerika`dır. Hakaretleri, fikir hürriyeti olarak kamuoyuna lanse ederek; güya ne kadar hürriyetperver olduklarını göstermeye çalışmaktadırlar. Ancak söz konusu Müslümanlar olunca hiçbir kanun ve kural tanımamaktadırlar. Gerçek canavar yüzlerini ortaya koymaktan çekinmemektedirler. Müslümanların can, mal ve namuslarını talan ediyor; buna da utanmadan demokrasi ve özgürlük diyebiliyorlar. Guantanamoyu ve Ebu Gureybi unutmuş değiliz.
ABD ve Avrupa, İslam`a ve değerlerine yapılan iğrenç saldırıları `ifade özgürlüğü` adı altında meşru görürken, çıkarları ve kendi deyimlerince `hayat tarzları` için bir tehlike gördüklerinde, ülkeleri yakıp yıkmaktan ve yüz binlerce masum insanın kanına girmekten çekinmemektedirler. Çağdaş Haçlı Seferleri`ni başlatarak, Afganistan, Irak, Somali ve birçok yerde çoluk çocuk demeden Müslümanları katledip evlerini başlarına yıkmakta, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını talan etmektedirler.

Bütün yapılan bu vahşet ve katliamlara sesini çıkarmayan, Müslümanların dertleriyle dertlenmeyen, Müslümanların acılarını paylaşmayan; ama Amerika ve israil`e üzüntü mesajı yayınlayıp Müslümanları şiddet tarafı ve suçlu göstermeye çalışanları da yüce Allah`a ve toplumun vicdanına havale ediyoruz. İşgal ve talan edilmiş İslam ülkelerini, dökülen Müslüman kanını görmezden gelip bütün olayı Libya`da öldürülen elçiye bağlamak ve Müslümanları peygamberi iyi tanıtmamakla suçlamak hiçbir şekilde izah edilemez ve kabul edilemez.

Büyük şeytan Amerika ve küçük yavrusu Siyonist İsrail ve diğer emperyalist Avrupalı devletler şunu bilsin ki, Selahaddin-i Eyyubi`nin torunları olarak, dinimize ve aziz Peygamberimize yapılan her türlü saldırıya karşı sahabeler ve seleflerimiz gibi dik duracak ve bu alçakça saldırılara karşı bütün gücümüzle tepkimizi ortaya koyacağız.

Netice olarak tepkimizi vermekle beraber İslam düşmanlarına vereceğimiz en güzel tepki Efendimiz (s.a.v.)`in sünnetini yaşamak, yaşatmak; O`nun ve sahabelerinin aziz sünnetini takip etmektir.

Yazımızı Kutlu Nebi`ye seslenerek bitirelim.

Ey Kutlu Nebi; Dünya seninle tanıdı medeniyetin yüzünü, insanlığın altın çağını yaşattın. Âmâ bu gerçeği hep sakladılar garbın sahtekârları. Sen bir güneşken onlar orta çağın karanlığını yaşıyorlardı hala.

Sen ilmi bize öğütlerken onlar ilim düşmanlığı yapıyorlardı. Hiç bir düzenle huzur bulmadı dünyamız. Hümanizma, İnsan hakları bunların hepsi yalan hepsi masalmış. Bunlar sadece kendileri içinmiş. Ne yazık ki bizler de aldandık yalanlarına. Sana tutunmayı bıraktık. Onlara koştuk seraba koşar gibi, âmâ aldandık yabanda kaldık.

Ama artık uyandık ve Sana bağlandık ve bizler şuna inandık kurtuluş ancak sana tabi olmakla olur. Bundan dolayı seni hedefe koymuşlar. Zaten ataları da sizlere hep düşmanlık yapmışlardı. Yapmaya da devam edecekler. Çünkü bütün sermayeleri tükenmiş durumda.