• DOLAR 32.323
  • EURO 35.094
  • ALTIN 2306.902
  • ...
Allah`ın adıyla…
 
Rivayet edilir ki; Ebu`l- Hasan el-Eş`ari, Basra`da vaazını bitirdikten sonra Mushaf`ının cemaat tarafından çalındığını fark eder. Cemaat ise imamın vaazı karşısında hüngür hüngür ağlamaktadır. Durumu fark eden üstad, cemaate dönerek manzarayı tek cümleyle özetler: Hepiniz ağlıyorsunuz! Güzel de, ya Mushaf`ı çalan kim?

Yaşanmış bu anekdot toplumun ve Müslümanların hali pür melalini ne kadar güzel ifade ediyor.

Yapılan ve gördüğümüz hukuksuzlar üzerine mevcud iktidarı eleştirdiğin zaman bazıları hemen savunmaya başlar ve toplumun eskiye göre yani "on yıl” öncesine göre maddi ve manevi olarak kalkındığını, hukuksuz uygulamaların son bulduğunu ve Müslümanların rahat bir şekilde hizmetlerini yaptıklarını söylerler ve savunurlar.

Madem Müslümanlar baskı ve zulümlerden kurtulmuşlar dinlerini rahat bir şekilde yaşıyorlar o halde toplumun bu gün çok daha iyi durumda olması gerekmez miydi?

Topluma baktığımızda hemen hemen her gün intihar vakalarının yaşandığı, insanların kredi ve faizlerle boğuştuğu, helalin haram haramın ise helal görüldüğü, başörtü meselesinin henüz çözülmediği, duyarlı STK üyelerine 205 yıl gibi ağır cezaların verildiği ve birçok hukuksuz uygulamaların yapıldığını görmekteyiz; şahit olmaktayız.

28 Şubat uygulamalarını aratmayan ve başörtülü öğrenciyi okula almayıp eğitim hakkını engellemekle beraber, okul müdürünün birkaç serseri öğrenciyi galeyana getirerek kız öğrenciyi dövdürmesini ve müdürün hala koltuğunda oturmasını; kim hangi şekilde izah edebilir.

Öte taraftan toplumun ıslahına yönelik hizmetlerde bulunan STK yetkililerini faaliyetlerinden dolayı 205 yıl cezaya çarptırmak; hatta savcının bile beraatlarını istediği kişilere bile ceza vermek; hangi aklıselim sahibi tarafından kabul edilebilir.

Bütün bunlar on yıldır iktidarda bulunan Ak Parti iktidarında olan haksız uygulamalardan sadece iki tanesi. Şimdi desek ki; madem on yıl öncesine göre Müslümanlar daha rahat daha özgür o halde bu olanlar neyin nesidir?

Evet, toplum on yıl öncesine göre maddi açıdan rahata girmiş olabilir ancak manevi olarak toplumun rahata ve iyiye gittiğini söylemek mümkün değildir. Eğer bir rahatlama olmuşsa; bundan sadece İslami camialar değil, toplumun hepsi istifade etmiştir. Bu olan rahatlamaları bir minnet gibi, bir lütuf gibi ikide bir dillendirmek; hiç kimseye fayda sağlamayacaktır.

Şunu unutmamak gerekir ki; bir toplum sadece maddiyatla ileriye gitmez. Sağlıklı ve ileriyi gören bir toplum görmek istiyorsak; maneviyatı güçlü bir nesil yetiştirmemiz zaruridir. Yoksa toplumun tamamı &"ak” olsa bile adalet çalınıyorsa; insanın aklına "adalet nerede?" diye sormak geliyor.