• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Batıda İslam zaten yayılıyordu, mevcut dinler arasında en hızlı yükselen din İslam diniydi.

Özellikle Batının entelektüel kesiminin İslam üzerindeki araştırmaları yoğunluk kazanmış durumdaydı.

Hıristiyan âleminin önde gelen ilahiyatçılarının Hıristiyanlığı sorgulamaları 1970 yıllardan itibaren hız kazanmış durumdaydı.

İster Hıristiyan Teologları deyin ister Hıristiyan ilahiyatçıları deyin, Kilisenin dışındaki bu entel kesim çoktandır Kilisenin sapkınlıklarını kabullenmemektedir.

Henüz Müslüman olmasalar bile Batı dünyasının en ciddi teologları artık Kilisenin uydurduğu İsa’ya değil, Tarihin İsa’sına, yani beşer olan İsa’ya ulaşmak için çok yoğun çalışmalar yapmaktalar.

Artık hiç biri İsa’nın Tanrının oğlu olduğunu, Teslis inancını, Kilisenin tek kurtuluş yolu olduğunu, Hz. Adem ve Havva’nın yasak meyveden yemesiyle bütün insanlığın günahla kirlendiğini, İsa’nın kendisini çarmıhta feda etmesiyle bu günahtan kurtulduğu ve benzer iddialarını reddetmekte ve bir bir çürütmektedirler.

Şimdi Hıristiyanlığın bu şekilde sorgulanmasının ardından ciddi anlamda bir Tevrat sorgulanması da başlamıştır. İşlediği korkunç cinayetleri Tevrat’a dayandıran Siyonizm böylece Tevrat hakkında ciddi şüphelerin duyulmasına sebep olmuştur. Öyle ya, çoluk çocuk, kadın ihtiyar on binlerce insanı kendi yurtlarında soykırıma uğratan bir Allah olabilir mi?

Tevrat’ın sorgulanması ve sonunda bütün bunların Tevrat’a sonradan sokuşturmalar olduğunun ortaya çıkarılması aynı zamanda Hıristiyanlığın temellerinin de sarsılması demektir. Çünkü Hıristiyan dünyası bir anlamda kendi kökenlerini Tevrat’a dayandırmaktaydı, Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedid adı altında kendi kitaplarını Tevrat’la birlikte basmaktaydılar. Bir anlamda buna mecburdular çünkü Hz. İsa Aleyhisselam bir Yahudi idi.

Şimdi Gazze ile birlikte Batının bu entelektüel dünyasının dışında daha geniş kesimler arasında da İslam’a ilginin arttığını ve bu konudaki araştırmaların yoğunlaştığını görüyoruz.

Bu arada Batıda yükselen “İslamofobi İslam düşmanlığı” söylemi neyin nesi diye soracaklara hemen şunu söyleyelim ki, kendisine yönelişin arttığı bir dinin düşmanları da olacak, bundan daha tabii ne olabilir.

Hem bu durum İslam’ın yayılmasına hiç de engel olmadığı gibi aksine daha da hızlandırdığı ortadadır.

Günlerdir yazıyoruz ve konuşuyoruz; Gazze bizim gördüğümüz ve göremediğimiz nice zaferlerle neticelenecektir inşallah!

Bu duygu ve düşüncelerle Cuma hepimiz için mübarek olsun!