Artık kelimeler anlamını yitirdi… Zulmü anlatacak söz, katliamı tasvir edecek cümle, ümmetin suskunluğunu sese dönüştürecek bir anlatım şekli kalmadı…
Gazze… İslam tarihinin şeref sayfasına altın harflerle yazılan, iman ve şehadet yurdu Gazze… Toprağı kahraman yetiştiren, şerefli annelerin yiğit mücahidler doğurduğu Gazze… İslam coğrafyasının bağrına saplanan necis hançer misali olan işgalci israilin karşısında teslim bayrağı çekmeyip son nefesine kadar direnen, Allah’a verdikleri söze sadık, canlarını karşılığında cenneti almak üzere Allah’a satmış olmanın hafifliğiyle düşmana korku salıp kalp damarlarını çatlatan, yaşayan şehidler diyarı Gazze… 18 aydır başta ABD olmak üzere bütün Batı dünyasının desteğini yanında gören israile karşı tek başlarına savaşan, İslam ümmetinin kendilerini terk ettiği, soykırıma uğrarken dahi İslam dünyasının liderlerinden mahcup bir kınama mesajından başka bir destek bulamayan, bombalardan kurtulabilen çocuklarının bu kez açlıktan öldüğü, buna rağmen “Hasbunallahu we ni’mel wekil” diyerek Allah’a iltica eden mütevekkil insanların yurdu Gazze…
İslam dünyasının kırılan onurunu iade eden, zilletini izzete çeviren, Mescid-i Aksa için, ümmet coğrafyasının nadide bir parçası olan Filistin topraklarının işgalden kurtulması için kendisini feda eden Gazze, yok olmanın eşiğinde… Ateşkesin birinci aşamasından sonra kuduran lanetli kavim Yahudilerin gayrı meşru devleti israil, Ramazan Ayı boyunca katliamına devam etti, ancak İslam dünyasından bir ses çıkmadı… Bayramda katliamı daha ileri bir boyuta taşıdı, ancak İslam dünyasından yine ses çıkmadı… Babalar, çocuklarının kopan başlarını ellerine alıp Allah’a şikâyette bulunurken; ciğerparelerinin kopan uzuvlarını ceset niyetine poşetlere dolduran, başları olmayan, kolları, bacakları bulunmayan çocukların sıra sıra dizilmiş cenazelerinin başında ağlaşan annelerin acıları yürek parçalarken; insanlar, bombardımanın etkisiyle şarapnel, toz ve moloz parçalarıyla birlikte onlarca metre havaya uçarken, İslam dünyasının liderleri yine sessiz, yine tepkisiz, yine “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” Yahudi mantığıyla yumuşak koltuklarına daha bir sarılmaktadırlar.
Söz bitti artık, ileri sürülecek bir mazeret kalmadı… Uluslararası anlaşmalar, âli menfaatler, devletlerin beka hikâyeleri, diplomatik ilişkiler, ekonomik ambargo tehlikeleri vs. her şey, ama her şey anlamını yitirdi… Hiçbir çizgi, hepi topu yedi milyonluk topluluğun gayrı meşru devleti israilin yerle bir ettiği Gazze’den daha önemli, hiçbir şey Gazzeli çocukların kopan başlarından daha öncelikli değil! Allah aşkına 57 İslam devletinin uçakları, savaş gemileri, modern silahları, orduları ne işe yarar? Şimdi füze rampaları israile yönelmeyecekse, savaş uçakları israile doğru uçmayacaksa, ordulara “gayrı meşru israil devleti yok oluncaya kadar durmak yok” emri verilmeyecekse ne zaman verilecek? Petrol üreten İslam devletleri petrolünü, doğalgazını ne zaman bir silah olarak kullanıp Batı dünyasını dize getirmek için adım atacak?
Gazze yok oluyor, görmüyor musunuz? Gazzeliler toptan şehid ediliyor, kör müsünüz? Batı dünyası her imkânıyla israilin yanında yer alırken, sizi Filistin’in, Gazze’nin yanında yer almaktan alıkoyan hangi korkularınızdır? Neyin karşılığında sattınız Gazze’yi? Trump planına karşı Mısır planını destekleyenler, neredesiniz? Trump’ın planı çok yıkıcı bir şekilde uygulanıyor, buna karşı söyleyecek sözünüz, bunu durduracak imkânınız yok mu? Yoksa Gazze’nin yok oluşunu, Gazzelilerin toptan katledilişini görmezden geldiniz, taraf olmadınız, sesinizi çıkarmadınız, Gazze’yi yüz üstü bıraktınız diye sıranın size gelmeyeceğini mi sandınız? Veyl olsun size de iktidarlarınıza da kaybetmekten korktuğunuz koltuklara da…
Gazze, cennetin ucuz, cehennemin de lüzumsuz olmadığını öğretmeye devam ediyor. Zalimler hem için yaşasın cehennem!
