Çocuklar, insanlığın en masum, katışıksız ve hesapsız çehresidir.
Çocuklarda duygular saf, niyet halis, söz tatlı ve davranış doğaldır.
Bugünün iyi eğitilmiş, doğru yönlendirilmiş, gönlüne merhamet ve sevgiyle dokunulmuş, güzel ahlak öğretileriyle yetiştirilmiş çocukları yarının adil, mamur, huzurlu ve yaşanılır dünyasının teminatıdır.
Peygamberimiz aleyhisselam insanlığın masum çehresi çocuklar üzerinde anne babanın etkisini şu hadis-i şerifiyle ifade eder:
“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhâri, Cenâiz, 92)
Çocuklar, bizim olunca ve biz onları fıtratlarına uygun yetiştirmek isteyince; Allah’ın razı olduğu bir eğitim sürecine dâhil edince birileri hemen ciyaklamaya başlar. Çocuk istismarı, çocuğun velayetinin elimizden alınması gerektiği, çocukların çocukluklarını yaşaması gereken çağda zorla(!) kurslara ve medreselere gönderildiği, namaza alıştırılan çocuklarla pedagojik ilkelerin ihlal edildiği ve inancın araçsallaştırıldığı gibi neresinden tutarsan ve hangisine cevap vermek istersen şeytanlık kokan höykürmeler yayılır iğfal edilmiş zihinlere ve gönüllere…
Nefis, benlik, hırs, gurur ve kibir arka planlı ideolojik tezviratlar ve sanrı, hayal, kehanet ve saçmalık dolu felsefik yalanlardan beslenen bu kendini entel dantelden sayan tipler çocuklarımız örtününce, Kur’an-ı Kerim dersi alınca, okulda siyer dersi seçince ve namaz etkinliğine katılınca yerinde duramazlar, hop oturup hop kalkarlar. Meclise verdikleri bir iki önergeyle, kürsülerden salladıkları Kemalist ve Apoist tehditlerle, köşe yazılarına taşıdıkları gurulduk ve usuruk arzularla(!), sosyal medyada kurdukları basit kurgulu cümlelerle dünyayı kurtardıklarını sanırlar.
Bakın, ilgili bir yerelde AK Parti’den umduğunu bulamayınca, DEM’e sarılan, orada da adam yerine konulmayınca sol ve sosyolojik kabarma ve efelenmelerle kendinden söz ettirmek isteyen bir insan bozuntusu daha bir iki gün önce ne diyor sosyal medya hesabından:
“Bu kurumlar ‘Bir siyer sınavı yapamıyor mu? Okullar semt pazarına dönmüş. Giren ‘çakan’ belli değil!!! Ülkede Milli Eğitim Bakanlığı, illerde il Milli Eğitim Müdürlüğü var; ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı, illerde İl Müftülüğü var ama ‘Siyer Sınavı’nı Hizbullah/Hüda Par yapıyor!!!. Kürt çocukları Hizbullah/Hüda-Par’a ihale etmek!!!”
Yazıdaki imla ve noktalama çok sosyolog(!) kişiye aittir. Asıl niyet, ustalıkla sona serpiştirilmiş. Milli Eğitimle mutabakatı olan Peygamber Sevdalıları Vakfı’nı bilerek es geçip Hizbullah ve HÜDA PAR üzerinden hedef saptırmak ve ‘dağlara kaçırıp lider arzulara ve ölüme sunulan Kürt çocukları için tek kelime edecek kadar edemeyen’ biri ‘Kürt çocukları’ ifadesini bilerek kullanıyor. Ama aynı çocuklara yönelik LGBTİ soysuzluğu ve ahlaksızlığına sunu yapan DEM’i hiç görmemek…
Takdir sizlerin!
Heva, heves, nefis ve şeytana hizmeti sonuç veren bale, dans ve LGBTİ rezillikleri için ‘tanımlama, hak ve tercih’ deyip üste çıkma hesabı yapan siz Siyonist arka planlı ve bastırılmış zihinli embesiller!
Daha bu hafta içinde sadece birkaç kuruşluk mirasa dadanmak için anne, baba ve ağabeyini öldürüp intihar süsü veren İzmirli genç;
Şarkıcı bir ailede yetişip Tuğyan ismiyle hayatın asiliği ve yaşamın isyanlarıyla büyüyüp annesini öldürdüğü mahkeme tutanaklarına yansıyan Güllü’nün kızı;
Çok savunduğunuz sol, laik, modern, Kemalist veya Apoist bir tornanın birer ürünü değil mi?
Hangi doğrunuza ve kaç dürüstlük örneğinize güvenip kişi ve toplumu dizayn etmeye çalışıyorsunuz?
Çocuklarınızı göz göre göre ateşe atan sizler gerçekten aynaya bakıyor musunuz?
İyice bakın, orada vahşi bir yüz, şeytanca bir çehre ve asi bir ‘ben’ size sırıtacak ve ‘Hey hamakatul humaka!’ diye size seslenecektir.’