PKK, kırk yedi yıldır Fis köyünde ilan edildiğinden beri mücadelesi, halkıyla olan garip bir hareket oldu. Basılan köyler, öldürülen çocuk ve kadınlar, kandırılan gençler, yakılan evler hep Kürtlerindi. Özgürlük adına katliamlar gölgesinde on yıllarca süren bu zulüm şimdi duracak diye dün, sözde silahlara veda töreni yapıldı. Herkes gibi her şeye rağmen inanmak istiyoruz. Zira barış ve huzur ortamı elbette kaos ve savaş ortamına tercih edilir. Lakin halka yaptıkları konusunda bugünün söylemleri yarının garantisi olma niteliği taşımıyor.

Cinsiyetçilik, toplumsal ifsat hareketlerini açıkça destekleme, Kürt’e ve değerlerine yani inancına aykırı olan ne varsa siyasal destekle savunma, yaklaşık elli yıldır yaptıkları zulmü görmezden gelme yahut olmamış gibi davranma sürece umutla bakmayı engelliyor.

Kuzey İrlanda’da İRA(İrlanda cumhuriyet Ordusu), İspanya’nın Bask Bölgesindeki ETA(Bask Ülkesi ve Özgürlüğü) ve Malezya’dak GAM(Özgür Açe Hareketi) da yılarca mücadele ettikten sonra silahlara veda edip barışı tesis ettiler. Şimdi aynı yolda yürüyen bir süreç var olsa da pek güven vermiyor.

Kuruluşundan bu yana özellikle Kürt halkının ve solcu zihniyetin oylarını bir potada devşirip bir taban oluşturmayı sosyalizm üzerinden yapamayan PKK, şimdi de ırkçılık üzerinden yapmaya hazırlanıyor. Sosyalizm’in miadını doldurduğunu söyleyen liderleri, yıllardır dillendirdiğimiz bir gerçeği itiraf etmiş oldu. İkinci bir gerçek ise biraz zaman alsa da ırkçılığın hiçbir zaman Müslüman Kürt halkı için de prim yapmayacağını öğrenmeleri olacaktır. Lokal muhabbet genele teşmil edilemez.

Halkın desteğiyle artık silaha ihtiyaç kalmayacaktır, siyasi atılımla bu fikri silahsız olarak devam ettirmenin sonu da bu aydınlanmayı tıpkı bu süreç gibi beraberinde getirecektir. Bundan sonraki sürecin henüz netleşmemiş olması, sürekli bir kırılma noktasının olabileceği ve güvensizlik üzere olan yaklaşımlar, Erdoğan’ın dünkü satır aralarında da okunabiliyordu.

Umarız süreç sorunsuz olarak biter ve bu halk, hak ettiği huzuru bulur. Aksi halde sinsi bir planın devrede olduğu gibi büyük bir hayal kırıklığı toplumsal olarak yaşanır. Bunu ne iktidar ne de DEM hele MHP hiç kaldırmaz. Bu sebeple sürece ve getireceklerine dikkat etmek, halkın huzuruna giden yola bir taş daha döşemektir.