CEHENNEME GİRİN EY ZALİMLER!

Saddam`ın zehirli gazları düşmezdi gündemden. Dedelerin radyolara uzanan kulakları ardı sıra bir telaş, bir hüzün kaplardı yüzlerini.

     “Ya bizleri de öldürürlerse?” diye pencereleri kalın naylonlarla kaplarlardı. Saddam zehirli bir gaz gönderirse üzerimize o naylonlar engellermiş. Ne kadar iyi bir tedbirdi bilemiyorum ama; çocuk yüreğim emniyet bulurdu. Öte taraftan can veren çocukların varlığından habersizdim… Herkesi bu naylonlar koruyor sanıyordum…

Yıllar geçti, sadece ismi değişti canavarların. Zulüm aynı hızla devam ediyor. Müslüman kanları da aynı şekilde. Susalar, Bosnalar, Çeçenyalar, Filistinler, Hamalar ve yine Hamalar… Şehit Hama! Bir kez daha şehadet şerbetini içen Hama! Aman Ya Rabbim bu toprakların yağmur kadar Müslüman kanına da mı ihtiyacı var yoksa? Öyle ya kanı beş para etmez zalimlerin kanına toprak ne yapsın? Onların işi cehenneme kaldı. “Zalimler için yaşasın cehennem” derken Üstad ne doğru söylemiş. Hiçbir şeyi sebepsiz yaratmayan Allah, kabilleri, nemrutları, firavunları, Esadları, hüsnü Mübarekleri ve saymakla bitmeyecek şeytanın askerlerini cezasız mı bırakacaktı? Elbette onlar için bir azap yurdu olmalı. Olmalı ki; yüreğimizdeki yangına yağmur insin…