• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Cumhurbaşkanı, Ramazan'ın ilk iftarında şehit yakınları ve gazilerle buluştu. Başta PKK ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin milli bir şahlanış olduğunu belirtti.

Son dönemlerde 2016'dan beri görevden alınıp FETÖ iddiasıyla yargılanan başta polis, hakim, savcıların tekrardan göreve iade edildiğini görüyoruz, duyuyoruz. Bu durum halkımızı tedirgin ediyor.  Halkımız soruyor: "Göreve iade edilenler mazlumsa eğer 8 yıldır mazlumiyetleri niye ispatlanmadı? Mazlum değildilerse eğer suça yönelik ciddi deliller varsa şu anda göreve niçin iade ediliyorlar? Devlet kademelerinde FETÖ tekrar mı hortluyor?'

2016'dan beri görevden ihraç edilmiş bu sene tekrardan göreve iade edilen bir polis memuru ile karşılaştık. Devletten 350 bin lira tazminat almış ve mağdur edildiğini söylüyordu. Yanımızda da 90'lı yıllarda İslami duruşundan dolayı devlet memuru iken tutuklanmış, işkence görmüş, değerli bir dostumuz vardı. Bu hocamız kendini mağdur gören polise dedi ki:

Sana hayatımdan bir kesit anlatayım:

"Eşim başörtülü bir öğretmen olduğu için evimizi o dönem polisler bastılar. Polisler, ‘Başörtüde niçin ısrar ediyorsunuz? Hoca Efendi füruattır deyip fetva vermedi mi?’ dediler. Ben de: ’Ben o şarlatanın fetvasını umursamıyorum’ diye cevap verince oradaki Polislerden rütbeli olan: ’Bu sözünün bedelini ödersin’ dedi. Çok geçmedi. Hiçbir suçum olmadığı halde gözaltına alındım. Vücuduma elektrik verildi. Birçok işkenceye maruz kaldım.’

Karnını açtı, akciğerlerin olduğu bölgede suyun toplandığı yeri gösterdi ve: "Vücudumda sürekli böyle şişlikler var çünkü işkencede bana elektrik verildikten sonra dayanamadım su içtim. Su içtiğim için akciğerlerim o gün bugündür su topluyor. Benim durumumda olup işkenceden sonra akciğerlerini, böbreklerini kaybeden; vücudunda ciddi hasarlar alan çok Müslüman insan var. 2,5 yıl haksız yere cezaevinde yatmama rağmen herhangi bir tazminat almadım."

FETÖ'den 8 senedir ihraç edildiği halde bu yıl göreve dönen polis memuru önemsiz bir tavırla: 'Hocam sen DGM'de yargılanmışsın, yaşadıkların normaldir!' deyip gülüverdi.

Bu yaşlı hocamız: ‘Bu ülkede öğretmen olup Mehmet Yavuz gibi Fesih Güler gibi nice salih insan, 90'lı yıllarda işkencelere maruz kaldığından dolayı genç yaşta aramızdan ayrılıp gittiler. İşkenceler başta olmak üzere birçok hukuksuzluğun arka planında Amerika'nın güdümünde olan FETÖ gibi yapıların olduğunu çok iyi biliyorduk, Allah'a hamdolsun Allah kirli yapıları 15 Temmuz darbesinden sonra toplumumuza gösterdi.’

FETÖ ve PKK gibi küresel emperyalizmin maşası olan yapılar 15 Temmuz'dan sonra ciddi anlamda zayıfladı fakat Amerika'nın güdümündeki bu yapılar hiçbir zaman varlığını ve hareket kabiliyetini kaybetmemiştir. FETÖ devlet kademelerinde PKK da dağlarda terör faaliyetlerini icra etmenin fırsatını sürekli bekliyor.

Küresel emperyalizmin maşası olan yapıların bu ülkede tekrardan faaliyet alanı bulamaması için FETÖ'nün tekrardan devlet içerisinde hortlamaması ve PKK'nın eylem yapamaması için daha kalıcı çözümler için  @HurDavaPartisi'yle ortak aklı oluşturmak gerekir. Hür Dava Partisi FETÖ'yü ve PKK'yı en iyi bilen partidir. Gerek Doğu-Güneydoğu'daki PKK'nın vahşetleri gerekse 90'lı yıllarda Müslüman insanlara yargı yoluyla uygulanan zulümler, Hür Dava Partisinin avukat olan yöneticileri tarafından bizzat müşahede edilmiştir. Dolayısıyla ülkemizin Hür Dava Partisi'nin öneri ve fikirlerine bugünlerde daha çok ihtiyacı vardır.

Malezya'daki Müslümanlar anayasalarından Kamusal Alanda İslam olarak özetlenebilecek maddeler getirmişler. Emperyalist devletlerin Müslüman halkımızın inancına zarar vermesine engel olmak için Malezya Anayasasını örnek alarak bir anayasa hazırlanmasına Recep Tayyip Erdoğan vesile olabilirse kendisinden sonra da Türkiye'yi korumayı başarmış olur inşallah.