Memur-Sen, Filistin ve Kulp'deki İmam
Memur-Sen rahmetli Erbakan zamanında, Şanlıurfalı olan Mehmet Akif İnan tarafından kamusal alanda Müslüman memurların hak ve hukukunu savunmak amacıyla kurulmuş bir sendikadır. Bu sendika ve üyeleri; kuruluş tarihinden itibaren gerek PKK'lı ve sol marjinal örgütler tarafından gerek Türk nasyonalizmini savunan yani ırkçılar tarafından çeşitli baskılara ve saldırılara maruz kalmıştır.
Kurulduğu günden beri toplumumuza güzel hizmetler sunan bu sendikanın sesine toplum olarak daha çok kulak vermeliyiz. Özellikle devleti yönetenler, bu sendikanın yetkilileri ile daha çok istişare etmeli daha çok bir araya gelmeli ortak aklı oluşturabilmelidir.
Ahmet Gök'ün Genel Başkan yardımcısı olması ile beraber dünyadaki birçok sendikayla daha aktif iletişime geçen Memur-Sen, geçen video konferans yoluyla birçok ülkeden katılımcının olduğu bir konferans gerçekleştirdi. Konferansın içeriğini Sayın Ali Yalçın şu sözlerle özetledi:
"İnsan Olmak, İnsan Kalmak İçin Herkese Sorumluluk Düşüyor! 71 ülkeden, 103 konfederasyon ve 5 bölgesel emek örgütü adına temsilciler olarak, insanlık ortak paydasında, insan olduğumuz için bir araya geldik. Amacımız; Gazze’de çocuk, kadın, yaşlı, sivil ölümlerin durması, İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırımın bitmesidir. Herkes için; Can Emniyeti, Nesil Emniyeti, Mal Emniyeti, Fikir Hürriyeti olan yaşanabilir, adil bir dünya istiyoruz."
Memur-Sen, gerek devlet yönetimi açısından gerekse toplumsal anlamdaki etkisini kırmak amacıyla sürekli saldırıya maruz kalıyor. Bir milyondan fazla üyesi olan ve toplumun iyiliğinden başka bir talebi olmayan, yöneticilerinin çoğunun ehl-i salat olduğu, Allah'tan korkan insanlar olduğu, topluma fayda sağlamak isteyen, kültürlü, birikimli, okumuş insanlardan oluşan bu sendikanın çalışmalarına, tavsiye ve önerilerine hükümetin daha çok kulak vermesi gerekir.
Özellikle İçişleri Bakanlığı'nın, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yereldeki valilerin, kaymakamların Memur-Sen’in; tavsiye, öneri ve şikayetlerini göz ardı etmemesi gerekir. 1 milyon gözü, 1 milyon dili olan bu sendikanın gücü, imkanları, birikimi görmezden gelinemez.
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bir cami imamının hutbe verirken hakarete uğraması, ardından kaymakam tarafından darp edilmesi; kabul edilebilir bir durum değil. Memur-Sen, bu olayda sessiz kalmamış, haksızlığa uğrayan üyesine sahip çıkmış, hiç kimsenin ne sebeple olursa olsun kanunların dışına çıkarak bireylere keyfi muamelede bulunamayacağını belirten açıklamalarda bulunmuştur. Bu ülke; kendini devlet zanneden valilerden, kaymakamlardan, polislerden, askerlerden çok çekmiştir. Bu tür insanların canavarca tutumlarından dolayı Doğu ve Güneydoğu'da PKK gibi kirli bir örgüt zemin bulmuştur. Memur-Sen güngörmüş, gün geçirmiş; toplumun dinamiklerini çok iyi bilen bir sendikadır.
Memur-Sen, 28 Şubat rüzgarları ile birçok üyesinin mağduriyetini yaşamış bir sendikadır. Geçen gün Ali Yalçın, 28 Şubat Paneli’ne katılarak şunları ifade etti:"Memur-Sen olarak süreçte ve sonrasında ortaya koyduğumuz duruşu anlattığımız 28 Şubat’ın, sorumlularının hesap vermesi, mağdurlarının hakkını alması için gayretlerimiz devam edecek, mücadelemiz sürecektir."
Bakın halen bu ülkede 28 Şubat dönemindeki davalardan dolayı yargılananlar var. Cezaevine atılanlar var. Halen cezaevinde olanlar var. 28 Şubat döneminde haksız yere işten atılıp memuriyete geri dönemeyenler var. Memur-Sen’in talep ve önerileri dikkate alınmalıdır.
Bu toplumun inanç değerleri ile uyumlu, halkımıza Dünya ve ahiret saadetinin gelmesine vesile olacak bir eğitim müfredatının hazırlanması konusundaki Memur-Sen’in talepleri var. Yer yer kamusal alanda İslami değerlerimizin anayasal güvence altına alınması için darbe anayasasından kurtulup kamusal alanda İslam'ın insanlara verdiği hak ve hukukun güvence altına alınmasını sağlayacak bir anayasanın yeniden hazırlanmasına ön ayak olması konusunda da talepleri olan Memur-Sen’in bu ülkeye çok katkıları olacağı kanaatindeyiz.
Kamusal alanda İslam'ın egemenliğini savunan, halkımızın dünya ve ahiret saadet ve refahı için çalışan, tüm Müslümanların daima dostuyuz, velisiyiz. Şeytan ve taraftarlarının da tüm zamanlarda ve mekanlarda düşmanıyız. Şeytan ve taraftarlarının cisimleşmiş şekli olan Siyonist İsrail’in yıkılacağı günleri görmek duası ile…