Kamusal Alanda İslam ve Memur-Sen
1 milyondan fazla memuru içinde barındıran bir sivil toplum kuruluşunun elbette ki ülkenin siyaseti, ekonomisi, anayasası, eğitimi ile ilgili söyleyecek sözü vardır. Memur-Sen’in 1 Kasım’da yapmış olduğu eylem önemsenmelidir. Hükümet memurların sesine kulak vermeli, başta meslek kanunu olmak üzere memurun durumu düzeltilmelidir. Memurla ülkeye hükmedildiğini, memura karşı cimri bir hükümetin ciddi bir muhalefet göreceği aşikardır. Bu konuyu ‘ https://dogruhaber.com.tr/yazar/muhammed-ali-akay/17255-memura-zam-yap-ki/ ’ adlı yazımızda ifade etmiştik.
Sahada olanlar bilirler ki memurlar, Mehmet Akif İnan'ın kurmuş olduğu bu sendikadan çok şey bekliyor. Gerçekten halkımızın Memur –Sen’den beklentisi yüksektir. Memur-Sen’in il başkanlarını, Genel başkanı Sayın Ali Yalçın'ı ve yakın çalışma arkadaşlarını; taziyelerimizde, düğünlerimizde, toplumumuzun içinde görüyoruz. Allah kendilerinden razı olsun, hayırlı işlerini çoğaltsın.
Memur-Sen bu ay birçok ilde 7. Olağan Genel Kurulunu yaparak kadrolarını güçlendirdi, yeniledi, dinamikleştirdi. İcra kuruluna, genel idareye seçilen insanlara baktığımızda birçoğu beş vakit namazını kılan, Allah'a, ahiret gününe iman eden, vatanını, milletini, Ümmeti Muhammed'i seven; iyiliği yaygınlaştırmak isteyen değerli insanlar...
Bu sendikanın toplum üzerinde daha aktif daha etkin ve daha güçlü olmasını arzuluyoruz. Düşünün bir milyon memurun gerçekten milli ve manevi değerlerine dört elle sarıldığını... Memur profilinin daha ilgili daha ahlaklı daha erdemli; Allah'a, ahret günü olan inancı daha sağlam kimselerden oluştuğunu bir düşünelim. Bu memleketin çehresi değişmez mi? İşte bu ülke insanının Memur-Sen’den ilk beklentisi; üyelerinin İslami ve insani duyarlılıklarını artırmasıdır. Bu konuya da 5 yıl öncehttps://dogruhaber.com.tr/yazar/muhammed-ali-akay/9187-memur-sen-zayif-kaliyorsun/ bu yazımızda değinmiştik.
Memur-Sen’in il başkanları, icra kurulu üyeleri, yönetim kurulları gerçekten çalışıyorlar. Kamu kurum ve kuruluşlarını ziyaret ediyorlar, anlaşmazlıkları çözüyorlar, birbirlerinin kalbini kıran birbirlerini inciten insanları barıştırıyorlar. Birçok memur arasında olan olumsuz olaylar; yargıya veya disiplin kurullarına sevk edilmeden Memur-Senin arabuluculuğu ile güzel tutum ve davranışlarıyla olaylar sulh ile neticeleniyor. Gerçekten Memur-Sen’in ülkemize kattığı çok güzel erdemler var. Her ne kadar basın-yayında bunlar çok işlenmese de…
İnsanlar, Memur-Sen’den hep ‘Hükümete niye zam yaptırmadı, masada niye yumruğu vurup daha çok hükümetten memurlar için para almadı?’ gibi eleştiriler yapsa da Memur- Sen üzerine düşen vazifesini layıkıyla yerine getiriyor. Memurların hak ve hukuklarını hükümetten talep ediyor; fakat şu bir gerçek ki: Memur-Sen bir hükümet değil bir bakan değil; sivil bir toplum kuruluşudur. Bunu görmezden gelen bazı kesimler, Memur-Sen’i hak etmediği şekilde kötülüyorlar, kınıyorlar. Halbuki Memur-Sen üzerine düşen vazifesini layıkıyla yapıyor.
Başlığımızda Kamusal Alanda İslam ve Memur-Sen ibaresini kullanarak aslında bir beklentimizi ifade etmek istedik. Evet, birçok ülkede hatta gayrimüslim ülkelerde dahi kamusal alanda, İslam hukukunun hükümleri; emir ve yasakları uygulanabiliyor. Müslümanlar Allah'ın kendilerine ikram ettiği hukukla yaşayabiliyor, hayatlarını idame ettirebiliyor. Mesela Malezya'da ‘Kamusal alanda İslam’ hükmü anayasal güvence altındadır. Bizim ülkemizde de niçin olmasın ki? Kamusal alanda İslam'ın emirleri niçin uygulanmasın ki?
Evet, Kamusal Alanda İslam derken başörtüsü sadece bir tanesidir. Allah-u Teala'nın hukukla ilgili yaşam tarzıyla ilgili kamusal alanla ilgili birçok emri var, birçok farzı var, haramı var, helali var. Memur-Sen, Allah'ın emirlerinin helal ve haramlarının kamusal alanda da geçerli olmasına niçin vesile olmasın ki?
Evet, bu hükümetin işidir. Anayasayı değiştirmek, anayasada ‘Kamusal Alanda İslam’ ibaresini yerleştirmek, hükmedenlere ait bir vazifedir. Fakat Memur-Sen bu sürecin hızlanmasına vesile olarak toplumun kamusal alanda İslam'ın emirlerini nasıl uygulayabileceğine yönelik ön çalışma yapıp bu süreci organize edebilir.
Evet, Mescid-i Aksa'yı siyonizmin elinden kurtarmak isteyen bir anlayışın kurmuş olduğu bu sendika, sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde değil Ümmet coğrafyasının sorun ve problemlerini de çözecek enerjiyi, özgüveni kendinde görmelidir.
Geçen gün, Memur-Sen; Uluslararası Emek Örgütü delegasyonlarını misafir ederek uluslararası bir sendikaya dönüştü, desek abartmış olmayız. Dolayısıyla gerek ülke içerisinde gerek uluslararası konularda artık Memur-Sen sözü dinlenmesi, sözüne önem verilmesi gereken bir sendikadır. Memur-Sen’in il başkanlarının, en az valiler kadar sözüne itibar edilmeli, değer verilmelidir. Şehrin sorun ve problemleri yetkili mercilerce Memur-Senin ağzından dinlendirmelidir. Tüm illerimizde örgütlenmiş, tüm illerimizin sorun ve problemlerinin farkında olan, eğitimli insanların mensubu olduğu bir sendikayı görmezden gelmek, duymazdan gelmek ancak ülkesini sevmeyen insanların tutumudur.
Kamusal Alanda İslam mefhumunu, bu memleketin anayasasına sokacak özgüveni, enerjiyi, gayreti Memur-Sen’de görmek duası ile…