Çok şükür, mübarek üç aylar geldi!
İçinde birçok sırları barındıran “Mübarek Üç aylar”a girdik. Hamd olsun. Recep Ayı’nın ilk cuma gecesi Regaib Kandili, Recep Ayı’nın 27. Gecesi Miraç Kandili, Şaban Ayı’nın 15. Gecesi Beraat Kandili ve Ramazan Ayı’nın son on günündeki tekli geceler Kadir gecesi olarak biliniyor. Yani ahiret yurdunu arzulayan abidler için Allah’ın fırsat verdiği günlerin içine girdik.
Peki, bu mübarek gün ve gecelerde ne yapmalıyız? Öncelikle tabi ki Oruç diyoruz. Oruç şifadır, ‘Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz’ diyen bir peygamberin ümmeti, orucu sadece Ramazan Ayı’na has kılmamalıdır. Çünkü bizim peygamberimiz çok oruç tutmuştur. Aslında hükümdar peygamberlerde ve onların ümmetlerinde en göze çarpan amel oruç ibadetidir. Malumunuz, hükmetmiş, devlet kurmuş, nice devletlerle savaşmış bir peygamberin ümmetiyiz. Oruç, nefisleri terbiye eden, insanı en kestirme yoldan Allah’a yaklaştıran bir ameldir. Oruç ile nefsini terbiye etmiş abidler yeryüzünü inşa ve imar etme liyakatini kazanırlar. Ve Allah tarih boyunca gündüzleri siyamla (oruçla) geceleri kıyamla geçirenlere devlet ikbali nasip etmiştir. Bu vesile ile ramazan ayı gelmeden tüm mübarek günlerde oruç tutmayı, özellikle Perşembe günleri oruçlu olmaya özen göstermeyi, tavsiye ediyoruz. Gücü yerinde olanlar pazartesi de tutsalar tabi çok iyi olacak. Obezite gibi birçok hastalığın türediği şu zamanda oruç kalkanı ile kendimizi ve ailemizi muhafaza edelim.
Bu ayların en önemli ibadeti duadır. Hadis-i Şerifte şöyle buyurulmuş: ‘İcabete en çabuk erişen dua, insanın mümin kardeşi arkasında ettiği duadır. Mümin kardeşi hakkında dua etmeye başladığında o şahıs üzerine görevlendirilmiş melek:’ Amin.’ Allah onun iki katını da senin hakkında geçerli kılsın’ der. Allah-u Teala, Musa bin İmran’a şöyle buyurdu: “Ya Musa! Beni günah işlemediğin bir dille çağır.” Hz Musa :’Ya Rabbi, bu benim için nasıl mümkün olabilir?’ dediğinde, Allah-u Teala :’Beni başkasının diliyle çağır’ buyurdu.
İşte birbirimize temiz ağızlarla, günahsız dillerle dua edelim. Nitekim Allah Resulü de Hz. Musa’nın bu mevzusunu anlatıp ashabına temiz ağızlarla dua etmelerini emretmiş. Ashabın ‘Nasıl?’ sorusuna sen kardeşine dua edersen o temiz ağızla dua etmiş olur. Çünkü o senin dilinle günah işlememiştir’ buyurmuştur. Mübarek gün ve geceler dua etmeye vesiledir. Sürekli sorarlar:’ Bu gecelerde ne ibadeti yapalım?’ Biz de bu soruyu soran dostlarımıza hep demişiz ki: ‘Dua edin. Annenize, babanıza, tüm akrabalarınıza ve muhatap olduğunuz tüm tanıdıklarınıza dua edin. Ahirete irtihal etmiş olan sevdiklerinize dua edin. Onları da unutmayın.’ İşte dünyamızın harabeye döndüğü şu günlerde dua ile yeryüzünün yaralarını tekrardan sarma vakti geldi. Bazıları duayı küçümsese de yer ve gök insanoğlunun dua için açılan elleri hatırına yerinde duruyor. Gelin bu günleri değerlendirip avuçlarımızı Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’a açalım. O da bizleri depremlerden insi ve cinni şeytanların ürettiği virüslerden esirgeyip korusun. Dualarda buluşma temennisiyle…