• DOLAR 34.556
  • EURO 36.015
  • ALTIN 2985.847
  • ...

Bugünkü yazımızda, Dünya Kudüs Günü nedir? Kim ramazan ayının son Cuma gününü Dünya Kudüs Günü ilan etmiş? Bir de ülke gündemindeki siyasi olaylara değineceğiz.

3 Haziran 1989 yılında vefat eden İran İslam İnkılâbının imamı, İmam Humeyni`yi rahmetle anarak sözlerimize başlamak isterim. Humeyni, İslam İnkılâbından hemen sonra 1979 yılının Ramazan ayında bir bildiri yayınlayarak ramazan ayının son cumasını Dünya Kudüs günü olarak ilan etti. İşte o bildiri: ‘Rahman ve rahim olan Allah`ın adıyla, Ben uzun yıllar boyunca gasıp İsrail tehlikesini Müslümanlara hatırlatıp durdum, şimdi bugünlerde Filistinli bacı ve kardeşlerimize karşı vahşi saldırılarını arttırmış durumda. …Ben dünya Müslümanlarından ve İslam devletlerinden bu gasıp ve destekleyicilerinin ellerini kesmek amacıyla birleşmelerini istiyorum. Keza bütün dünya Müslümanlarına, Filistin halkı için kader belirleyici olabilecek olan ve Kadir gecelerinden de sayılan mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü ‘Kudüs Günü` olarak seçip bu günü Müslüman Filistin halkının kanuni haklarını destekleme konusunda dünya Müslümanlarının milletler arası dayanışma günü olarak ilan ediyorum. Ve bu günü belli program ve merasimlerle geçirmeye çağırıyorum. Allah Teâlâ`dan Müslümanları küfür ehline galip kılmasını dilerim.`

1979 Ramazanından beri son Cuma ‘Kudüs Günü` olarak ilan edildi. İmam Humeyni`nin kurduğu ‘Takrib-i Mezahip` adlı mezhepleri yakınlaştırma kurumu işlevini hayal edildiği gibi yerine getiremedi. Hatta Şiicilikle dahi suçlandı. Hâlbuki bu kurum İslam toplumlarını birleştirebilecek ciddi çalışmalar yapabilirdi. Nasıl ki AVRUPA Fransız ihtilalinden sonra inkılâpçı kişilerin çabasıyla birleştiyse İmam Humeyni gibi bir şahsiyetin öğrencilerinin de ümmeti birleştirmek için daha sonuç odaklı çalışmaları gerekirdi.

Allah-u Teâla bu ramazan ayının son cumasında ümmet olarak meydanlarda Kudüs için haykırabilmeyi nasip etsin. Bu ümmeti Kudüs birleştirir. Peki, Kudüs`ü ümmetten alan kimdi? Bunu da unutmamak gerektiğini düşünüyoruz. Hep kahrolsun israil ve ABD diyen bizler, İngilizlerin 1917 Aralığında Kudüs`ü işgal ettiği ve ardından Antep, Urfa gibi yörelerimizi işgal edip bu şehirlerimizi, ortağı Fransızlara bıraktığını unutmamak gerekir. İngiliz siyasetini ve bu bölgedeki hesaplarını iyi bilmek gerektiğini düşünüyoruz. Ülke siyaseti tüm harareti ile sürerken Batılılar bu bölge için neler planlıyor bunları da gündeme almak gerekir. Bir de siyasi partiler genelde ev, iş, araba, maaş vaatlerinde bulunuyorlar. Küresel emperyalistlere karşı nasıl bir siyaset izleyecekler, bundan bahseden parti çok az. Kimisi kafayı Çin ve Rusya`ya takmış kimisi de kafayı ABD ve saz arkadaşlarına takmış. Ülkemizin birçok siyasi partisi onların güdümünde gidiyor.

Ümmet coğrafyasının her toprağı vatandır diyen bir parti duydunuz mu? Duyanlarınız varsa böyle bir parti desteklenmeli değil mi? Veya bizden oy isteyen diğer partilere de acaba halk olarak şöyle diyemez miyiz: ‘Eğer ümmet coğrafyasını vatan görecek kadar ufkun genişse, ümmetin tüm mezheplerini birleştirecek kadar bir ilmi birikim ve kuşatıcı bir anlayış vaat ediyorsan, Filistin, Mekke, Medine, Şam, Bağdat, Saraybosna, Doğu Türkistan kısacası ümmetin tüm şehirlerini imar ve ihya için proje üreteceksen sana oy verelim. Çünkü bu millet ümmete yıllarca hamilik yapmış ve ümmet de yine bizden bu hamiliği bekliyor. Ey siyasiler! İngilizlerin bizi hapsettiği bu sınırların ötesini hesap ederek siyaset geliştirin artık.` Bu cümlelerle siyasilerimizin dahi hamiyetini arttıracak kadar ümmetçi bir topluma dönüşmek için hadi Dünya Kudüs günü etkinliklerine…

Selam ve dua ile.