Ne zaman gelecek ‘Kardan aydınlık bir sabah..?’
Siyonist işgalci israilin terörizmini kim durduracak?
Gazze’ye, Kudüs’e ve dahi tüm İslam coğrafyamıza ne zaman gelecek ‘Kardan aydınlık bir sabah..?’
Siyonist terörist israilin Gazze’ye yönelik soykırımı, birkaç gün sonra dördüncü ayına giriyor. Şehidlerin sayısı 23 bini geçerken binlerce cansız beden de kaldırılamayan enkazın altında çıkarılmayı bekliyor.
HAMAS Hareketi, Müslüman ülkelerin, ABD ve İngiltere’nin siyonist rejime askeri destek sunduğu gibi bir destek sun(a)mayacağını tahmin edebiliyordu.
Kassam Sözcüsü Ebu Ubeyde Müslüman devletlerin, ‘Yardım tır’larını dahi hareket ettiremeyecek acizliğini’ haber verdiğinde iliklerimize kadar utanmıştık da “Bu kadar da aciz olamazlar. Bir yolunu bulur yardım Tır’larını Refah’tan geçirirler” diye düşünmüştük; ama yanılmışız.
Bir yanda siyonist teröristlerin soykırımına uğrayan Gazze halkı diğer yanda Müslüman ülkelerin duyarsızlığı yüzünden açlık ve ilaçsızlıktan dolayı can veriyor.
Şu anda Refah sınırında 5 bini, içindeki temel gıda ürünleri çürümüş vaziyette tutulmak üzere 20 binden fazla yardım Tır’ının Gazze’ye girişine izin verilmiyor!
Gelinen süreç itibariyle acizliğin de ötesinde çok vahim bir durumla karşı karşıyayız maalesef…
Salı günü Beyrut’un güneyinde HAMAS’ın bürosunu İHA’larla bombalayan terörist israil, yaptığı bu suikastle Hareketin Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Şeyh Salih Aruri ve beraberinde bulunan 5 HAMAS mensubunu şehid etti.
Önceki gün de İran’ın Kirman şehrinde bir anma törenine yönelik düzenlenen iki bombalı saldırı ile 100’den fazla sivil insan hayatını kaybetti. Bunun da müsebbibi terörist israil!
Lübnan hem güçsüz bir devlet hem de Hizbullahla savaş halinde olunması dolayısıyla işgalci israil, aracı kullanmadan direk saldırmaktan imtina etmiyor. Gerçi, Hizbullah lideri Nasrallah bu saldırının karşılığının çok ağır olacağını açıklayarak meydan okumaktan geri durmadı.
Ancak işgalci israil, Türkiye ve İran’daki terör saldırılarını direk kendi yapamayıp taşeron örgütler kullanmak durumunda kalıyor. Ha, bu bir artı değil, hemen sevinmeyin. Türkiye ve İran gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış güçlü iki kadim devletin, böylesi çapulcu işgalci bir rejimin gözdağı amaçlı tertiplediği terörist faaliyetlere maruz kalması ayrı bir garabet. Bu saldırılara açıktan cevap verilememesi ise çok daha büyük bir utanç olarak duracak...
Bu durum, siyonist israilin bunca zamandır Gazze’ye her türlü insanlık dışı katliamı yapmasına rağmen harekete geçemeyen Müslüman ülkelerin sessizliğinden cesaret almakla birlikte arkasında onu açıktan destekleyen ABD, İngiltere ve diğer batılı ülkelere olan güveninden kaynaklıdır.
Soru şu; sadece birkaç Müslüman ülke yönetimi, siyonist israilin savaş suçlarına ve Gazze’ye yönelik insanlık dışı soykırıma karşı çıksa ve bunu ABD, İngiltere’nin yaptığı gibi hiçbir otorite tanımadan Filistin’e askeri destek verip açıklamaktan da geri durmasaydı işgalci israil bu kadar ileri gidebilir miydi? Hakeza hemen geri adım atmaz mıydı?
Bu olmadığı için Gazze soykırımını durdurmadığı gibi siyonist rejim, çevre İslam ülkelerine de askeri saldırı cüretinde bulunarak alanını genişletiyor ve meydan okumaya devam ediyor.
Gazze’ye yönelik soykırım devam ederken Suriye, Lübnan ve İran’a yönelik saldırı ve bombalamalar, siyonist israilin derdinin sadece Filistin toprakları olmadığını, Arz-ı Mev’ud hayallerinin de peşinde koştuğunun delilidir.
Hadi 57 Müslüman ülkenin birlik olma fikrini de bir kenara bırakalım şimdilik. Ancak şu anda en öncelikle olması gereken; siyonizm emperyalizminin tehdidi altında bulunan birkaç Müslüman ülkenin elbirliği yapmasının olmazsa olmaz zamanıdır. Aksi halde yarın çok geç olacak.
Bu Müslüman ülkelerin başlangıç olarak topraklarında bulunan, siyonizmin ideallerinin en büyük destekçisi ABD’nin üslerini kapatarak işe başlamalıdırlar.
Bırakın israile saldırmayı, emin olun ki bu adım bile siyonist israile geri adım attırdığı gibi ABD ve Avrupa’yı bundan böyle Müslüman ülkelere yönelik her hamle yapmak istediklerinde bir değil bin düşündürecek…