Bu büyük zafer karşısında Kimse biz kaybettik demesin. Bunu 'her şeyi yaptık' anlamında söylemiyorum. Elbette kaybeden kaybetti.

Ama ümmet adına İslam adına kazanan biz olduk. Gazze kendini feda etti; ama kazanan bütün bir ümmet oldu. Velev ki katil siyonistler anlaşmadan vazgeçseler bile yine kazanan Gazze oldu.

Tüm dünya Gazze'nin bereketiyle İslam'ı duydu.

Mücadelesini, cesaretini, merhametini gördü.

İmandan gelen azim ve kararlılığı gördü.

Ondan dolayı taraf oldular Gazze'ye. Bir takım tutar gibi tutmadılar Gazze'yi. Ellerinden dillerinden geldikçe dinsiz yöneticilerine karşı durdular. Karda-kışta, sıcakta-soğukta hep ses verdiler. Okuldan atıldılar, kariyerlerinden oldular. Ama bırakmadılar Gazze'yi.

Gazze ile ağladı tüm dünya Gazze ile güldü. Son zafer anlaşmasına bizim kadar sevindiler. Bizden daha çok kutladılar.

Bizler de aslında Gazze ile beraber çok şey kazandık. Evet, kaybettiğimiz çok şeyler de var. Fakat Gazze ile beraber çok şey de kazandık. Mesela imanın sadece kitaplardan öğrenilmediğini gördük. Nerede ne şekilde olursa olsun iman adına mücadele edilmesi gerektiğini öğrendik. Bahanelerin hiçbir şekilde öne sürülmemesi gerektiğini öğrendik. Söz konusu Allah'ın dini olduğunda her şeyin feda edilmesi gerektiğini öğrendik. Allah'ın değer verdikleri uğruna en değerlilerin feda edilmesi gerektiğini öğrendik. Sevdikleri birer birer gözlerinin önünde giderken Allah'a teslimiyetlerini öğrendik.

Feda olma ve feda etmeyi gördük. Sabrın her türlüsünü gördük. Şükrün her türlüsünü gördük. Cihad gördük, davet gördük. Sıcak yatağında değil en önde can veren liderler gördük. Hakiki imanı elde edenlerin tüm dünya güçlerine kafa tutmalarını gördük.

Bu zaferden hiç payları olmayanlar da oldu elbet. Yani her kes kazanmadı. İsrail ile beraber kaybedenler de oldu. Gazze'nin zaferi ne kadar büyükse karşısındakilerin mağlubiyeti de o kadar büyüktür. Kılını kıpırdatmayanlar, tek bir söz söylemeyenler, elinden geleni yapmayanlar kaybettiler, kaybedecekler.

En azından şunu yapsalar bütün bütün nasipsiz olmazlar: oluşturulan ateşkes sürecinde diplomatik yollar üzerinden siyonistleri sıkıştırsalar. En azından uluslararası dengede taraflarını net korusalar. Çünkü bu siyonistlerin kanında cayma var, bozma var. İşleri güçleri hiledir. Rabbimiz onları 'İşte verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lanetledik, kalplerini de kaskatı kıldık…' (Maide, 13) şeklinde tarif ediyor. Bu açıdan üzerlerinde diplomasi anlamında baskı kurma görevini yerine getirmeleri, yapabilecekleri en faydalı şey olur. Ötesini zaten yapmadılar, yapamayacaklar da.

Rabbimizden dileğimiz, sevincimiz yarım kalmasın. Gülen Gazzeli çocukların yüzleri tekrardan solmasın.