Bismihi Teâla
Teknoloji alanının popüler terimi
“Bilişim Ekosistem.”
Kodlama atölyeleri, yapay zekâ eğitimleri, girişimcilik kampları vs.
Genç nüfusu üretimde söz sahibi kılmak adına önemli adımlar.
Dijital ekosistemin sürdürebilirlik, sektörel işbirlilik ve
istihdamla uyumu iç acıcı mı?
Yani genç nüfusun geleceği ile dijital gelecek uyumlu mu?
Güçlü katılımcı ve kapsayıcı zenginlikten söz edilebilir mi?
Söz konusu yoksunluksa eğer;
uygulama kodlama eğitimi adı altında birkaç sınırlı programla
nakıs kalacaktır.
Yani vitrin projesinden öteye geçemeyecektir.
Sanırım gösteriş amaçlı uygulamalardan topluma gına geldi.
Bilişim yarışmaları, gençlik kampları ruhtan yoksun kaldı mı,
ömrü açılış programı kadar kısa olur.
Umarım MEB, bunun ciddiyetindedir.
İletişim başkanlığının,
“Küçük ve maddi hesaplar uğruna gençlerimizin
popüler kültür ve dijital mecralar eliyle zehirlenmelerine
müsaade etmeyiz.” beyanı umarız sahada karşılık bulur.
Tabi ki, teknoloji insanı yozlaştıran değil
geliştiren bir araç hükmünde olmalıdır.
Teknoloji iyilik aracı kılınabilir.
Bilişim projeleri kent merkezleri ile sınırlı kalmamalıdır.
Eşitsiz erişim hakkaniyetli olur mu ki?
Madem dijital dünyanın pasif tüketicileri istenmez,
ki aktif tasarımcıları isteniyor.
O halde toplumun her zeminine,
bahusus dezavantajlı kesime indirgenmelidir.
Dört kitap öğretisi adaleti güçlüye göre değil
en zayıfa göre konumlandırmış.
Bilişim ekosistem projelerinde ötelenmeyecek hususlar vardır:
-BİR: Fikri mülkiyet, dijital sömürüye alet edilmemelidir.
-İKİ: Veri mahremiyeti ve veri güvenliği başat olmalıdır.
Geleceğin inşası namına etik ihmal edilebilir şey mi?
Hayır.
Genç bilişim projeleri ahlaki zemin üzerine oturdu mu anlam bulur.
Teknoloji, başlı başına iyilik aracı değildir.
Ancak, iyi yönde iyiliğe hizmet edebilir.
Teknolojik gelişim, manevi gelişimle güçlüdür.
Yani bilişim ekosistem, etik ekosistemle yürümelidir.
Kalın sağlıcakla…