Mazlumun sabrı, zalimin konumunun sarsılmasına yol açmışsa zalim yenilmiştir. Eğer mazlumun direnişi, zalimi insanlığı uyandıracak acılar çektirmeye yöneltmişse zalim, insanlığa baş olma iddiasını kaybetmiştir.
Filistin'in sabrı, insanlığın küresel tanrısı olma iddiasındaki siyonizmin tahtını sarstı. Gazze'nin direnişi, bütün dünyanın işkence muallimi iken insan hakları iddiasındaki siyonistleri teşhir etti.
Siyonizmin Filistin iddiası ilk günden simgeseldir. Filistin'deki siyonizm, küre hakimiyetini ilan aşamasında olduğuna inanan Yahudiliğin bayrağını kaleye dikmekle görevli askeri bir yapıdır.
Büyük siyonizm, küreyi Filistin gibi kendi malı, insanlığı da kendi köleleri olarak gören küresel siyonizmdir. 'Büyülenmiş' ya da 'büyüsünü kaybetmiş' insanlığın bir türlü kabullenmek istemediği büyük siyonizm...
Gazze'nin direnişi, siyonizmi sadece Filistin'de değil, başta ABD olmak üzere küresel çapta sarstı, çöküş yoluna sürükledi.
Hiç şüpheniz olmasın, şu anda Natenyahu'dan çok, küreselci siyonizmin büyükbaşları derin bir kaygı içindeler, Gazze'de darmadağın olan itibarlarını nasıl toparlayacaklarının derdindeler.
Lakin büyük güçlerin itibarı bir kez dağıldı mıydı kolay kolay toparlanmaz, gerileme bir kez başladı mıydı, bir daha ilerleyebilmek pek de mümkün olmaz.
Miladi takvimle 7 Ekim 2023, küresel siyonizmin gerilemeye başladığı tarihtir. Çöküşün başlangıcı olan tarih… israil, bugüne kadar bir karakoldu, bundan sonra daha sıkı korunan bir kalekola dönüşecek. Kudüs'ün fethinden sonra, Haçlı kalelerinin yaşadığı psikolojiyi bin yaşayacak.
Bugünden sonra Yahudilerin Filistin'e yerleşmeleri için daha çok yatırım yapmaları gerekecek. Ama dünyanın dört bir yanındaki Yahudiler, bundan sonra Holokost'la değil, Gazze'de insanlığa çektirdikleri acılarla anılacak, daha gür sesle lanetlenecek.
ABD'nin Yahudi dışişleri bakanının son basın toplantısında sızlayan Yahudi gazeteciler, Gazze'de acılara değil, siyonizmin kaybolan itibarına ve Yahudiliğin kaç yüzyıldır dünyada ördüğü ağların Natenyahu elinde dağılmasına ağlıyorlar.
Dile kolay, on altı yıldır kuşatma altında olan bir şehir, teknolojinin bütün maharetlerine rağmen on altı aydır istilaya direniyor. Dünya böyle bir destanı daha önce Meyyafarîkîn'de Moğollara karşı görmüş de o destanda Meyyafarîkîn, tamamen şehid olmuş ama Moğol çağının da sonunu getirmişti.
Gazze, I. Dünya Savaşı'nda bir istisna olsa da Osmanlı bütünlüğü içinde İngilizlere direnmişti, bu kez doğrudan bir 'Milli Kurtuluş Savaşı' verdi. Arap Yarımadası halklarının bağımsızlığı verilenler boynu büküklüğünden insanlığı uyandıracak bir bağımsızlık savaşı verenler alnı açıklığına yüceltti.
Yahudi gazeteci Zio, 'Yahya Sinvar bugün hayatta olsaydı Arap ulusunun babası olurdu." demiş. Yahudi yanılıyor. İslam aleminde asıl şehid önderler, uluslarının babası olurlar. Yahya Sinvar, artık tartışmasız Arap gençliğinin babasıdır. Gizli siyonist Bin Zayedleri, Bin Selmanları Arap gençliğine idol yapmak isteyenler kaybettiler. İnşaallah, önümüzdeki süreçte büyük bir Arap uyanışına tanıklık edeceğiz ki bu Kudüs'ün selamete ermesi için çok mühim bir uyanış.
Öte yandan 20. yüzyılda sekülerizme, özellikle katı ulusalcı sosyalizme yönelen bütün etnik kökenli kurtuluş örgütleri, aralarından bizzat israil'i destekleyenler de dahil, dinin direniş üzerindeki etkisini keşfettiler. Bugünden sonra bu örgütler, dış mücadelelere rağmen dine yönelecek. Ulus devletler de bu yöndeki dönüşümlerini hızlandıracak.
Gazze cihadı konusunda hepimize düşen bir sorumluluk var: Gazze cihadının bütün yönleriyle anlatılması, Gazze'de oluşan birikimin bütün insanlığı bir hidayet kaynağı olarak aktarılması.
Filistin diasporasına düşen ise artık küresel sempati kazanmış bir güç olarak daha sıkı bağlarla örgütlenmesi ve Yahudilerin küresel ağlarını aratmayan ağlarla örgütlenip çok yönlü bir güce dönüşmesi… Bu yönde geç bile kalındı.