Tarihin hiçbir deminde bu kadar zelil olmamışızdır. Tarihin hiçbir deminde soykırım bu kadar vahşice kesintisiz ve uzun olmamıştır. Tarihin hiçbir deminde neredeyse bütün dünya küçücük bir topluluğu imhaya kalkışmamıştır. Ve tarihin hiçbir döneminde bu kadar silahsız, imkansız, desteksiz bir avuç Mücahit, tarihin kaydedebileceği en güçlü ordulara bu yiğitlikte direnememiştir.
Her birimiz iki yıla yakındır her sabah mutlaka çocuk, kadın ve yaşlıların vahşice öldürüldüğü haberiyle uyanacağımızı biliyoruz. Belki o günün sayısını tahmin edemiyoruzdur; 50 mi, 70 mi, 100 mü? 10-15 kişi ölürse o günü az hasarlı kabul ediyoruz.
Düşman her bir coğrafyamızı vuruyor. Başını kaldıranı eziyor. Açık açık işgal edecekleri ülkelerin listelerini yayınlıyor. Suriye'ye girip şurası artık benim diyebiliyor. Filistin'de hane hane yaptıklarını ülkelerde bölge bölge yapıyor, girip burası benim diyor. Şu ülkeyi parçalayacağız, şunu böleceğiz, burayı vuracağız diyorlar.
Yüz yıldır kesintisiz işgal ediliyoruz, bölünüyoruz, kaynaklarımız yağmalanıyor. İnancımıza, haysiyetimize savaş açmışlar. I. Dünya Savaşı'nın ağır yenilgi şartları daha da ağırlaşarak kesintisiz devam ediyor.
Bütün bunları dünyadaki güç merkezlerini zayıflatarak yapıyorlar. Ukrayna savaşı-eğer Putin klik değilse-Rusya'yı hadımlaştırma, Avrupa'yı terbiye etme üzerine dizayn edilmiş bir savaştır. Türkiye-Yunanistan gerginliği kesin ve çetin bir planın eseridir ve zamanlama açısından çok manidardır. Suriye iç savaşı ve devam eden çalkantı ve çatışmalar tam bir satranç oyununun mat hamlesi gibi duruyor. Libya'yı, Yemen'i iç savaşlarla tükettiler. "Sırça köşkün kralları" Suud ve BAE'nin başını çektiği Körfez ülkelerini “Şii Hilali” tehdidiyle paranoyak yaptılar. Mısır'ın darbecisi katil Sisi her sabah, şehit ettiği binlerce İhvan'ımızın kabusuyla uyanıp korku nöbetleri ile Siyonistlere yanaştıkça yanaşıyor. Tetiklenen Hindistan-Pakistan gerginliğinin kendiliğinden olduğunu sanıyorsak daha bin yıl bu zilleti hak ediyoruz demektir. Dünyanın her yerinde Müslüman kanına doymayan ABD'nin Mazlum Uygur Türklerinin hamiliğine soyunması ekonomik savaşlarla birlikte Çin'i kıskaca alma çabasının bir parçası değil de nedir? Güney Amerika ülkelerinin her birini mafya, uyuşturucu ve iç çatışmalarla boğuşturuyorlar. Venezuela gibi onurlu ülkelere de ambargo uyguluyorlar. Ve emin olun ki bütün bunlar Batı uygarlığının yularını eline almış siyonistlerin stratejik planlamalarıdır. Böylece, zayıflatılmış güç merkezleri birbirleriyle ve kendi derdiyle uğraşadururken, vahşete engel olma mecalini kendilerinde bulamasınlar ve her anlaşmaya imza atmaya mecbur kalsınlar. Ve bir tek yumurtasını pişirmek için dünyayı ateşe vermekten kaçınmamayı dini bir vecibe olarak telakki eden bu mel’un Yahudi kavminin tesiri söndürülmeden bu zillet devam edecektir.
Bugün İsrail Türkiye'yi azıcık kayırıyorsa bu, İran gibi bir düşmanının varlığındandır. Açıkça ilan ettikleri gibi İran’ı devirirlerse Türkiye asla bu kadar rahat olamaz. Eğer bugün Türkiye, İsrail'e bir fiske bile vursa bölgenin de ümmetin de mutlak lideri olur ve o gün bugündür. Ancak İran da düşerse yarın çok geç olur ve Türkiye kurbanlık koyun gibi sırasını beklemek zorunda kalacaktır. Ve eğer Filistin/Gazze düşerse coğrafyamız bir yüz yıl daha kendine gelemez. Olası bir zafer de tarihin seyrini bambaşka baharlara götürür.