Nur-u Ahmedi, Mevluda Muhammed'i!
Malumunuz #RebiülevvelAyı içerisindeyiz. 1-7 Ekim’in #CamilerveDinGörevlilerihaftası olması hem de Peygamberimizin doğum günü olan #MevlitKandili'nin bu hafta içerisinde olması inşallah hayırlara vesile olur. Diyanet İşleri Başkanlığı Milli Eğitim Bakanlığı'na tüm okullarda Mevlid-i Nebi haftasının kutlanması için hatırlatmada bulunan bir yazı gönderdi. Zaten belirli gün ve haftalar içerisinde Mevlid-i Nebi haftası da var.
Üzülerek belirtmek istiyoruz ki #MevlidiNebihaftası ne yazık ki göz ardı ediliyor, üzerinde yeterince duramıyoruz. Halbuki #MevlidiNebi haftasında bütün okullarımızda Peygamberimizi anma etkinlikleri düzenlememiz gerekirdi. Daha önceden Nisan ayının 20 Nisan ile 27 Nisan arasında Mevlid-i Nebi etkinlikleri düzenlenirdi. Miladi takvime göre düzenlendiği için tarihi unutulmuyordu. Hassasiyet de her geçen gün artıyordu. Fakat hicri takvime göre Mevlidi Nebi haftası kutlanmaya başladığından beri insanımız, bu haftayı unutuyor, Nur-u Ahmedi toplum içerisinde yeterince gündem olmuyor. Önerimiz Mevlidi Nebi haftasının tekrardan miladi takvime göre kutlanmasıdır.
Bu arada Kurban Bayramından beri mübarek gün ve gecelerden mahrum kalmıştık, mübarek gün ve geceleri özlemiştik. İşte kandil gecelerinden bir gece olan Mevlit Kandili bu ay içerisinde. Peygamber efendimizi hayatımızın merkezine almamız gerekiyor. Bu da MEB ve Diyanet'in ortak hareket etmesiyle olur. Okullarımızda Allah resulünün doğum günü vesilesi ile etkinlikler yapmamız elzemdir.
Bu arada Mevlit Kandili demişken Mevlid-i Nebi haftası demişken Risale-i Nur'un 19. Mektup olarak bilinen Mucizat-ı Ahmediye risalesini tüm kardeşlerimizin okumasını istiyoruz. Biz akide ve inançta Üstad Bediüzzaman Said Nursi'yi kendimize örnek ve rehber edinmişiz. Kardeşlerimizin düzenli bir şekilde Risale-i Nur okuması gerekiyor. Risale-i Nur okuyan kardeşlerimiz kısa sürede kelime dağarcıklarının arttığını, hitabet yeteneklerinin güçlendiğini, kendilerini daha iyi ifade edebildiklerini, imani konularda kalplerinin daha sağlam olduğunu, amel ve ibadette daha çok itina gösterdiklerini fark edecekler.
Bu arada 1-7 Ekim Camiler ve Din görevlileri haftasıdır. Her bir kardeşimiz kendi bulunduğu mahalledeki camiye, o caminin altında veya çevresinde açılmış olan 4-6 yaş Kur'an kursuna, kadınlar için açılan Kur'an kursuna sahip çıkmalıdır, destek vermelidir. Üzülerek belirtelim ki devletin camilere ayırdığı bir bütçe yok! İmamlar ve müezzinler kendi kişisel çabalarıyla camilerin ısıtmasından, soğutmasına kadar hatta temizlik yapabilmek için sabununa kadar kendileri temin ediyor. Vatandaş tabi bunu bilmiyor. Cumadan sonra ‘Camiye yardım, camiye yardım!’ sedaları yükselirken niye bu kadar camiye yardım istendiğinin farkında değil kimse.
İmamlarımız ve müezzinlerimiz camiler için toplanan paraları kendi kişisel ihtiyaçları için kullanmıyorlar. Ülkemizin dört bir yanında açılan bütün camiler vatandaşlarımızın vermiş olduğu sadakalar ile inşa ediliyor ve oraların ihtiyaçları yine toplanan yardımlarla gideriliyor. Biz de bunları hatırlatarak vatandaşlarımızın özellikle caminin ihtiyaçları konusunda hassas davranmalarını istiyoruz. 4-6 yaş Kur'an kurslarının camilerde yapılabilmesi için bu kursların ihtiyaçlarını giderme konusunda öncülük etmeyi ehli imana tavsiye ediyoruz.
Bakın bugün ülkemizde İslam'a düşmanlık edenleri en çok öfkelendiren konu camilerin altında açılan veya çevresinde açılan 4-6 yaş Kur'an kurslarıdır. Bu Kur'an kursları çok önemlidir. Bu memleketteki bütün çocuklara bu imkanı sunabilmemiz lazım. Hali hazırda 4-6 yaş Kur'an kursları ihtiyaca cevap verememekte, sayı ve mekan olarak çok yetersiz durumdadır. Her camimizin altında 4-6 yaş Kur'an kursları olmalı… 4 yaşına giren her çocuğumuz, 6 yaşına kadar camilerin altında açılan Kur'an kursuna gitmeli… İlk öğrendiği alfabe Kur'an alfabesi olmalı…
Hayra öncülük eden, şerri etkisiz hale getirip yok eden salihlerden olmak dileğiyle...