Çocuğu olan kardeşlerimize
HÜDA PAR seminer salonundan çıktık. Malumunuz seçimlere az bir zaman kala HÜDA PAR, ciddi anlamda tüm şehirlerimizde çalışmaya başlamış. İl başkanı ve ilçe başkanları seçim stratejisi ve çalışmaları hakkında vatandaşları bilgilendirmek amacıyla umumi seminerler yapıyorlar. Biz de katılım gösterdik. Programın sonunda değer verdiğimiz bir kardeşimiz yanımıza geldi. Lise son sınıfa giden oğlu için ‘Hocam bizim bu çocuğa ne yapacağız? Namazı da bıraktı, bu sene sınava da hazırlanması gerekiyor. Benim çocuğum daha önceden namaz kılıyordu. Ben ilgilenmeyi bırakınca çocuk da namazı bıraktı.’ Kendisine bakıp gülümsedik. ‘Sen ilgilenmeyi bırakırsan tabii çocuklar namazı bırakır.’ Dedik.
‘Hocam, artık çocuk büyüdü, arkadaşlar onunla ilgilenir, namaza devam eder, hocaları onu camiye alıştırır… Diye düşündüm. Bu yüzden artık ben yapacağımı yapmışım dedim ve bıraktım; fakat çocuk da her şeyi bıraktı.’ diyerek üzüntüsünü belirtti.
Kendisine ‘El elin eşeğini türkü söyleyerek arar.’ Demişler, hiç kimse senin evladına senin kadar endişelenemez. Çocuğuna sahip çıkmalısın. Akşam namazı ile yatsı arası bütün camilerde; imamlar, müezzinler Kur'an öğretiyor. Senin de üç tane oğlun var, beraber gitseniz… Sadece sen ve çocukların başlı başına bir sınıf oluşturursunuz, çocuğunla beraber camiye git. Akşam namazından sonra imamdan müezzinden Kur'an-ı Kerim dersi alır; yatsıyı da çocuklarınla kılarsın. Eve gelirsiniz. Hem iki vaktin namazını evlatların senin gözünün önünde kılmış olur. Sabaha da kaldırırsın, üç vakit… Geriye iki vakit kalır. Artık o da onun imanıyla alakalı bir durumdur. Yani bir anne bir baba evlatlarının namaz kılması için elinden geleni yapmalıdır.
İstanbul'da ikamet eden çok değerli seydalarımızdan birisinin oğlu anlatıyor. Diyor: ‘Benim abim çok zeki biriydi. Fen lisesini kazandı fakat okul gün boyuydu ve abim öğle ile ikindi namazlarını kaçırıyordu. Babam dedi ki: ‘Oğlum bak, sen o okuldan dolayı namazını kaçırırsan ben seni İmam Hatip’e alırım.’ ki o dönem 28 Şubat dönemiydi ve imam hatipler katsayı uygulamasından dolayı bomboştu. Hasılı abim namaz konusunda dirayetli davranmayınca babam fen lisesi'nden, İstanbul'un en iyi okullarından biri olan okuldan, abimin gözünün yaşına bakmadan onu aldı. İmam hatibe götürdü, kaydetti. ‘Bir vakit namaz kılmamanın 70.000 yıl cehennem azabı var.’ dedi ve ‘Artık İmam hatip okulunda da namazını terk etme! Namazdan daha önemli hiçbir şey yoktur, oğlum!’ dedi.
Abim ÖSS sınavına 3 defa girdi. Katsayı uygulamasından dolayı yazılım mühendisliğini bir türlü kazanamıyordu. En sonunda katsayı uygulaması olmasına rağmen Türkiye'de derece yaparak kazandı ve yazılım mühendisi oldu. Şu anda yazılım mühendisi olarak çalışıyor. Yani benim babam bu konuda namaz mı dünyalık mı diye bir tercih yapıldığında hiç tereddüt etmezdi. Diye anlattı. Merakla sorduk: Abiniz halen namazını kılıyor mu?’ ‘Tabi ki de… Babamız namaz bilincini ruhumuza kazıdı.’
Gerçekten babasının bu tutumuna hayret ettik, hayran kaldık. Allah böyle bilinçli ailelerin sayısını çoğaltsın. Bir insan mühendis olsa, doktor da olsa eğer namaz kılmıyorsa, Rabbini unutmuşsa dünyada elde edilen hiçbir makam ve mevkinin önemi yok.
- sınıftayken hocamız bize bir kitap vermişti. Kitabın da arasına bir takvim yaprağı koymuştu. Takvim yaprağının kenarına büyük harflerle şöyle bir yazı yazmıştı: ‘BİR İNSAN NE KADAR İYİ GÖRÜNÜRSE GÖRÜNSÜN NAMAZ KILMIYORSA İYİ DEĞİLDİR.’ Bu sözü bir saate yakın tek başıma düşündüm.
Evet namaz ve iyilik birbiriyle alakalı iki erdemdir. Namazı olmayan iyilikten mahrum kalıyor, kötülüklere bulaşıyor. Gençken İmam hatip'e giden bir arkadaşım vardı. Bazen yanlış işler de yapardı. ‘Ya hem yanlış şeyler yapıyorsun hem de namazı bırakmıyorsun!’ diye ona sitem ederdim. Derdi ki: ‘Bizim bir hocamız var, bana diyordu: ‘Hangi günahı işlersen işle, aman namazı terk etme! Umarım namaz seni o günahtan çeker kurtarır.’ Ben de namazımı terk etmeyerek bütün günahlardan kurtulacağımı ümit ediyorum.’ derdi ve şu anda gerçekten tüm günahlarına tövbe etmiş, insan-ı Kamil yolunda ilerleyen bir imam hatip olarak görev yapıyor. Değerli bir insan, değerli bir alim oldu.
Evet, okullar açılmışken çocuklarımızın, gençlerimizin, eşlerimizin namaz konusuna dikkat etmesine gayret gösterelim. Her yerde, her koşulda namazlarımızı ikame etmek için gayret edelim. Bu arada Kur'an Nesli Platformunun İstanbul'da, Batman'da, Diyarbakır'da namazla ilgili yapmış olduğu etkinlikler takdire şayandır. Rabbim bu tür etkinlikleri daha organizeli yapabilmeyi, bütün diyarlarda namazı ikame etmeyi bize nasip eylesin. Niçin namaz kıldığının bilinciyle Allah'a kulluk görevini ifa eden salihlerden olmayı nasip etsin.