• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Malumunuz yaz Kur'an kurslarımız açılmış, ülkemizin dört bir yanında insanımız Kur'an-ı Kerim dersi veriyor. Camilerde, vakıflarda, okullarda, halk eğitim bünyesinde çeşitli vesilelerle Kur'an dersleri veriliyor.

Biz de imam hatip olmamız hasebiyle yaz aylarında Kur'an eğitimi vermeye başladık. Bu vesileyle çalışmalarımızı, öğrencilerimizle yaptığımız etkinlikleri, sosyal medyada paylaşıyoruz. Bazen meslektaşlarımızla, kardeşlerimizle muhabbet ediyoruz. ‘Hocam, sosyal medyada öğrencilerimizle çalışmalarımızı, Kur'an derslerimizi, ilahilerimizi paylaşsak nasıl olur?’ diye. Bazı kardeşlerimiz diyor ki: ‘Ya vallahi hocam, işin doğrusunu söylemek gerekirse biz korkuyoruz. Yani İslam'a düşmanlık eden çok çeşitli insanlar var. Biz de istiyoruz, gönlümüz istiyor çalışmalarımızı, etkinliklerimizi paylaşalım; ama yani bu ülkede darbeler oluyor, devranlar dönüyor, yani gelecekle ilgili endişelerimiz olduğu için biz çok böyle İslami paylaşımlar yapamıyoruz.’

Şimdi dikkat ederseniz gerçekten milyonlarca öğrenci yaz aylarında Kur'an eğitimi alıyor; fakat bu eğitimlerle ilgili 10 saniyelik video bile bulmak çok zor! Niye? Sebebi belli… Ülkemiz insanı halen tedirgindir. Zalimlerin zulmünden, hainlerin ihanetinden, İslam'a düşmanlık yapan şer güçlerin şerrinden emin değiliz. İşte bu durum bizim İslami anlamda görünür olmamıza, kendimizi ifade etmemize engel oluyor.

Mesela geçen bir hoca vaaz veriyor. Vaazlarını sosyal medyada paylaşıyor. Ciddi anlamda bir takipçisi var. Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi? Sosyal medyada vaaz veren, biraz ön plana çıkan her hoca; şer güçlerin hedef tahtasına oturtturuluyor. Bir iki cümlesini cımbızla seçiyorlar ve sosyal medyada popüler olan herhangi bir hocayı karalama kampanyasını başlatıyorlar. Hoca üzerinde İslam'a, İslam'ın değerlerine; Kur'an'a, Kur'an'ın öğretilerine karşı büyük bir hadsiz hücum yapıyorlar. Sanki bu ülke Müslüman ülkesi değil, sanki bu halk Müslüman değilmiş gibi pervasızca, korkmadan ekranlardan parmak sallıyorlar.

Şeytan ve şeytanın taraftarlığını ve sözcüğünü yapan bütün şer güçlere diyoruz ki: ‘Haddinizi bilin! Hangi ülkede yaşadığınızı unutmayın! Bu millet, bu toplum Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir toplumdur.1.  Dünya Savaşı'ndan sonra şeytan ve avanesi nice zulümler, nice kıyımlar, nice katliamlar yapmasına rağmen bu millet imanından, inancından Kur'an'dan vazgeçmemiş; vazgeçmeyecek. Parmak sallayarak imamlarımıza, hatiplerimize, hocalarımıza ‘haddinizi bilin!’ diyerek tehdit edemezsiniz. Şeytan ve avanesi bu ülkede kendini güç, iktidar, kudret sahibi zannetmesin. Milletin değerlerine hakaret, bir imama, bir hocaya, bir alime ekranlarda hakaret ediyorsa; parmak sallıyorsa, bu insanlar hem yasal anlamda hem de toplum nezdinde zelil edilmelidir. Zillet elbisesi giymelidir.

İslam'a ve kutsallarımıza saldıran, Kur'an'a saldıran, medreselere saldıran, İmam hatiplere saldıran, her fırsatta İslam'ın değerlerine ve kalelerine hücum eden şeytan ve taraftarları şunu bilsinler ki: Devran artık sizden taraf dönmüyor! Yanlış yerdesiniz! Dünyayı da istiyorsanız bilin ki yanlış yerdesiniz! Ahireti de istiyorsanız bilin ki yanlış yerdesiniz! Şeytana asker olmak, şeytana kul olmak, şeytana abd olmak insanoğluna fayda getirmez. Allah'a, resulüne, müminlere düşmanlık etmek kimseye fayda getirmez.

Şeytan ve taraftarları mağlup olup cehenneme girmeleri kader-i ilahide karar kılınmıştır. Bu yüzden bu ülkenin, bu toprakların evlatları olan, ismi Müslüman ismi olan, doğduğu zaman kulağına ezanı Muhammed'i okunmuş olan, kamet okunmuş olan insanlarımıza diyoruz ki: ‘Şeytanın sözcülüğünü yapmayın! İslam'ın mukaddesatına saldırmayın! Kur'an'a saldırmayın! Müslüman alimlerimizin, dindar öğretmenlerimizin, Allah'ın dinine hizmet eden insanlarımızın; şevkini, gayretini, çabasını, cesaretini kıracak tutum ve davranışlardan uzak durun! Ne bu dünya hayatında ne de ahiret yurdunda Allah'a ve resulüne yaptığınız düşmanlık yanınıza kâr kalmaz! Geleceğinizden endişe duyun! Kendinize bu kadar güvenmeyin! Şeytan ve dostları size neyi vaat ediyor bilmiyoruz; ama biz diyoruz ki: ‘Allah'a ve resulüne düşmanlık edene cehennem var, dünyada zelil olarak ölmek var. Perişan ve necaset içerisinde bir yaşam var! Yazıktır! Anne babası Müslüman olan, İslam'ın ismini taşıyan insanlarımızın şeytana kul olması, şeytanın sözcülüğünü yapması ve bunu pervasızca dile getirmesi bizi üzüyor. Elin gavuru, elin kafiri İslam'a ve değerlerimize saldırırsa biz diyoruz: ‘Ya zaten o kafirdir; fakat kendi insanımızın, Müslüman bir anne babanın evladı; bu toprakların çocuğu olan bir kişinin şeytanın sözlülüğüne soyunması, İslam'a ve değerlerine kutsallarına Savaş açması ve bunu sistematik bir şekilde icra etmesi, sürekli kendini ekranlarda ön plana atıp İslam'ın aleyhine, hocalarının aleyhine, İmam hatiplerin aleyhine, dindar öğretmenlerin aleyhine bir şeyler söyleyip yazıp çizmesi, bu tür insanları bizim ekranlarda görmemiz bizi gerçekten çok üzüyor.

Bu coğrafyanın insanı İslam'a düşmanlık yapmamalı, bunları kim bu hale getirmiş? Niye bu kadar pervasızlar? İslam'ın kutsallarına saldırırken niye bu kadar kendilerini emniyet içerisinde hissediyorlar? Ahiretlerinden korkmuyorlar mı? Üzülüyoruz. Allah akıl fikir, iman nasip etsin diyoruz; ama hatırlatmamız vazifemizdir: İslam'ın kutsallarına kim saldırırsa saldırsın şunu çok iyi bilsin bu dünyada zelilce bir ölüm ahirette ise bir cehennem vardır.

Camilerde ders veren bütün hocalarımıza, Kur'an eğitimi veren bütün eğitimcilerimize diyoruz ki: Çalışmalarımızı sosyal medyada paylaşalım. İslami televizyon kanallarına yaptığımız çalışmaların videolarını atalım, gönderelim. İslami televizyon kanalları da bunları yayınlasın. TRT'den tutun Rehber TV'ye, Akit TV'ye yani İslam adına sözü olan bütün kanallara yaptığımız çalışmaları gönderelim. İlke haber ajansına, öğrencilerimizin videolarını çekelim, gönderelim. Öğrencilerimizle beraber okuduğumuz ilahileri çekip gönderelim. Yani basın yayın da Kur'an hizmeti adına yapılan çalışmaları yayınlasın. Şer yayılacağına iyilik yayılsın.