İffetli kalabilmek
Hz. Yusuf peygamber "Ben nefsimi temize çıkarmam; çünkü nefs, Rabbimin merhameti olmadıkça, kötülüğü emreder. Doğrusu Rabbim bağışlayandır, merhamet edendir."(Yusuf, 53) Allah insana hem meleki vasıflar hem de hayvani vasıflar vermiş. Meleki vasıfların inkişaf etmesinin yolu aklın nefse hükmetmesinden geçer. Allah Lut kavminden bahsederken "Onlar şehvet sarhoşluğuyla kendilerinden geçmiştiler." diye bahsediyor. Peygamberimizin torunu İmam Zeynel Abidin Sahife-i Seccadiye adlı kitabının 8. duasında, “Kötü Ahlaktan Allah'a Sığınmakla İlgili Duası”nda, diyor ki:
"Allah'ım! Hırsın kabarmasından, öfkenin sersemliğinden, hasedin galebesinden, sabrın zayıflığından kanaatin azlığından, huyun kötülüğünden, şehvetin azmasından, bağnazlığın sultasından, nefsin tutkusuna uyumaktan, hidayete karşı çıkmaktan, gaflet uykusundan, zorluklara düşmekten, batılı Hakk’a yeğlemekten, günahlara ısrarla devam etmekten, günahı küçümsemekten, itaati büyük görmekten, zenginlerin övünmesinden, fakirleri hor görmekten, elimizin altındakilere kötü davranmaktan, bize iyilik yapanlara teşekkürü terk etmekten, zalime yardımcı olmaktan, mazlumu yalnız bırakmaktan, hakkımız olmayan bir şeyi istemekten ve bilgiyi gerektiren konularda bilgisiz konuşmaktan sana sığınırım."
Şehvetin azması bugün insanlığın en büyük günahıdır. Şehvetinin tutkularına esir düşen insanlar, aklı devreden çıkarıp hayvani istek ve emellerin peşinden koşarak dünya ve ahiretlerini telef ediyorlar. Dünya hayatının 5-10 dakikalık zevki için hem ahiret yurtlarını hem de dünyalarını tarumar ediyorlar.
Her zaman akıbetimiz için Allah'tan yardım istemeliyiz. Camimizde yetmişini geçirmiş bir Yakup Amca var, kendisinden dua isteriz, o der: “Sana dua ederim, ama sen de bana de ki: Allah'ım! Yakup Amcanın akıbeti hayrola! İmanla bu dünyadan ahirete göçe! Ehli iman olarak haşrola!” Evet, gerçek müminlerin derdi akıbetin hayırlı olmasıdır.
Çevremizde gerçekten iffetle ilgili, haya ile ilgili büyük eksiklerin olduğunu görüyoruz. Genç kızlarımız veya genç erkeklerimiz çok dar giyiniyorlar. Gençler, erkek ve kadın münasebetlerine dikkat etmiyorlar. Küresel emperyalizmin dağıttığı zevk perestlik, şehevi isteklerin sınırsızca tatmin edilme özentisi ne yazık ki nice gencimizi iğfal ediyor. Anne babalar çok dikkatli olmalılar… Çocukları nereye gidiyor, nereden geliyor, hangi elbiseyi giyiniyor, telefonuyla kiminle görüşüyor? Bütün bunları anne babalar kontrol etmelidir. Özellikle “Çocuklarınızı sıkmayın, çocuklarınızla arkadaş gibi olun, onlara kızmayın, onları özgür iradeleriyle kendi haline bırakın…” gibi tavsiyelerin dengeli istimal edilmemesi nedeniyle anne babaların çocuk üzerindeki hükmü nerdeyse kalktı. Artık anne babalar, çocuklarına çıt bile diyemiyor, demiyor. Bu durum aklı mümeyyiz olmamış genç kız ve genç erkeklerin heva ve heveslerine uymalarına, dünya ve ahiretlerini telef etmelerine sebep oluyor.
Bu konuda ne yapmak gerekiyor? Öncelikle Nur suresinde Allah Azze ve Celle'nin erkeklere verdiği çözümü uygulayacağız. Allah ne diyor Nur suresi 30. Ayette?
"Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Allah onların bütün yaptıklarından haberdardır."
Hemen 31. ayette de bayanlar için şunu söylüyor:
"Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, başka kadınlar, hizmetlerinde bulunan köleleri ve câriyeleri, cinsel arzusu bulunmayan erkek hizmetçiler, kadınların cinselliklerinin farkında olmayan çocuklar dışında kimseye süslerini göstermesinler. Yürürken, gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tövbe edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz!"
Rabbim bizleri nefislerimizin şerrinden korusun, hava ve hevesimizin şerrinden korusun, şerefimizle, iffetimizle temiz bir hayat yaşayıp Rabbimize ehli iman olarak kavuşmayı, O’nu razı ederek huzuruna varmayı cümlemize nasip eylesin, diyor; hepinizi Allah'a emanet ediyoruz.