• DOLAR 34.626
  • EURO 36.352
  • ALTIN 2918.806
  • ...

Öncelikle sahipsizlikten, devletsizlikten dolayı yurtlarından çıkarılmış mazlum Ümmet-İ Muhammed'in bütün muhacirlerinin bayramını tebrik etmek istiyoruz. Muhaceratta Bayram yaşamak çok zor olsa gerek. Allah yurtlarından uzak olup da bayrama gidemeyen bütün muhacirlerin yüreklerindeki ‘’hasret’’ duygusunu bir an önce dindirsin. Mazlum İslam ümmetini bütün coğrafyalarda ve zamanlarda yurtlarında emniyet ve huzur içinde yaşamasını Allah murad etsin. Ümmeti Muhammed'in hak ve hukukunu muhafaza edecek; onları kafirlere, zalim, münafık ve mürtetlere karşı koruyacak; ümmeti Muhammed'i ilelebet müdafaa ve muhafaza edecek ve bütün ümmeti cem edecek bir devlet nasip eylesin.

Bayramdan önce Suriyeli bir dostumuzu aradım. ‘Bayramda evde misiniz? Ziyaretine geleceğiz.’ Dedik. Gülerek dedi ki: ‘Bu şehirden başka hiçbir şehre gidemediğim için mecburi olarak evdeyim. Suriye'ye de geri gidemeyeceğim, gidenler geri dönemiyor çünkü.’ ve güldü. Evet, Allah ülkemize sığınmış olan mazlum mültecilere yardım etsin. Emin olun ki yeryüzündeki bütün mültecilerin en rahat edeceği yer kendi öz vatanlarıdır. Fakat senin doğduğun yerde savaş varsa, emniyet yoksa elbette ki geri dönmeyi istemezsin. Bu insanın fıtri bir duygusudur. Tek Suriyeli mülteciler değil Filistinli mülteciler, Iraklı mülteciler, Arakanlı mülteciler, Afrikalı mülteciler ve İslam coğrafyasındaki bütün muhacirler; bir Bayramı yine hasretle geçirdiler. Bu arada 28 Şubat döneminde şeriatçıdır, denilip şucudur, bucudur denilip astronomik rakamlarla ceza verilip yurtlarından çıkarılmış, ülkemizin dahi mültecileri, muhacirleri var. Allah başta bizim insanımızın mağduriyetini gidersin. Sonra da yeryüzündeki bütün İslam ümmetinin mültecilerini, mazlum insanlarını kendi yurtlarına şanla, şerefle, kudretle, azametle geri göndersin. İslam coğrafyasının bütün topraklarını imar ve inşa edilmesine bizleri vesile eylesin inşallah.

Gerçekten de emniyet, huzur ve afiyet içerisinde yaşamak Allah'a şükredilmesi gereken en büyük nimettir. Yıllardan beri ilk defa kendi şehrimizden uzak bir şehirde ama yine kendi ülkemizde kendi insanımız, kendi milletimiz içerisinde bayram yaptık. Hani akrabalar olmadığı için insan biraz mahzun oluyor; fakat şu kanaatteyiz ki yol masrafları ne kadar olursa olsun şartları zorlayıp insanın bayramını kendi memleketinde yapması gerekir; çünkü bayramların insanlara kattığı çok şey var.

En önemlisi sıla-i rahim… Bayramlarda, aylardan beri görmediğimiz anne-babamızı, kardeşlerimizi, yeğenlerimizi, amcalarımızı, dayılarımızı, teyze ve halalarımızı, dedelerimizi, ninelerimizi, çocukluk arkadaşlarımızı, gençlik arkadaşlarımızı, üzerimizde emeği olan hocalarımızı görüyoruz. Ölmüşlerimizin kabristanlarını ziyaret ediyoruz. Çocuklarımız birbirleriyle tanışıyor, birbirlerine olan muhabbetleri artıyor.

Bunları yazarken veya söylerken yurtlarına, muhacerattan dolayı gidemeyen mazlum muhacirlerimizi, onların hislerini anlamaya çalıştık. Muhacerat yaşanmadan aynı hisler elbette yaşanmaz. Bir düşünün 10 yıl boyunca 20 yıl boyunca kendi evladının kendi anne babanın sesini duyamayacaksın, göremeyeceksin. Kendi öz yurduna gidemeyeceksin. Evet, 28 Şubat, çok ocaklar yaktı. Ehli iman olan, Allah'ın dini için yaşayan, gayret eden çok değerli insanların yurtlarından çıkarılmasına sebep oldu, zindanlara girmesine sebep oldu. Halen 28 Şubat döneminde ceza almış, Avrupa'ya, farklı ülkelere gidip iltica etmiş ve halen cezası devam eden, ülkemize döndüğünde cezaevine girme ihtimali olan insanlarımız var. Bu insanlarımızın dosyaları tekrardan açılmalı ve vatanlarına; şanla, şerefle, emniyetle geri dönmelidirler.

Evet, bayramlar hayatımıza sıla-i rahim katıyor, bayramlar hayatımıza paylaşmayı katıyor, bayramlar hayatımıza merhameti, sevgiyi, dayanışmayı, aile olmayı, toplum olmayı, millet olmayı katıyor. Bayramlar gerçekten çok güzel… Gazetemiz yazarlarından Sait Şahin Hocamızın (@Sait__Sahin) Allah ondan razı olsun, sosyal medyada paylaştığı bir sözü ile yazımızı sonlandıralım: "Uykusunu bozup bayram namazına gitmeyenlerin sayısı o kadar arttı ki! Sonra da "nerede o eski bayramlar!"

Kardeşim, bayram yerinde duruyor, sen o eski sen misin!?

-Namaza gittin ve orada bayramlaştın mı?

-Kurban kesip dağıttın mı?

-Ziyaretleştin mi?

-Çocukları sevindirdin mi?.."

Bayramlarda sevdiklerimizle beraber olmak duasıyla...