• DOLAR 34.645
  • EURO 36.436
  • ALTIN 2914.408
  • ...

İnsanımızı üzen, sinirlendiren, öfkelendiren bir günahtan bahsedeceğiz: İhtikâr (karaborsacılık, istifçilik, vurgunculuk, tekelcilik). Bazen okuyucularımız bize soruyorlar: ”Hocam sohbetlerinizi hazırlarken yazılarınızı yazarken hangi kaynaklara başvuruyorsunuz? Sağlam kaynak var mı?”

Özellikle birçok insanın farkında olmadığı ama bu memleket için büyük bir değer arz eden bir eseri hatırlatmak istiyoruz. Türkiye Diyanet Vakfının çıkarmış olduğu her konu için detaylı ve sağlam bilgilerin bulunduğu, İslam Ansiklopedisi ülkemiz için insanlık için mükemmel bir eserdir.

İslam Ansiklopedisi isimli 44 ciltten oluşan bu muhteşem eserde İhtikâr kavramı şöyle tanımlanıyor: “hakkını yemek, kötü davranmak; kıtlaştırmak, tedavülden çekmek, istiflemek, tekeline almak” anlamlarındaki hakr kökünden türeyen ihtikâr, “ticaret malını pahalılaşması gayesiyle istifleyip piyasaya arzını geciktirmek” mânasına gelmektedir.” İhtikâr için şu tanım olayı çok daha güzel ifade ediyor: “Darlığı kamuya zarar verecek tüketim mallarının kıtlık yaratmak amacı ya da fiyat artışı beklentisiyle piyasadan çekilmesine ihtikâr denir.”

Yüce Allah, Nisa suresi 160 ve 161. ayette şöyle der: “Yahudilerin zulmü sebebiyle, bir de pek çok kimseyi Allah yolundan engellemeleri, kendilerine yasaklandığı halde faizi almaları ve haksızlıkla insanların mallarını yemeleri yüzünden önceden helâl kılınan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık ve içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık.”

Hz. Peygamberimiz, “Câlib (şehre uzak yerden mal getiren tâcir) rızıklandırılmış, karaborsacı ise lânetlenmiştir” (İbn Mâce, “Ticârât”, 6) diyerek ihtikârcıları uyarmıştır.

İhtikârcılar (karaborsacılar) tarafından elektronik eşyadan tutun şeker-un gibi toplumun ihtiyaç duyduğu her şey saklanıyor. Daha önce de belediye seçimlerinden önce patatesi soğanı sakladılar. Ta ki seçimler bitti, adamlar çürümüş soğanları, patatesleri büyük ambarlardan, depolardan çıkardılar. Zaten paralarını birilerinden almışlardı. Bunu herkes biliyor.

Allah nankörleri, hainleri sevmiyor. ‏Kendi milletine, kavmine, halkına, ülkesine kendi insanına hainlik eden, birilerinin siyasi operasyonlar yapması için ortam hazırlayan ve buna alet olan insanlar bilsinler ki: ‘Şüphesiz, Allah inananları koruyacaktır. Çünkü Allah ihanet eden nankörce davranan kimseleri sevmez.’ Evet, Allah ihtikâr yaparak halkı şeytan ve taraftarlarına ram etmeye çalışan hainleri sevmez ve onları muvaffak da etmez. Yeter ki iman edenler, hainlerin oyunlarını net ortaya koyabilsinler, halkı ihtikarcılara karşı uyarabilsinler.

İhtikarla ilgili İslam hukukçuları ve mezhepler arasında farklı görüşler olsa da Malikiler, Hanbeliler, Zahiriler, Zeydiler, İbaziler çoğunluğu ile İmamiyenin meşhur olan görüşüne göre haramdır. Birçok mezhep imamından tutun Şiilerden Sünnilere kadar birçok mezhepte malı saklayıp topluma zarar vermenin haram olduğu detayları ile anlatılmış. Çünkü ihtikâr adlı günah, tarih boyunca siyasi yönü olan toplumu kirleten bir günahtır.

Medine’de Allah Resulü döneminde malı saklamak isteyenlerin ciddi manada uyarıldığı ve malı piyasaya sürmesi gerektiğine yönelik ikazlarda bulunulduğuna yönelik sağlam rivayetler var. Allah Resul’ünün Hisbe Teşkilatını kurarak ihtikârcılara karşı tedbir aldığını aynı şekilde Dört Halifenin de bu sünneti sürdürdüklerini biliyoruz.

İhtikârcılık yani karaborsacılık sadece para kazanmak amacıyla yapılmaz. Nitekim Hazreti Ali döneminde ihtikârcıların olduğu görülmektedir. Hazreti Ali’nin bu adamların depolarındaki malları yaktırdığı rivayetlerde vardır. Yine Dört Halife döneminde ihtikârcılara karşı tazir cezalarının verildiği, sağlam rivayetlerle günümüze kadar ulaşmıştır.

Abbasi halifesi Muktedir Billâh döneminde İhtikârcıların hilesine karşılık fiyatlara narh konulduğunu, İhtikârcıların cezalandırıldığını görüyoruz. Yine devletin halkın temel ihtiyaçlarını, halka kar gütmeden satarak ihtikârcıların kötü niyetlerini boşa çıkarttığını görüyoruz. Hatta Hazreti Ömer’in ihtikârcıların sebep olduğu hayat pahalılığına karşılık farklı ülkelerden ihracat yaparak gıda maddeleri getirdiğini biliyoruz. Kısacası ihtikâr siyasi bir savaş aracıdır. İhtikârcılar sadece para kazanmak amacıyla karaborsacılık yapmazlar. Bu olayın siyasi bir olay olduğunu bilip buna göre tedbir almak duasıyla…