• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
SON DAKİKA

HÜDAPAR son 2-3 haftadır genel başkanlık düzeyinde gençlik kollarının yapmış olduğu etkinliklere katılım gösteriyor. Parti yöneticileri gençleri önemsediklerini ve gençlere yönelik projelerinin olduğunu vurguluyor. Aslında ülkemizdeki her parti gençleri önemsediğini, gençlere değer verdiğini gerek sözlü gerek kavli ifade etmeye çalışıyor.

Peki, HÜDAPAR veya diğer partiler gerçekten gençleri önemsiyorlar mı? Gençliği sürükleyebilen bir parti var mı? Doksanlı yıllarda genç olan bugünün ise büyükleri konumundaki birçok kimseden duymuşuz: “Biz gençken bu kadar kitap okurduk, şöyle çalışma yapardık, şöyle gezi yapardık, şöyle piknik düzenlerdik… Günümüz gençlerini pikniğe bile götürebilmek zor! Genci pikniğe götürüyorsun piknikte koşup oynayacağına Instagram ve TikTok’da dolaşıyor! Bu nasıl gençlik? Konuşurken seni dinlemiş gibi yapıyor; fakat çaktırmadan sosyal medya platformlarında dolaşıyor. Bu gençleri nasıl ikna edeceğiz?” Evet, bu sorulara benzer birçok soruyu ideolojisi ve fikri ne olursa olsun birçok sivil toplum kuruluşu yetkilisinden, birçok parti yetkilisinden, farklı mecralardaki insanlardan duymuşuz. Peki, bunun sebebi nedir?

Türkiye TikTok kullanımında dünyada üçüncü... Araştırmalara göre 28 milyon TikTok hesabı var. Yaşlılar zaten TikTok veya Instagram kullanmıyor. Yani anlayacağınız her üç gencimizden ikisi TikTok kullanıyor. Instagram, TikTok gibi sosyal mecralardaki sistemi yapıyı izah etmeye kalksak 2-3 tane köşe yazısıyla devam etmemiz gerekir. Sadece şunu söyleyelim ki TikTok ve Instagram tamamen gençlerin şehvetine, heveslerine, şeytana ve taraftarlarına tabi olmalarına yönelik içeriklerle doludur. TikTok’ta gezen Instagram’da gezen; ahlaki anlamda kirlenen bir genç, ahlaki zaaflara düşmüş bir genç, zihnini habis ve kötü görüntülerin videoların doldurduğu bir genç, toplumun sorunlarıyla ilgilenir mi? Toplumla ilgili fikri olan, projesi olan; amacı, gayesi, hedefi olan parti gibi yapılara mensup olur mu?

Gençliği hiçbir parti kuşatamıyor. Hiçbir parti, gençliği kendi kitlesine dönüştüremiyor. Sebebi ne? Çünkü gençlik, küresel şeytani güçlerin kurmuş olduğu TikTok, Instagram gibi sosyal mecralarla evirilip çevrilerek dönüştürülüyor.

Bir ülke düşünün ki öğretmen, öğrencisinden korkar bir hale gelecek! Bir baba, kızına bir tokat atmaktan çekinecek! Bir anne, evladına kızmaktan korkacak! Nasıl yani? Sosyal çevremizde duyuyoruz; baba, kızını dövdüğü için kız, babasını şikâyet ediyor. Kızı çocuk barınma evlerine alıyorlar; babayı da cezaevine atıyorlar. Öğrencisinin kulağını çektiği için soruşturma geçiren birçok eğitimci arkadaşımız var. Kulağını çekmeyi bırak hafif sesini yükselttiği için tedip için hafif kaşlarını çattığı için soruşturma geçiren öğretmen arkadaşlarımız var. Yani bir anne bir baba veya bir öğretmen öğrencisini ıslah etmek için terbiye etmek için onu uyaramayacaksa, yeri geldiğinde tedip amacıyla kaşlarını çatamayacaksa tabii ki çocuklar ve gençlik başıboş kalır. Yani farkında mısınız, İstanbul Sözleşmesi gibi sözleşmelerle, yasalarla aile yapımızı bozdular.

Bu ülkeyi yöneten, mecliste milletvekili olan bütün partilerin kendi ideoloji ve düşünceleri için gençleri küresel istihbarat şebekelerinin mekânı olan TikTok, Instagram gibi bataklıklardan kurtarmaları gerekiyor. Gençlerimizin özüne dönmesi için anne babaların ve öğretmenlerin eli güçlendirilmelidir. Anne babalar, öğretmenler tedip için terbiye için ahlak vermek için gerekirse evladına, gencine kızabilmelidir. Bu yetkiyi, bu gücü kendinde görmelidir.

Yani öyle bir sistem kurmuşlar ki bir anne baba veya öğretmen evladına, çocuğu ne yaparsa yapsın hiçbir şey söyleyemiyor. Biz böyle bir millet miydik? Fatih hata yaptığında ona kızan Akşemsettin’i ne tez unuttuk? Kapıyı çalmadan içeri giren Fatih’in babası Sultan Murat’a “Sen öğretmene, hocaya, derse hürmet etmez misin be adam?” diyerek Sultanı sınıftan dışarı çıkartan Akşemsettin’i ne tez unuttuk? Bu medeniyet; hocaya, anne-babaya hürmet üzerine kurulmuş bir medeniyettir. Medeniyetimize dönebilmek, özümüze dönebilmenin tek bir yolu var: Anne-babaların, öğretmenlerin, hocaların gençler üzerindeki yetkisini artıracak planlar, projeler, yasalar, yönetmelikler, kararnameler çıkartmalıyız.

Rabbimiz tüm gençlerimizi, öğrencilerimizi evladı iyalimizi sahipsiz bırakmasın. Onları kendi haline, başıboş bırakmasın. TikTok, Instagram gibi istihbarat şebekelerinin bataklığında gençlerimizi boğdurmasın.