• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Bu yazıyı şu sözleri söyleyen İslam Hukukçusu Şehit Abdulkadir Udeh’e ithaf ediyoruz:

‘’Ey âlimler, minberlerde, kürsülerde halka güzel ahlakı ve ibadetlerin eda ediliş şekillerini öğretirken; yönetim, yönetenler, yasama, yargı, ekonomi, sosyal hayat, dost ve düşmanlarla ilişki şekilleri konularında onları bilgisizliğin kucağında bırakmanız diye bir şey yok İslam’da.’’

Alın terleri ile rızıklarını kazanmış peygamberlere iman etmişiz. Hazreti Musa Çoban ve Hazreti Davut aleyhisselam demirci ustasıydı. Hazreti Zekeriya marangozluk yapardı. Hazreti Muhammed aleyhisselam da tüccardı. Evet, unutmuş olsak da tüccar olan bir peygamberin ümmetiyiz. Pazar kurmuş, devlet kurmuş bir peygamberin ümmetiyiz. Medine’ye hicret ettiği zaman ilk iş olarak Medine pazarlarını gezdi. Baktı ki Medine’nin pazarlarının hepsi Yahudilerin elindedir. Hemen bir yer belirledi. Burası pazar yeridir, dedi ve şu kuralları koydu: ‘Burası öyle bir pazar ki burada vergi alma yok! İkincisi kimsenin yeri belli olmayacak! Yani burası benimdir, benden başka kimse buraya malzeme koyamaz diyemiyorsun. Kim önce gelirse orası o gün için onundur. Üçüncüsü bu pazarda faiz yasaktır.’

Köylülerin mallarını birinci elden satmasını sağlayan bir peygamberin ümmetiyiz. Medine’de bazıları, köylüler mal getirdiğinde beklerlerdi. Köylülerden malı alıp pahalıya satarlardı. ‘Niye böyle yapıyorsunuz? Böyle yapmayın! Birilerinin birileri eliyle rızıklanmasına engel olmayın! Köylünün malını ucuza alıp pahalıya getirip Medine pazarında satmayın! Köylü bizzat malı pazarda satsın.’ Diyerek köylü ile tüketiciyi buluşturan bir peygamberin ümmetiyiz. Köylü pazarı kurdu. Bugünkü ekonomik düzende en büyük problem üreticinin ürettiği ürünü tüketici ile buluşturabileceği, satacağı bir yer yok. Bakın benim dayım çiftçi. Domates biber üretti. Getirip şehirde, kapısının önünde satmak istedi. Dayımı zabıtalar kovaladı. Adam kaçmasa cezayı yiyecekti. Ne yazık ki bu memlekette köylünün ürününü satacağı yer yok.

Peygamberimiz gibi köylü pazarı kurarak köylü ile alıcının buluşmasını sağlayacak mekânlar oluşturmalıyız. Bugünkü ekonomik düzende en büyük problem nedir?  Üretici, tüketiciye ulaşamıyor. Bir malın tüketiciye ulaşabilmesi için en az dört basamak geçiyor. Dolayısıyla fiyatlar artıyor. Allah resulünün bu sünnetini uygularsak, köylü pazarları kurarsak Allah’ın izniyle özellikle gıda sektöründe ciddi iyileşmelerin olacağını göreceğiz.

İlk muhtesip peygamberimizdi. Peygamberimiz Hisbe teşkilatını kurdu. Hisbe Teşkilatı ne yapıyor? Satıcı ile alıcının haklarını koruyor. Allah’ın hakkını koruyor. Allah korkusunu hatırlatıyor. Peygamberimiz muhtesipler aracılığı ile kurduğu pazarda faizi ve karaborsacılığı engelledi.

İktisadi politikasıyla Ümmetinin refah seviyesini yükseltmiş, maddi-manevi anlamda onları kalkındırmış ve kendisinden sonra geleceklere iktisadi anlamda, ticari ahlak anlamında maddi manevi zenginleşme anlamında bir miras bırakmış bir peygamber ümmetiyiz. Resulullah’ın ticaret sünnetini ve ticari zekasını bugün bilmemiz gerekiyor ve bu sünneti icra etmemiz gerekiyor. ‘’Ahir zamanda benim sünnetimin bir tanesini ihya edene 100 şehit ecri vardır.’’ Allah resulünün sünnetleri sadece misvak kullanmak değildi. Siyasi sünnetleri de vardı. Tabi misvak gibi temizlikle-ahlakla ilgili sünnetleri basit görmüyoruz. Fakat ticari sünnetleri olan bir peygamberin ümmeti olduğumuzu da hatırlatmak istiyoruz.

Tüccar bir ailenin, tüccar bir şehrin, ticaretle uğraşan bir halkın çocuğudur Hazreti Muhammed Aleyhisselam. Medine’de tüm köşeleri Yahudilerin, putperestlerin tuttuğunu görünce Resulullah(a.s.) da kendi pazarını kurdu. Bugün küresel dünyada Müslümanların tutabileceği bir köşe taşı kalmamış. Ne yapmalı? Müslüman halklar, Müslüman ülkeler kendi pazarımızı oluşturmakla mükellefiz. Kendi pazarımızı kurmakla mükellefiz. Bu konuda yapılan bütün girişimler ne yazık ki akim kaldı. 

Mal Allah’ındır demiş bir peygamberin ümmetiyiz. Mal Allah içindir demiş bir peygamberin ümmetiyiz. Bu pazarda vergi alınmayacak diyerek satıcıya ve alıcıya imkan sağlamış bir peygamberin ümmetiyiz. Bu pazarda kimsenin belli bir yeri olmayacak, kimsenin köşe taşı olmayacak, tekelleşme olmayacak demiş bir peygamberin ümmetiyiz. Şimdi aziz Müslümanlar, değerli müminler! Bugün Avrupa’yı dünyaya egemen kılan nedir? 16. ve 17. yüzyılda oluşturdukları pazardır. Ticarete önem vereceğiz. Allah, bizi Ümmeti zenginleştirecek pazarlar kuran, peygamberimizin siyasi sünnetini anlayan toplumlardan eylesin.