• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Müslüman halkımızın sosyal medyayı iyi kullanamadığı herkesin malumudur. Salgından sonra bu sahanın önemi daha net ortaya çıktı. Kitlelerin artık sosyal medya üzerinden yönlendirildiği tüm siyasi partilerin malumudur. Halk hareketi olduğunu iddia eden bütün yapılar, sosyal medya üzerinden ciddi propaganda yapıyorlar.

Geçmişte TV’lerin deccal olduğunu söyleyip Müslüman halkı Televizyondan uzak tutmaya çalışan hocalar vardı. Belli bir süre sonra, ‘Biz bu kitle iletişim aracını niye Müslümanların hizmetine sunmuyoruz?’ Deyip İslami kanallar açan Müslümanlar oldu. Allah’a hamd olsun, yeterli olmasa da artık Müslümanların sesini duyuran, güzel İslami filmler veren TV’ler var.

Ama artık algı oluşturmada TV’ler de zayıf kalıyor. Biz Müslümanlar yeni yeni İslami kanallar kurarken, daha doğrusu halka hitap edecek profesyonelliği yakalarken diğerleri başka bir alan oluşturdular. Sosyal Medya denilen alan…

Müslümanlar olarak bu alandan da ilk önce uzak kaldık. Fakat şartlar ve zaman bizi sosyal medyadan uzak duramayacağımız bir ortama sürükledi. Yine alt yapı ve organizasyon sıkıntısı çekiyoruz. Sosyal Medyada halkı doğru yönlendirme konusunda başarılı olduğumuz söylenemez.

Özellikle gençler bu alanda İslami algı oluşturmak için doğru bir şekilde yönlendirilmelidir. ‘Dindar Gençlik’ isteriz diyen herkes gençliği, sosyal medyada doğru ve hayırlı işlerle uğraşması için yönlendirmelidir. Gençliğin ilgisini çekmek gerekiyor. Kısa filimler, kısa sohbetler, müzikler, ezgiler, hatta Mevlid etkinliklerinden kısa kısa bölümler, sosyal medyada halkımızla paylaşmalıyız. 

Konumuzu açıklayacak çok güzel bir sözü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Cengiz Aytmatov der ki: ’Mide beyinden akıllıdır çünkü mide kusmayı bilir, beyin her pisliği yutar.’ Evet, beyne giren çıkmaz. Dolayısı ile insanımızın zihnini kirletecek video ve paylaşımlarla mücadele etmeliyiz. Bu mücadele nasıl olacak? İnsanımızın dikkatini çekecek daha kaliteli videolar, paylaşımlar hazırlayarak tabi ki. Ama davetçilere Kur’an’da geçen Peygamberlerin şu serzenişini de hatırlatmak isteriz: ’Siz nasihleri yani nasihat edenleri sevmiyorsunuz.’ Unutmayalım ki bir insan 3 kişidir. Biri rahmanidir. Diğer ikisi yani nefsi ve içindeki şeytan, Şeytanidir. Doğal olarak insanlar, nefislerinin ve şeytanın hoşuna giden şeylere eğilim gösterebilirler. Müminler, insanların Rahmani yönünü güçlendirdikçe şeytanın kurduğu dünya yok olur gider. Yerine insanlığa dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak bir dünya inşa etmek için var mısınız? Öyle ise haydi, İslami gençlik, göster kendini!