Filistin Meselesine Diyarbakır’dan Ses Ver!
Donald Trump ve Netenyahu ikilisinin basın toplantısı ile açıkladığı Yüzyılın Anlaşması’nın özeti: Bütün Filistin’i ele geçiren, gasıp bir Yahudi Devletinin kuruluşunu ilan etmekten ibarettir. Bu devletin yapacağı cürümleri meşrulaştırmanın ön hazırlığıdır. Yeni Dünya Düzeni diye emperyal hayaller kurup tüm dünyayı bir köy gibi tek merkezden yönetme hesabı yapan küresel emperyalistler Filistin’i yine merkeze alarak şeytani planlarına tüm dünyaya duyurmaktan çekinmediler. Onlara göre tüm hesapları kusursuz işliyor. Ve hiçbir güç Yeni Dünya Düzenini kurmalarına engel olamayacaktır, diye düşünüyorlar.
İngilizler küresel emperyalizmin en büyük ortaklarından biridirler. Bu devlet 1917 yılında Filistin’i işgal edip Osmanlıdan kopardı. Ve peyderpey karma ve kirli bir kitleyi getirip Filistin topraklarına zorla yerleştirdi. Milyonlarca Filistinliyi zorunlu göçe tabi tuttu. Birçok Filistinli göçmen kamplarında vefat etti. Bu göçmenler artık yaşamıyor. Yaklaşık 67 yıl geçti. Bu göçmenlerin çamurun, yokluğun, yurtsuzluğun nice zorluğu ile hayata tutunmaya çalışan evlatları ise Beyrut başta olmak üzere Filistin’in komşu devletlerinin sınırlarında kurulan toplama kamplarında büyüdüler, hatta şu an yaşlandılar desek abartmış olmayız. Bu 10 milyon insanın dramını, çilesini kimse görmedi. Bu mazlum büyük insan kitlesinin mazlumiyetine kimse ses vermedi.
Geçen yıl bu 10 milyondan fazla insan Büyük geri dönüş yürüyüşü düzenlemek istedi. Ama İsrail Siyonist rejim bu insanları vahşice katletti. Demokrasi, insan hakları gibi kavramları savunan Avrupalı devletler bu mazlum insanların taleplerini hiçbir zaman duymadı. Referandum, seçim gibi Avrupa’nın putu olmuş mefhumlar ne yazık ki Filistin halkı için hiç bahse konu olmadı. Trump ve avenesi alay edercesine Filistin halkının eğer uslu olursa 4 yıl ki gözlemden sonra bir devlete kavuşacağını söylüyor. Evet, ortada öyle bir plan var ki mazlum Filistin halkını hem devletsiz hem de yurtsuz bırakıyor.
Uluslararası arenada çok büyük planlar kuruluyor. Yeni sınırlar ve yeni devletler ortaya çıkarılmak isteniyor. Suudi Arabistan ve bu devletle aynı siyaseti izleyen Arap devletlerinin ihanet kokan işleri küresel şer güçlerin gelecek yüz yılda nasıl bir dünya oluşturmak istediklerini az çok ortaya koyuyor.
Bakın geçen yüz yılda yani1915 ile 1950 yılları arasında planlanan birçok şeyi biz halen yaşıyoruz. İşte önümüzde 100 yıla mal olacak yeni planlar… Ve yine merkez Filistin ve Kudüs. Müslüman halklar bu sömürü düzenine başkaldırmazlarsa bir yüz yıl daha ağlamaya, ezilmeye, zindanlarda mahkûm olmaya, tenha sokaklarda gizli ve aleni bir şekilde öldürülmeye mahkûm olmaya devam edeceğiz. Ama bu süreçte baş eğmezsek, ses verirsek, zulme, zillete, sömürüye, emperyalizme itiraz edersek inşallah gelecek yüz yıl İslam’ın olacaktır.
Bu vesile ile Mustazaflar Hareketi. 9 Şubat Pazar günü Diyarbakır’da zulme başkaldırmak, mazlum Filistin halkının yanında olduğunu haykırmak, küresel şeytani güçlere rest çekmek için miting düzenleyecek. Mitingler günümüz dünyasının cihadıdır. Zulme rıza gösterenler bu tür mitingleri basitleştirmek isteseler de işi öyle değil. Bu yüzden tüm kardeşlerimizi aileleri, kardeşleri ve nazlarının geçtiği tüm sevdikleri ile beraber Diyarbakır’dan yükselecek sese, bir ses daha katmaya davet ediyoruz. Evet, gelin hep beraber Filistin meselesine Diyarbakır’dan ses verelim. Kahrolsun İsrail diyelim. ABD, İngiltere başta olmak üzere tüm küresel şeytani güçlere İslam’ın halen dipdiri, potansiyelli büyük bir gücünün olduğunu hatırlatalım. “Ey kâfirler, yenileceksiniz ve cehenneme gideceksiniz” ilahi fermanını haykırmaya varım diyen herkes, hadi öyle ise mitinge gelmek için hazırlığını yap. Bekleme. Cesur ol. Arkadaşların için araç tut, yol azığı hazırla. Hadi selametle gel selametle git…