Kasım Süleymani Suikastı ve Söylemler…
Günlerdir, dünyanın gündemi bu olaya kitlenmiş durumdadır. İran devlet yetkililerinin ve İran halkının gözyaşlarına tüm dünya şahit oldu. Kudüs Gücü Komutanı olarak tanınan biriydi. HAMAS Lideri İsmail Heniyye de cenazesine katıldı.
Bakın mezhepçilik yapanlar, geçen hafta da yine Diyanet İşleri Başkanlığı’na saldırdılar. Diyanet İşleri Başkanlığı ile İran Kültür Bakanlığı bir protokol imzaladı. Faizsiz bankacılık, iki kadim komşu devlet arası kültürel işbirliği, bilgi ve kültür birikiminin paylaşımı şeklinde özetlenebilecek çok faydalı bir protokol imzalandı. Ama birileri çıkıp bağırmaya ve tepinmeye, bu sözleşmeyi ve içeriğini karalamaya başladı. ‘Diyanet Şii akidesini yayacak!’ ‘Üniversitelerde Şii dersleri okutulacak!’ şeklinde birçok yalan yanlış haberlerle gündemi sulandırdılar. Diyanet İşleri Başkanlığı bu haberler üzerine protokol metnini yayınlayıp tüm bu yalanların kötü niyetli kişilerce yayıldığını, ifade eden bir açıklama yaptı.
Bakın Mezhepçilik yapan kişiler ya cahildir ya da art niyetli kişilerdir. İmam Caferi Sadık, İmam Ebu Hanife’nin hocasıdır. Yine İmam Ebu Hanife Şiilerin ikinci büyük mezhebinin kurucusu Zeydiye Mezhebi imamının kıyamına destek vermesi suçlaması ile cezaevine atılmıştır. Ve cezaevinde tövbe et, özür dile, yoksa kırbaçlanarak öldürülürsün demelerine rağmen kırbaçlanmaya katlanmış, ama bir alim ve şehidin ardından tek kelime kötü söz etmeyi kabul etmemiş. Yaşlı bedeni kırbaçlara dayanamadığı için zindanda şehit olmuş. İmam Malik yine İmam Ebu Hanife’nin talebesidir. İmam Şafii İmam Ebu Hanife’nin üvey evladıdır. Ve İmam Malik’in de talebesidir. Yani İmam Şafii İmam Ebu Hanife’nin talebesinin öğrencisidir. Yine İmam Ahmed bin Hanbel de İmam Şafi’nin öğrencisidir. Bakın dört hak mezhep dediğimiz mezheplerin imamları ve Şii Mezhebinin en büyük iki kolu olan Caferilik ve Zeydilik olarak bilinen mezhepler arasındaki bağ ne kadar yakın değil mi?
Mezhepleri ayrı birer din olarak görüp ümmeti bölenler iki dünyada da hayır göremezler. Halkımız, aşırı söylemleri ile insanlar arasında kin tohumu ekenler ile şeytani güçlere hizmete hazır zihniyetli zevata dikkat etmelidir. Bu coğrafyanın, bu toprağın insanları mezhepçilik yapmaz. Niye? Çünkü padişahından tut alimlerine kadar en az dört dilde edebiyat yapmış bir halkız. Farsça bilmeyen bir Osmanlı padişahı veya bir alim var mı?
Ümmeti birleştirecek her hayırlı çalışmanın destekçiyiz. Ümmeti bölecek, zalim ve emperyalistlere ön ayak olacak her söylem ve eylemin karşısındayız.
Bu arada 9 Ocak’ta seçmeli dersleri belirlemenin son günüdür. Buradan İslam’ı yeni nesillere öğretmeyi amaç edinmiş Eğitim Bir Sen başta olmak üzere tüm imanlı Dernek, Vakıf, öğretmen, Müdür ve idarecilerin ve değerli velilerin ‘çocuklarımızın Kuran, Hz Muhammed’in hayatı, Temel Dini Bilgiler dersini almalarına vesile olmalıyız’ der, hepinizi Allah’a emanet ederiz.