• DOLAR 34.367
  • EURO 37.052
  • ALTIN 2969.912
  • ...

Ramazan ayınız mübarek olsun. Aslında bu konuyu geçen hafta, Diyarbakır Mevlid’i dönüşü yazacaktık. Ama Ramazan ayının gölgesinin düştüğü günlerde ‘Oruç Kanı Temizler’ başlığı altında yazdık. Uzun yıllardan beri araştırmalarımızı bir köşeye sığdırmaya çalıştık. Özellikle İnzar Dergisi başyazılarının bu tür konularda tarihi bir öneme sahip olduğunu belirtmek isteriz.

Konumuza dönecek olursak, İslam toplumlarının birinci dünya savaşından beri ciddi anlamda bir arayış içinde olduğunu birçok kez belirtmiştik. Ulus devletlerin ümmet-i Muhammed’e huzur getirmediği, emperyal devletlerin maşalığını yapmaktan başka işe yaramadıklarını birçok aklıselim insan belirtiyor. Ümmeti Muhammed’i tek çatı altında toplayacak Küresel bir İslami hareketin varlığına duyulan ihtiyaç had safhaya çıkmış durumdadır. Ümmetin kanayan yaraları, ümmetçi bir hareketin merhemleri ile iyileşecektir. İşte, geçen iki hafta önceki Diyarbakır’da Mevlid etkinliğindeki görüntü gerçekten de hamiyet sahiplerini heyecanlandırdı. Fil Dişinden tutun Tanzanya’ya, Irak, İran, Suriye derken birçok İslam beldesinden mütefekkirleri getirmek, ümmeti cem etmek demek değil de nedir? Hamd olsun. Ülkemizde böyle büyük düşünen bir hareketin olması ve ümmet coğrafyalarına göz kırpmaya başlaması bu ülke insanı için bir övünç vesilesidir. Bu Mevlid etkinliğine gelen âlimlerin kendi ülkelerine gidince buna bezer Mevlid etkinlikleri ile ümmetin evlatlarının dirilişine vesile olduklarını da belirtmekte fayda var.

Bir de geçen hafta Irak’ın Erbil şehrinde temsilcilik açan Hüda Par’ı dile getirmek gerek. Sosyal medyayı takip edenler bilirler. Bu açılışın ardından Hüda Par’ın yetkilikleri Irak Televizyonlarına demeçler verdiler. Özellikle ‘ABD büyük şeytan, İsrail de onun çocuğudur. Bu iki devlet terörist devlettir.’ Demeleri üzerine Kürt halklarının kanları üzerinden yıllardan beri siyaset yapan kirli eller titremeye başladı. Erbil’de açılış yapan Hüda Par’a itiraz sesleri taa Washigton’dan geldi. Niye ABD’ye ve İsrail’e terör devleti demek birilerini bu kadar rahatsız ediyor? İçimizde tanınan, bu toprakların çocukları olanlar niçin ABD ve İsrail terör devleti olduğunu söyleyen bu hakkaniyetli insanlara bu kadar tepki gösterdiler? Ülkeleri yağmalayan, ekini ve nesli bozan bu iki devlet terör üreterek ayakta kaldığını Erbil’de söylemek kimlere rahatsızlık verdi? Hayret edenlerin şaşkınlıklarının sebebi nedir? Hüda Par temsilcisi demeç verirken ‘ABD ve İsrail terör devletidir’ derken orada bulunan gazetecilerin hayretleri ve bu sözü tekrarlatıp ‘Siz böyle mi düşünüyorsunuz?’ diyerek defalarca sormaları ne kadar tuhaf değil mi?

Bu mevzuu, 13. yüzyılda Moğol işgaline uğrayan Irak halkının psikolojisini ifade ederek izah edelim. Moğol kıyafetleri giymiş bir atlı asker yüzlerce erkeği Bağdat sokaklarında kılıçtan geçirip öldürüyor. En sonunda bir Müslüman erkek çıkıp bu atlı Moğol askerini öldürür. Moğollara has miğferini kafasından çıkarınca aslında bu atlı askerin güçsüz bir kadın olduğunu herkes anlıyor. Evet, korku ülkelerimizi esir almış. Ama Allah’tan başkasından korkmayan rabbani âlimlerin, şehitlerin alın teri, gözyaşı, kanı ve muhacerat hasreti ile yapılan dualarla oluşmuş bir İslami hareket bu ülkede doğdu ve büyüdü. İnşallah bu hareket, İslam’ın mazlum halklarına sahip çıkacak, yeryüzünde İlahi adaleti tesis edecek, adil bir düzen kuracak bir iktidara ulaşır.

Biz Muhammed Ümmetiyiz. Arabıyla, Türküyle, Kürdüyle, Farisi’si ile ümmetiz. Bu ümmeti ulus devletler artık idare edemiyor. Dipten gelen ciddi bir enerji var. Bu enerjiyi şer güçler, şeytandan aldıkları ilham ile IŞİD, FETÖ gibi örgütlerle söndürmeye çalışsalar da Allah fırsat vermedi. Rabul âlemin İslam ümmetini bir an önce mezhepçilik, ırkçılık, bölgecilik fitnesinden kurtarsın. Bizi peygamberimize yakışan bir ümmet eylesin duası ile…